AB Bakanı Çelik gündemi değerlendirdi
AB Bakanı Çelik, "Almanya ile Türkiye ilişkileri müttefiklikten tutun ekonomiye kadar tamamen iç içe girmiş durumda." dedi.
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Almanya ile Türkiye ilişkilerinin müttefiklikten ekonomiye kadar tamamen iç içe girmiş durumda olduğunu belirterek "Merkel’in dediği güzel bir şey vardı. 'Birbirimiz hakkında konuşmayalım, birbirimizle konuşalım' demişti. Biz, Sayın Merkel’i tekrar kendi sözüne davet ediyoruz." dedi.
Çelik, NTV haber kanalında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Genellikle sosyal medya hesapları veya kimi köşe yazarları üzerinden başlatılan bu tartışmalarda, birilerinin şahsımın adına adeta racon kestiği, herkese ayar vermeye çalıştığı anlaşılıyor. Burada bir kez daha açık ve net olarak ifade ediyorum; benim, milletimle, partimle paylaşacağım bir düşüncem, bir teklifim, bir hissiyatım varsa, bunun yolları bellidir. Kimsenin racon kesmesine de ihtiyacım yoktur. Eğer racon kesilecekse, bu raconu bizzat kendim keserim. Bu da böyle bilinmeli" ifadelerinin hatırlatılması üzerine Çelik, zaman zaman medya veya sivil toplum örgütlerinin içinde bazı isimlerin Erdoğan adına hareket ettiğini, "belli yerlere operasyon yapmaya çalıştığını" belirtti.
Bu tip durumlarda kendilerinin çok hassas olduklarının altını çizen Çelik, "AK Parti'nin kurumsal kimliğinin onay vermediği hiçbir şey bizi bağlamaz." diye konuştu.
"Ana muhalefet partisi aşırı sağa denk düşüyor"
Ömer Çelik, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun tutuklanacağı yönündeki iddialar hakkında, "Ana muhalefet partisinin genel başkanının tutuklanacağı gibi bir spekülasyon, üzerinde konuşmaya değer bir konu değildir. Bunun gündemde tutulma biçimi, negatif bir gündem oluşturmaya yönelik spekülasyondan ibarettir." dedi.
AK Parti'nin ana muhalefet partisiyle değil, kendisiyle yarıştığını ifade eden Çelik, Türkiye'de sol adına siyaset yapan ama evrensel sol açısından bakıldığında aşırı sağa denk düşen bir ana muhalefet partisinin olduğunu söyledi.
Korgeneral Zekai Aksakallı'nın 2. Kolordu Komutanlığına atanmasını değerlendiren Çelik, Aksakallı’nın 15 Temmuz gecesi nasıl bir tavır koyduğu bilinen, son derece saygın bir komutan olduğunu vurguladı. "Bu tip meseleleri tenzili rütbe gibi algılarsak, en zor koşullarda kartalların ulaşamadığı dağlarda nöbet tutan Mehmetçik'e ne diyeceğiz." diyen Çelik, bunun normal bir şekilde ele alınması gerektiğini belirtti.
"Merkel'i tekrar kendi sözüne davet ediyoruz"
Çelik, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Gümrük Birliği'ne ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine, bunun, iki tarafın da istediği teknik bir konu olduğunu dile getirdi. Çelik, meselenin bir siyasi mülahazanın çerçevesi içine alınmasının Avrupa Parlamentosundan kaynaklandığını anlattı.
Merkel’in konuya ilişkin açıklamasını talihsiz bulduğunu vurgulayan Çelik, ırkçıların, AB’ye Almanya’nın güdümünde olması nedeniyle karşı çıktığını ve doğrudan AB’nin ukdesinde olan bir konuda “bu böyle olacaktır” şeklinde talimat verilmesinin de ırkçıların tezlerini güçlendirdiğini ifade etti.
Bakan Çelik, Almanya’nın Türkiye’ye yönelik olumsuz açıklamalarının eylül ayında yapılacak seçimlerin ardından bitip bitmeyeceğine yönelik soru üzerine, şunları söyledi:
"Belli bir yumuşama sağlayacaktır. Anketlere göre, Merkel ve Schulz’un geçen sefer alınan oylardan partilerinin birer ikişer puan geride olduğu gözüküyor. Irkçı partiler ve diğerleri bu tartışmaya girdiği zaman artık bu bir kampanyaya dönüşmüş durumda. Türkiye ve Sayın Cumhurbaşkanımız, Almanya’nın iç siyasetinin bir parçası haline geliyor ve neredeyse bu konuda konuşmadan gün geçirmiyor Almanya. Tek bir yayın organında bir senede bine yakın olumsuz haber çıkmış. Böyle bir şeye dönüştü. Hatta dergilerin kapakları aynı. Bunun bize faydası yok, yanlış buluyoruz. Almanya’ya da faydası yok. Almanya ile Türkiye ilişkileri müttefiklikten tutun ekonomiye kadar tamamen iç içe girmiş durumda. Merkel’in dediği güzel bir şey vardı. 'Birbirimiz hakkında konuşmayalım, birbirimizle konuşalım' demişti. Biz Sayın Merkel’i tekrar kendi sözüne davet ediyoruz."
Ömer Çelik, 18 Ağustos'ta sosyal medya üzerinden sol görüşlü Katalan örgütlerin temsilcilerinin, Barselona'nın "hoşgörü kenti" olduğu ve İslam karşıtı gösterilere izin vermeyecekleri yönündeki açıklamasını paylaşmasına ilişkin, solcu ve sağcı gibi kamplardan ziyade siyasi duruşlarla değerlendirme yapılması gerektiğini söyledi. Çelik, Türkiye’de kendisine 'sol' diyen bazı partilerin Katalan’daki solcular gibi evrensel değerlere sahip çıkması durumunda onları da selamlayacağını ifade etti.
Bakan Çelik, "İslamofobi, antisemitizm, nefret suçları hepimizin meselesi. Buna karşı kim direniyorsa onları selamlıyorum." şeklinde konuştu.
"Kıbrıs müzakerelerinde her şey tartışıldı"
Bakan Çelik, Kıbrıs konusunda kapsamlı müzakerelerin artık bittiği yönündeki açıklamalarına ilişkin de süreci Rum tarafının sabote ettiğini hatırlattı. "Bir müzakere sonsuza kadar bir belirsizlik durumunun adresi olamaz. Her şey tartışıldı." diyen Çelik, bundan sonraki süreçte KKTC ile Türkiye’nin gerekli istişarelerde bulunarak nasıl ilerleyeceğine bakacağını anlattı.