Tgrt Haber

AFAD'dan deprem anında gökyüzünde beliren gizemli ışık hüzmesine ilişkin açıklama: Son derece olağan

19 Şubat 2023 18:49 - Güncelleme : 19 Şubat 2023 19:09

AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Tatar, Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7,7'lik ilk depremde gökyüzünde beliren ve sosyal medyada tartışılan gizemli ışık hüzmesine ilişkin açıklama yaptı. Sosyal medyadaki paylaşımlara dikkati çeken Tatar, bunun yer kabuğunun bir fay boyunca kırılması ve yaşanan sürtünmeyle birlikte meydana geldiğini belirterek "Son derece olağan görüntülerdir" dedi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem​ ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, merkez üssü Kahramanmaraş​ olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki çifte depremle ilgili açıklamalarda bulundu. İki depremin oluşturduğu artçı sayısının 6 bini geçtiğini belriten Tatar, "Bunlara aralarında 3-4 büyüklüğünde olanlar 1628, 4-5 büyüklüğünde olanlar 436 ve 5-6 büyüklüğünde olanlar 40 olarak ölçüldü. Bunun dışında bir tane de 6,6 büyüklüğünde bir sarsıntı var" dedi.

24 BİN DEPREM ÖLÇÜMÜ YAPILDI

AFAD Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, kem sahada hem de Türkiye Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi'nde iki büyük depremin etkilerinin çözümünü ve artçı sarsıntıların takibini yaptıklarını belirten Tatar, AFAD'ın Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi'nde yılda ortalama 24 bin civarında deprem ölçümü yaptığını bildirdi. Tatar, "Şu ana kadar olan artçı sarsıntı​ sayısına baktığımızda, dört ayda kaydettiğimiz deprem sayısını geride kalan 13 gün içerisinde kaydettik. Bu her üç dört dakikada bir artçı sarsıntının yaşandığı anlamına geliyor" dedi.

YER DEĞİŞTİRME MİKTARI 7,5 METRE

Depremi, büyüklüğü ve onun yapmış olduğu şiddetle ölçtüklerini belirten Tatar, "Şiddet ölçüsüne baktığımızda en büyük ölçü 12. 6 Şubat'ta yaşadığımız 7,7 büyüklüğündeki ilk depremin şiddeti 11'dir. Yani tam yıkım olarak adlandırdığımız şiddetin bir önceki aşamasıdır. 7,6 büyüklüğündeki ikinci depremin şiddeti ise 10 şiddetine karşılık gelmektedir. Her iki deprem sonucunda Doğu Anadolu Fay Zonu'nun 5 ayrı kolunun kırıldığını biliyoruz. Bu kırılan kolların aynı sıra Malatya'nın Doğanşehir ilçesi civarında da bizim Doğanşehir Fayı olarak adlandırdığımız bölümde de yaklaşık 25 kilometrelik bir hat boyunca kırılmaların meydana geldiğini biliyoruz. Bu depremler sonucunda sahada ölçülen en yüksek yer değiştirme miktarı 7,3 metreye karşılık geliyor. Bu çok ciddi bir rakam. Bu beraberinde çok büyük bir enerjiyi de açığa çıkarttı. Depremler sonucunda 30 katrilyon jul kadar çıkmış durumda. Kabaca kıyaslayacak olursak, bir atom bombası 15 trilyon jul iken bu depremlerin yarattığı enerjinin değeri 30 katrilyon jul kadar çıkıyor" bilgisini paylaştı.

IŞIK HUZMESİNE AÇIKLIK GETİRDİ

Sosyal medyadaki deprem sırasında gökyüzünde şimşek çakmasına benzeyen çok yoğun ışık kütlesinin olduğu paylaşımlara dikkati çeken Tatar, "Bunlar son derece olağan görüntülerdir. 10 kilometre derinlikte yer kabuğu bir fay boyunca kırılıyor. Bu kırılma bir sürtünme düzlemi boyunca meydana geliyor. Bu kadar büyük bir sürtünme etkisiyle bu fayın kırıldığı hat boyunca çok şiddetli şekilde şimşek çakmasına benzer yoğun bir ışık kütlesinin oluşması son derece olağandır" diye konuştu.

SIVILAŞMA OLAYI BİRÇOK YERDE YAŞANDI

Tatar, depremin etki alanının 110 bin kilometrekare olmakla birlikte 10 ilin dışındaki birçok il ve ilçede hasara yol açtığına dikkati çekti. Deprem sırasında zeminde sıvılaşma olayının birçok noktada karşılarına çıktığını vurgulayan Tatar, depremin etkilediği İskenderun, Gölbaşı ve Türkoğlu civarında bu durumla karşılaştıklarını söyledi.

Depremlerin ardından yüzeydeki deformasyonların bilim insanları için büyük önem taşıdığının altını çizen Tatar, şunları kaydetti:

"Yüzeydeki deformasyonların kaybolmadan kayıt altın alınması önemli. 400 kilometrenin üzerinde yüzey kırığının ve buna bağlı yüzey deformasyonlarının geliştiğini biliyoruz. Bunların da çok hızlı bir şekilde 'lidar taraması' dediğimiz yöntemle haritalanmasını yapacağız. Öte yandan, diğer önemli bir husus depremin ilk gününden itibaren TÜBİTAK bölgede çalışmak isteyen uzman araştırmacılara, bilim insanlarına destek verdi. Şu anda TÜBİTAK'ın desteği ve AFAD'ın lojistik katkısıyla 600'ün üzerinde kişinin sahada görev yaptığını söylemek istiyorum. Bunlar sadece yer bilimleri değil, inşaattan sağlık alanına, lojistikten farklı alanlara kadar bu arkadaşlarımız çalışmalar yapıyor. Yapılan çalışmaların koordinasyonunu TÜBİTAK ile birlikte burada kurduğumuz Deprem Bilgi Destek Sistemi ile yürütüyoruz. Sahada çalışan yerli ve yabancı araştırmacılar bu sisteme kaydolarak ürettikleri bilgi ve verileri bizimle paylaşıyor."

Kaynak: AA

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...