Tgrt Haber

28 yıldır dinmeyen acı: Başbağlar katliamında neler yaşandı?

05 Temmuz 2021 16:48
28 yıldır dinmeyen acı: Başbağlar katliamında neler yaşandı?

Türkiye’de, 1993 yılında 33 kişinin kaldıkları otelde yakılarak öldürüldüğü Başbağlar katliamı ülke tarihinin en acı hatıraları olarak kayda geçti.

2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’ta bulunan yazar ve sanatçılardan oluşan 33 kişi, kaldığı otelde yakılarak öldürüldü.

Bu katliamın ardından üç gün sonra ise Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyüne silahlı bir grup tarafından düzenlenen baskında 33 kişi hayatını kaybetti.

BAŞBAĞLAR KATLİAMI NASIL GERÇEKLEŞTİ?

Erzincan'da 28 yıl önce yazar ve sanatçılardan oluşan 33 sivil silahlı bir grup tarafından katledildi.

Erzincan kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyüne 5 Temmuz 1993 akşamı gelen ve kendilerini PKK'lı olarak tanıtan şahıslar, kadınları derede topladıktan sonra para, altın ve değerli eşyayı alarak, evlerin bir bölümünü ateşe verdi. Köyün erkeklerinden 28'i kurşuna dizilerek, 5 kadın ise kaldıkları evde çıkan yangın sonucu can verdi.

KATLİAMIN SORUMLULARI KİM ?

PKK lideri Abdullah Öcalan İmralı'da yargılandığı duruşmada, katliamdan haberi olmadığını söylemişti. Öcalan, Başbağlar köyüne düzenlenen terör saldırısının "Doktor Baran" kod adlı örgütün yerel sorumlusu tarafından düzenlendiğini ifade etti.

Katliam gerçekleştiğinde Erzincan Valisi olan Recep Yazıcıoğlu, baskının PKK tarafından düzenlendiğini, örgüt üyelerinin baskın sırasında bildiri dağıttıklarını söyledi.

"ANLATMAKLA BİTMİYOR BU ACI"

Katliamda eşi ve yakınlarını kaybeden 53 yaşındaki Hatice Özdemir, katillerin aradan geçen 28 yıla rağmen bulunamamasından yakınıyordu: "Anlatmakla bitmiyor bu acı. Sesimiz çok uzaklara gitti ama bizim acımızı anlayan çok az insan oldu. Katliamın olduğu akşam eşim akşam namazı için camiye gitmişti. Ben de bir yaşındaki kızım için annemlerden keçi sütü almak amacıyla onlara gitmiştim. Annemlere vardığımda köye teröristlerin geldiğini duydum."

"Bunun üzerine çocuklarımı bir araya toplayarak eve gitmek istediğimde bir terörist önüme atladı. Konuşma yapacaklarını söyleyerek kadınları bir yere, erkeklerimizi ise bir yere topladılar. Toplandığımız yerde bir müddet sonra yoğun bir silah sesi duyduk. Teröristler gittikten sonra gece boyunca bekledik ve sabah namazı vakti girdiğinde silah sesinin geldiği yere gittik. Eşimin ölmüş olabileceğini düşünmek istemiyordum fakat gittiğimizde hepsi şehit olmuştu."

BAŞBAĞLAR DAVASINDA SON DURUM

Katliamdan yaralı kurtulan Başbağlar Köyü Muhtarı Ali Akarpınar katliamın 2019'daki yıl dönümünde AA'ya yaptığı açıklamada yaşanan acının taze kalmasındaki en büyük etkenlerden birinin dava süreci olduğunu söylemişti.

Akarpınar, "Bu dava süreci, maalesef 1998'de o zamanki İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesinde yapılan 24 duruşma sonunda takipsizlikle sona erdi. Tabii ki bu içimizde bir yara olarak kaldı. Gerçekleştirilen katliamla adeta haritadan silinen köyümüzdeki olayın maalesef sanığı yoktur. Bu nedenle şehitlerimizin kanı yerde kalmıştır. Başbağlar köyü mazlumları adalet aramaktadır. Adaleti yalnız Başbağlar köyümüz için aramıyoruz, bizim durumumuzda olan mazlum, mağdur ve cümle insanlar için arıyoruz." demişti.

 

 

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...