Altın taktığı kişi kendi düğününe gelmeyince icraya başvurmuştu...
Kayseri'de bir vatandaş düğününde çeyrek altın taktığı kişinin kendi düğününe gelmemesi ve altını göndermemesi üzerine ilamsız icra takibinde bulunarak altının bedelini geri aldı.
İsmini açıklamak istemeyen bir tüketici, Kayseri 1. İcra Dairesine düğününde çeyrek altın taktığı kişinin davet etmesine rağmen düğününe gelmediğini ve taktığı altını da göndermediğini belirterek başvuruda bulundu. Araya tanıdıklarının girmesine rağmen çeyrek altınını geri alamadığını ifade eden vatandaş, ilamsız icra takibi talep etti. Adresine ödeme emri gelen vatandaş, çeyrek altının bedelini icra dairesine ödedi. Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de düğün ve doğum gibi özel günlerde kişilerin birbirlerine genellikle çeyrek altın hediye ettiğini, bunun çoğu zaman geri alınmak üzere takıldığını söyledi. Takılan altınların bazen araya küslük girdiği için bazen şehirler değiştiği için zaman zaman geri gelmesinde sorunlar yaşandığını ifade eden Şahin, bu konunun Kayseri 1. İcra Dairesine taşınarak hukukki boyut kazandığını anlattı.
İlamsız icra takibi başlatan bir tüketicinin bu sayede geçmişte bir kişinin düğününde taktığı çeyrek altının bedelini geri aldığını belirten Şahin, şunları kaydetti: "Daha önce kendisine çeyrek altın hediye eden kişinin düğün davetine gitmeyen kişi, evine ödeme emri gelince panik yapıyor ve çeyrek altının bedelini dosyaya yatırıyor. Bu kişi 7 gün içinde başvurup 'Benim böyle bir borcum yok' deseydi mesele kapanırdı ancak korkmuş ve hemen çeyrek altının bedelini ödemiş. Resmi evrağı görünce 'Demek ki bu resmi bir olay' diye düşünüyor. Burada bir alacak söz konusu. Kişi bu alacağını ilamsız icra yoluyla geri almış."
İlamsız icra uygulamasının kimi zaman dolandırıcılar tarafından kullanıldığına işaret eden Şahin, hiç borcu olmayan kişilerin ilamsız icradan gelen ödeme emirlerinden haberleri olmayıp borçlandırıldıklarını kaydetti.
İlamsız icradan dolayı eve gelen ödeme emrine 7 gün içinde itiraz edilebileceğini vurgulayan Şahin, şu bilgileri verdi: "Dolandırıcılar vatandaşın bağa gitmesinden, tatile gitmesinden yani evde olmamalarından yararlanıyor. Ödeme emrinin insanlara ulaşmayacaklarını biliyorlar. Bazen evrak bırakılıyor ev sahibi görmüyor ya da muhtara bırakılıyor, oradan alınmıyor. Üzerinden 7 gün geçiyor, bu süre içinde itiraz edilmediği için borç kesinleşiyor. Dolandırıcılar devletin icra dairelerini arkalarına alarak bu parayı sizden tahsil ediyor. Sonrasında itiraz için dava açılması gerekiyor. Ancak insanlar bununla uğraşmak istemiyor. Çünkü ilamsız icra da tutar en fazla 2 bin lira olabiliyor. Haksızlığa uğrayanın menfi tespit davası açılması gerekiyor, masrafı çok fazla olduğu için vatandaş da bu davayı açmıyor. Borcu olmadığı halde 500 lirayı bazen bin lirayı ödemeye razı oluyor."