800 bin TL’lik evi 450 bin TL’ye sattırıp, paralarla kaçtılar
Muğla’nın Bodrum ilçesinde yazlığı olan emekli kadın, telefondaki sahte savcıya kanıp 800 bin TL değerindeki yazlığını 450 bin TL’ye sattı. Şahıslar, kadının yazlığını sattırıp paraları aldıktan sonra kayıplara karıştı.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde yazlığı olan emekli kadın, telefondaki sahte savcıya kanıp 800 bin TL değerindeki yazlığını 450 bin TL’ye sattı. Şahıslar, kadının yazlığını sattırıp paraları aldıktan sonra kayıplara karıştı. Ankara’da yaşayan 2 çocuk annesi 78 yaşındaki Sevinç Aksoy telefon çetesinin eline düştü. Aksoy’un Bodrum’da bulunan 800 bin lira değerindeki yazlığını 450 bin TL’ye sattıran çete üyeleri parayı alıp ortadan kayboldu. Yaşlı kadını telefonla arayan dolandırıcılar Ankara Emniyet Müdürlüğünden aradıklarını ve Ankara Cumhuriyet Başsavcısının kendisi ile görüşmek istediğini söyledi. Dolandırıcılar ’eğer içinizde bir şüphe varsa bir bilinmeyen numaralar servisini arayarak, aradığım numarayı ve vereceğim numaraları sorgulatabilirsiniz’ dedi. Yaşlı kadın bunun üzerine bilinmeyen numaralar servisini arayarak numaraları sorgulattı. Sorgulattığı esnada Aksoy’un ev telefonuna giren dolandırıcılar operatörmüş gibi kadınla konuştu. Numaraların Ankara Adliyesine, diğer numaranın ise savcıya ait olduğunu söyleyen dolandırıcılar yaşlı kadına güven sağladı.
Aksoy, daha sonra dolandırıcıların kendine verdiği numarayı aradı. Telefona çıkan kişi kendini Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Şeker olarak tanıttı. Dolandırıcı, yaşlı kadına kendisine ait 4 şirketin olduğunu, kızı Ayşe Sevim’in ise Ağrı doğumlu olması nedeniyle kendisinin ve kızının kara para aklama işine karıştıklarını söyledi. Dolandırıcı, yaşlı kadın ve kızı hakkında tutuklama kararı çıktığını ifade etti. Dolandırıcılar, Aksoy’u ’sizleri birkaç aydır biz koruyoruz, eğer söylediklerimize doğru cevap vermeseniz tutuklanırsınız’ diyerek korkuttu. Kendini savcı diye tanıtan şahıs, yaşlı kadına sorduğu her soruya doğru cevaplar aldı. Dolandırıcılar kısa sürede kızını ve Aksoy’u aklayacaklarını söyleyerek konuşmayı bitirdi.
DİYARBAKIR’DAKİ BİR PATLAMADA İSİMLERİ VARMIŞ
4 gün sonra tekrar Aksoy’u arayan şahıs, bu sefer de kendisini Cumhuriyet Savcısı Kemal Dinçer diye tanıtarak, Diyarbakır’da bir bombalı saldırı olduğunu ve saldırının faillerinin üzerinden Aksoy’un kimliğinin çıktığını söyledi. Soruşturma aşamasında Aksoy’un aklandığını da beyan eden sahte savcı, kızının halen tehlikede olduğunu anlatarak telefonu kapattı.
PAROLA ARMUT
Aksoy, aynı numaradan 2 gün soran bu sefer Yüksel Kazım Arapoğulu isimli bir şahıs tarafından arandı. Şahıs Aksoy’a mal varlıklarını bildiklerini ve bunları saklamamasını söyledi. Aksoy kendisine güven veren dolandırıcılara kızının evinde oturduğunu ve tek mal varlığının Bodrum’da bir yazlık olduğunu açıkladı. Bu konuşmanın ardından dolandırıcı, Aksoy’u Merkez Bankası Başkanı ile görüştüreceğini ama görüşmelerin güvenli olması açısından arayacak kişinin ‘Kilit’ diyeceğini Aksoy’un ise karşılığında ‘anahtar’ demesi gerektiğini söyledi. Daha sonra tekrar Aksoy’u arayan şahıs şifrenin değiştiğini kendisini arayacak kişinin ‘pir’ diyeceğini Aksoy’un ise buna yanıt olarak ‘Armut’ demesini gerektiğini anlattı.
"KIZINIZ TEHLİKEDE"
Aradan birkaç gün geçtikten sonra kendini savcı diye tanıtan Kemal Dinçer tekrar yaşlı kadını aradı. Dolandırıcı, Aksoy’u Merkez Bankası Başkanı ile görüştüreceğini söyleyerek mal varlığının Merkez Bankası’nın güvencesi altında olduğunu ifade etti. Merkez Bankası Başkanının meşgul olduğunu, yerine vekalet eden Erdem Çoşkuner ile görüşmesini istedi. Aksoy’a bir numara veren şahıs daha sonra bilinmeyen numaralar servisinden bu numaraya bağlanmasını söyledi. Ev telefonu hattına kaçak olarak giren dolandırıcılar kendilerini tekrar operatör olarak tanıttı. Aradığı numaranın Merkez Bankası olduğunu duyan Aksoy kendini başkan yardımcısı olarak tanıtan Çoşkuner ile görüştü. Çoşkuner isimli şahıs Aksoy’a kızının tehlikede olduğunu anlattı. Aksoy’a kızının aklanması için şüphelilerin peşindeyiz diyen dolandırıcılar Bodrum’daki yazlık evinin yem olarak kullanılacağını söyledi. Dolandırıcılar, Merkez Bankası’nın Aksoy’un tüm varlığına el koyduğunu ve her şeyin bankanın güvencesi altında olduğunu belirtti. Ardından dolandırıcılar Bodrum Gümüşkaya Sitesi’ndeki ev için sahte bir satış yaparak şahısları yakalayacaklarını anlattı. Vekalet vermek için arayacaklarını söyleyen dolandırıcılar evi satışa çıkardı.
