'AKPM'nin aldığı kararlar Türkiye'ye hiçbir zarar vermez'
AB Bakanı Çelik, AKPM'de Türkiye hakkında yapılan oylamaya ilişkin, "O kararlar Türkiye'ye hiçbir zarar vermez ama AP'nun Avrupalı değerleri savunmak konusunda ne kadar yetersiz temsilcilere sahip olduğunu gösterir." dedi.
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin (AKPM) Türkiye'deki son gelişmelerin acil gündeme alınarak tartışılması yönündeki talebi dün reddetmesi kararına ilişkin, "O kararlar Türkiye'ye hiçbir zarar vermez ama Avrupa Parlamentosunun Avrupalı değerleri savunmak konusunda ne kadar yetersiz temsilcilere sahip olduğunu gösterir. Bu karar tarihe böyle geçecektir." dedi.
Bakan Çelik, İngiltere Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Lord Price ile bakanlıkta bir araya geldi. İki bakan görüşme öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Çelik, konuk bakan Price'ın yeni yılın başında Türkiye'ye kapsamlı bir ziyaret gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin İngiltere ile güçlü ilişkileri bulunduğunu anımsattı. İngiltere ile çalışmaları ve değerlendirmeleri gereken birçok konu bulunduğunu ifade eden Çelik, İngiltere'nin AB'den çıkış süreci ile Türkiye'nin Gümrük Birliği güncellenmesi sürecinin eş zamanlı olarak başlayacağına dikkati çekti.
Bakan Çelik, "İngiltere'nin yeni dönemde AB ile nasıl bir ticaret modeli kuracağı, Türkiye'nin Gümrük Birliğinin güncellenmesi konusundaki çalışmaları için de yol gösterici olacaktır. Bu çalışmaları da yakından izlemek istiyoruz. Bu yeni ticaret modellerinin nasıl kurulacağı konusunda da İngiltere ile yakından çalışmak istiyoruz. Bu Brexit sürecinin gerçekleşmesiyle Türkiye ile İngiltere arasında bir serbest ticaret anlaşması gündeme gelecektir. Bununla ilgili olarak ciddi olarak çalışmamız gerekiyor." dedi.
İngiltere Başbakanı Theresa May'in 28 Ocak'ta Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştireceği bilgisini veren Çelik, bu ziyarete de önem atfettiklerini kaydetti.
Çelik, toplantıda gazetecilerin gündeme dair sorularını da yanıtladı.
"AKPM'nin Türkiye'nin denetim sürecine alınıp alınmayacağına ilişkin kararının" sorulması üzerine Çelik, medyada yer alan yorumları eleştirdi.
"Bugün yapılan yorumlarda sanki bir gözetim kararı verilmiştir de biz bu kanun hükmündeki kararnamelerdeki (KHK) düzenlemeleri almışız gibi bir yaklaşım var, tabii bu yaklaşımlar doğru değil." diyen Çelik, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminden sonra demokrasiyi korumak zorunda olduklarını ve bu doğrultuda bazı tedbirlere başvurmak zorunda kaldıkları anlattı.
Çelik, demokrasiyi korumak için attıkları adımları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ya da uluslararası sözleşmelere bağlılıklarını reddederek yapmadıklarını vurgulayarak, “Sözleşmenin bize verdiği 15’inci maddenin delegasyon hakkını kullandık. Ülkemiz işgal girişimiyle karşı karşıya kaldı ve buna karşı tedbir aldık.” ifadesini kullandı.
AB ülkelerinin darbe girişiminin ardından Türkiye'ye yönelik destek vermediğini belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupa'nın temsil ettiği değerler, Avrupalı bu siyasetçilerin vizyonundan çok daha büyüktür. Biz demokrasi, hukuk, insan hakları gibi değerlere en ciddi şekilde bağlılığımızı sürdürüyoruz. Biz bu kararları alırken de dinamik bir değerlendirme yapıyoruz. Bu dinamik değerlendirme de şudur, Türkiye'nin demokrasisini korumak için ihtiyaç duyduğumuz tedbirleri alırız. Bu tedbirlere yeterince ihtiyaç duymadığımız durumlarda da bunları kaldırırız. Bu sadece dış telkinlerle iş yapıyoruz manasına gelmez. Hiçbir dış telkinle hareket etmeyiz."
"Bu karar tarihe böyle geçecektir"
Çelik, Türkiye'nin dış dünyaya kapalı olmadığını vurgulayarak, bu günlerin tarihi nitelik taşıdığını ifade etti. Türkiye'nin müttefiklerinden beklentisinin, Türk halkının yanında yer alması olduğunu dile getiren Çelik, "Avrupa Parlamentosunun aldığı kararlar gibi kararlar, vizyonsuz kararlar olarak tarihe geçmiştir. Böyle bir zamanda Türkiye ile müzakerelerin dondurulmasını teklif etmek Avrupa değerleriyle kavga etmektir. O kararlar Türkiye'ye hiçbir zarar vermez ama Avrupa Parlamentosunun Avrupalı değerleri savunmak konusunda ne kadar yetersiz temsilcilere sahip olduğunu gösterir. Bu karar tarihe böyle geçecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ile ilgili gözetim gibi tartışmaların "temelsiz" olduğunu belirten Çelik, Türkiye'nin hukukun içinde kalarak üstüne düşeni yapmaya devam ettiğinin altını çizdi. Çelik, Avrupalı yetkililerle konuya ilişkin görüşmelerini sürdüreceklerini ve bu kapsamda şubat başında Fransa'da temaslarda bulunacağını bildirdi.
"İngiltere Türkiye ile omuz omuza"
Konuk Bakan da ülkesinin Türkiye ile omuz omuza durduğunu söyledi. Daha önce ziyaret ettiği Türkiye'ye tekrar gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Price, tarihi zamanlardan geçildiğine dikkati çekti.
Türkiye için övgü dolu ifadeler kullanan Price, "Türkiye, Suriye'den gelen göçmenleri kabul ederek ve mültecilere ev sahipliği yaparak herkesin takdirini kazandı." değerlendirmesini yaptı.
Price, ülkesinin, Türkiye'nin güvenlik kaygılarını gidermek konusunda yürüttüğü politikaları da desteklediğini bildirdi.
İngiltere Başbakanı May'in cumartesi günü gerçekleştireceği Türkiye ziyaretinin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra G-20 ülkeleri arasından yapılan ilk üst düzey ziyaret olacağına dikkati çeken Price, söz konusu ziyaretin İngiltere'nin Türkiye ile olan dayanışmasına vurgu yapacağını kaydetti.
Price, May'in aynı zamanda Brexit sonrasında ikili ticari ilişkilerin nasıl şekilleneceğine yönelik görüşmelerde bulunacağını belirtti.
İkili ticaret hacminin 16 milyar dolar civarında olduğunu bildiren Price, bu rakamı 5-10 yıl içinde artırmayı hedeflediklerini vurguladı.