2016 bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın görüşülmesine başlandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın görüşülmesine başlandı.
Komisyon, bütçeyi görüşmek için, AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplandı.
Toplantının başında, bütçe görüşmelerinde, milletvekili ve bakanların konuşma sürelerine ilişkin karar alındı. Buna göre, komisyon üyesi milletvekilleri tasarının geneli üzerinde 20'şer dakika, komisyon üyesi olmayan milletvekilleri 5'er dakika konuşacak.
Bütçe Kanun Tasarısı'nın sunumu yapıldı
Maliye Bakanı Naci Ağbal, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2016 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı'nın sunumunu yaptı.
Komisyonda bugün, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu tasarılarını görüşmeye başladıklarını anlatan Ağbal, komisyonun yapacağı müzakereler sonucunda her iki tasarının en iyi şeklini alarak Genel Kurul'a sunulacağını söyledi.
Gelişmekte olan ülkelerin karşı karşıya olduğu önemli sorunlardan birinin bu ülkelere sermaye girişlerindeki yavaşlama olduğuna dikkati çeken Ağbal, önümüzdeki dönemde sermaye hareketlerinin, büyük ölçüde Fed’in politika kararları ve piyasaya vereceği sinyallerle gelişmekte olan ülkelerin kendi iç dinamikleri tarafından şekillenmesinin beklendiğini söyledi.
"Türkiye ekonomisindeki büyüme olağanüstü olumlu gelişme"
Türkiye ekonomisine de değinen Ağbal, yıl içinde iki ayrı genel seçimin gerçekleştiği, Avro Bölgesi talep artışının sınırlı kaldığı, yakın ticari ortaklarla ve komşularla yaşanan sosyo-ekonomik sorunların devam ettiği, finansal oynaklıklar ve jeopolitik gerginliklerin arttığı bir ortamda, ekonominin 2015’in ilk dokuz ayında yüzde 3,4 büyüdüğünü kaydetti. Ağbal, "Bu olağanüstü olumlu bir gelişmedir. Büyümenin ülkemizde devam etmiş olması, bu kadar olumsuz koşullara veya içerideki risklere rağmen, gerçekten önemli yapısal gücümüzü ifade etmektedir. Bence burada bunun esas itici gücünü, bizzati ekonomimizin kendi iç dinamikleriyle açıklamak mümkündür" dedi.
Türkiye ekonomisine çeyrekler itibarıyla bakıldığında büyümenin istikrarlı bir şekilde sürdüğüne işaret eden Ağbal, kriz yılı hariç GSYH'nin yukarı yönlü bir trend izlediğini belirtti. Türkiye ekonomisinin 2009 yılının son çeyreğinden itibaren 24 çeyrektir büyüdüğüne dikkati çeken Ağbal, "İnşallah 2015 yılının son çeyreğine ilişkin de olumlu yönde, pozitif yönde bir büyümenin önümüze geleceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Geçen yılın 9 ayında büyümenin 4,1 puanının iç talepten kaynaklandığını, net ihracatın 0,7’lik negatif katkı ile büyümeyi aşağı çektiğini anlatan Ağbal, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Başta sanayi üretimi olmak üzere satın alma yöneticileri endeksi (PMI), kapasite kullanım oranı ve güven endeksleri gibi son çeyreğe ilişkin göstergeler de büyümenin hızlanarak artacağına işaret etmektedir. Bu çerçevede 2015 yılı için büyüme tahminimizi yüzde 4 olarak öngörüyoruz. 2016 yılında ticaret ortaklarımızda talebin artmasına bağlı olarak ihracat kanalından; siyasi ve ekonomik belirsizliklerin ortadan kalkması, bütçemizin yatırım ve üretim etkisi, yapmış olduğumuz maaş ve ücret artışları ve gerçekleştireceğimiz yapısal reformlara ilişkin olumlu beklentilere bağlı olarak da iç talep kanalından büyümenin ivme kazanacağını ve bu sayede 2016 yılı büyüme oranımızın yüzde 4,5 olacağını öngörüyoruz."
6 alanda yoğunlaştırılacak reformlar
Gelecek dönemde dünyanın ve ülkenin değişen şartlarını dikkate alarak 2023 vizyonu için gerekli ikinci nesil reformları hızla gerçekleştireceklerini dile getiren Ağbal, bu amaca yönelik olarak Reformların Koordinasyonu ve İzlenmesi Kurulu'nu oluşturduklarını hatırlattı. Ağbal, gerçekleştirecekleri reformları "demokratikleşme ve adalet, eğitim, kamu yönetimi, kamu maliyesi, reel ekonomide köklü değişim, öncelikli dönüşüm programları” olmak üzere 6 temel alanda yoğunlaştıracaklarını kaydetti.
Ekonomik öncelikleri istikrarlı ve güçlü büyüme, tasarrufların artırılması, mali disiplin ve fiyat istikrarı olarak belirlediklerini ifade eden Ağbal, “Bu nedenle önümüzdeki dönemde bir yandan makroekonomik istikrar ve kazanımlarımızı güçlendirirken bir yandan da mikroekonomik ve sektörel dönüşümlere odaklanacağız. Üretken alanlarda, yenilikçi ve girişimci özel sektör öncülüğünde büyüyeceğiz. Dışa açık bir ekonomi olarak rekabetçiliği geliştirecek, küresel yatırımlar ve nitelikli insan gücü için ülkemizi cazip hale getireceğiz” şeklinde konuştu.