800 BİN LİRALIK EV 450 BİN LİRAYA SATILDI
Bodrum’daki emlakçıları araştıran dolandırıcılar C.D. isimli emlakçıyla telefonda görüşerek Yalıkavak Gümüşkaya Sitesi’nde evleri olduğunu ve acil olarak satılması gerektiğini söyledi. Emlakçı C.D. ise satışın sadece mülk sahibi tarafından yapılabileceğini ifade ederek evin hemen satılması için değerinin altında fiyat verilmesi gerektiğini söyledi. Dolandırıcılar Aksoy ile emlakçıyı telekonferans yöntemi ile konuşturdu. Yaşlı kadına satışı, emlakçı dahil kimseye söylememesi gerektiğini vurgulayan dolandırıcı, emlakçıya kendini Aksoy’un oğlu olarak tanıttı. Birkaç görüşmenin ardından emlakçıya vekalet vermek için eve giden sahte polis memuru, yaşlı kadın ile birlikte notere gitti. Noter işlemlerin gerçekleştirilemeyeceğini, yaştan dolayı hastaneden rapor alınması gerektiğini söyledi. Bu arada emlakçı, Aksoy ile görüşerek evi neden sattığını sordu. Bunun üzerine Aksoy ise oğlunun Güneydoğu’da asker olduğunu o evi satıp oğluna iş kuracağını söyledi. Bu durumdan kızının haberdar olamaması gerektiğini emlakçıya söyleyen Aksoy, bir an önce evin satışının yapılmasını istedi. Satışı hızlandırmak için evin fiyatını kıran emlakçı eve müşteri buldu. Noterden aldığı vekalet ile evin satışını gerçekleştirdi.
Kendini Aksoy’un oğlu diye tanıtan dolandırıcı ise evin satılmasının ardından emlakçı ile buluşup paraları alarak ortadan kayboldu.
Halen dolandırıldığını bilemeyen yaşlı kadın ise evinin gerçekten satıldığını komşusu tarafından öğrendi. Evi satın alan kişi tapuyu getirerek Aksoy’un komşusuna gösterdi. Komşusunun araması üzerine Aksoy dolandırıldığını anladı. Hemen dolandırıcıyı arayan Aksoy ’beni neden dolandırdınız’ diye sorunca şahıs ‘bunu senin yanına bırakmayacağız. Peşindeyiz” diyerek telefonu kapattı.
Dolandırıldığını anlayan Sevinç Aksoy, Ankara Emniyet Müdürlüğüne giderek şikayette bulundu. Adli makamlara giden Aksoy’un satılan evine savcılık kararı ile el koyuldu. Aksoy’u arayan numaralar ve savcı isimlerinin sahte olduğu ortaya çıktı. Yapılan araştırmalar sonrasında Aksoy’un bilinmeyen numaralar servisini hiç aramadığı ve dolandırıcıların hatta girdiği ortaya çıktı.
Konu ile ilgili kısa bir açıklama yapan Aksoy’un avukat yeğeni, “Müvekkilim büyük bir dolandırıcılık çetesinin eline düştü. 800 bin TL değerindeki evi 450 bin TLye satıldı. Ve para ise kimliği belirsiz kişiler tarafından alındı. Şu anda konuyla ilgili olarak ciddi bir adli süreç başladı. Kısa süre içerisinde de bu işin failleri tespit edilecektir” dedi.
Konu ile ilgili kısa bir açıklama yapan Sevinç Aksoy ise şunları söyledi:
"Telefon ile beni arayanlar öfkeli bir ses ile biz Ankara Savcılığından arıyoruz, biz sizi kurtarmak için arıyoruz dediler ben bittim. Bana bilinmeyen numaralar servisini aratıp Cumhuriyet savcılığı olduğunu teyit ettirdiler. Kızınız ile beraber kara para aklıyorsunuz ve Eylül ayından berri sizi takipteyiz, bu iş ilgili bir ilişkiniz olmadığını anladık dediler. Telefonda konuştuğum kişiler eğer siz bize bunları yakalamada yardımcı olursanız devletimize, milletimize faydanız olmasını isterseniz davanız ve tutuklamanız biter şeklinde konuştular. Ben de bu durum üzerine vatanı görevidir diyerek arayan kişilere yardımcı olmak istedim. Bana paranız ve malınız var mı dediler. Ben de Bodrum’da bir yazlığım olduğunu söyledim. Daha sonra bir para transferi olacağını ve kimseye söylemeden evimi sahte bir satışla satmış gibi görüneceğimi söylediler. Daha sonra beni C.D. isimli bir emlakçı ile görüştürdüler. Emlakçıya da oğlumun Güneydoğuda asker olduğunu ve onun için evi satıp oğluma iş kuracağımı söyledim. Evin vekaletini emlakcıya vererek satış işlemi başlattım ama ben bunların hepsinin sahte olduğunu ve merkez bankası tarafından güvence altında olduğumu sandım. Yan komşum tarafından öğrendim ki evim satılmış. O zaman dolandırıldığımı anladım. Ben hiç duymadım, telefondan böyle dolandırıcılık yapıldığını. Ben zannediyorum ki vatana faydalı bir iş yapıyorum. Çocuklarım ile ilgili o kadar özel şeyler paylaştılar ki bana açık kapı bırakmadılar"ifadelerini kullandı.