Ateşin ortasındaki orman müdürü: Bir helikopter 6 uçağa bedel
Türkiye bir haftadır, yangınlarla boğuşuyor. Güney ve batı bölgelerimizde 110'un üzerinde yangın çıktı. Yangınla birlikte tartışmalar da alevlendi. Söndürme çalışmaları yetersiz mi? Uçak mı daha iyi helikopter mi? Kasıt mı var ihmal mi? gibi sorular tartışılırken bu soruları sahada görevli orman müdürü cevapladı.
Türkiye bir haftadır, yangınlarla boğuşuyor. Güney ve batı bölgelerimizde 110'un üzerinde yangın çıktı. Ciğerlerimiz dağlandı. Ne var ki, yangınla birlikte tartışmalar da alevlendi. Söndürme çalışmaları yetersiz mi? Uçak mı daha iyi helikopter mi? Kasıt mı var ihmal mi? Sorular birbirini takip ediyor. Ve maalesef her kafadan bir ses çıkıyor. Türkiye gazetesinden Fatih Selek kafalardaki soru işaretlerini gidermek için yangın bölgesinde görev yapan bir orman müdürü ile söyleşi yaptı. Yangın söndürme çalışmaları sırasında neler yaşandığını orman müdürü ilk ağızdan anlattı:
UÇAK MI DAHA FAYDALI YOKSA HELİKOPTER Mİ?
-Kesinlikle helikopter daha iyi. Bir defa bizim arazi yapımıza daha müsait. Uçak bir saatte iki defa su atabilirken, helikopter 8 sorti yapıyor. Tam altı katı su atabiliyor. Sahil kesimlerinde baraj olmayan yerlerde 5 kilometrede bir havuzu bulunuyor. Helikopterler buralardan su alıp atıyor. Uçaklar için ya deniz lazım ya da büyük bir baraj.
SÖNDÜRME SIRASINDA EN ÇOK ZORLANDIĞINIZ ŞEY NE?
-Orman köylüleri yangın sırasında bazen bizi dinlemiyorlar. Kendi başlarına tedbir almaya çalışanlar çıkıyor. Alevler yaklaşınca da "Bizi kurtarın" diye feryat ediyorlar. Sadece ben 60-70 civarında köylüyü kurtardım.
KILIÇDAROĞLU’NUN HELİKOPTER AÇIKLAMALARI
Kemal Kılıçdaroğlu "Helikopterin pervanesinden çıkan rüzgâr, kozalakların saçılmasına yol açıyor. Yangın büyüyor" mealinde bir açıklama yaptı. Siz sahadaki bir görevli olarak ne diyorsunuz?
- Hiç alakası yok. Bir defa helikopter o kadar alçalmıyor ki. Üstelik helikopterin hızı belli, yavaş ilerliyor. Uçak ise 100-200 kilometre hızla geliyor. Onun çıkardığı rüzgâr daha fazla. Bu mantığa göre uçağın verdiği zarar daha fazla olmalı. Üstelik uçağın attığı su yayılıyor.
SÜREKLİ TEYAKKUZDA MISINIZ? ACİL MÜDAHALEYİ NASIL YAPIYORSUNUZ?
- Eskiden ormanlarda gözetleme kuleleri vardı. Onların yerine termal kameralar yerleştirildi. 24 saat gözetleme yapabiliyoruz. Bir de üç tane insansız hava aracı kiralandı ki işimizi çok kolaylaştırdı. 3 milyon kilometrelik alan hassas kamerasıyla taranabiliyor. Bu müthiş bir şey. Ayrıca sahada, yangın ekip binalarında bekleyen personelimiz bulunuyor. Haftanın 5,5 günü dağda yatıp kalkıyorlar. Acil bir durumda hemen müdahale ediyorlar.
SİZİN İŞİNİZ DE ZOR, SÜREKLİ ALARM DURUMUNDASINIZ?
- Gözlerimiz gözyüzünde. Sürekli hava durumunu kontrol ediyoruz. Gölgede 40 derece sıcaklık, güneş altında 60 dereceyi buluyor. En küçük kıvılcım benzin dökmüş gibi alev topuna dönüşüyor. Kaldı ki bu sene 90 yılın en sıcak yazını yaşıyoruz. En büyük kâbusumuz poyraz. Bakın Karadeniz'de sel meydana geldi. Kuzeyde hava soğudu. Oluşan hava dalgası güney bölgelerimize poyraz olarak yansıdı. Saatteki hızı 60-70 kilometreyi bulan rüzgârın önünde kimse duramıyor. Üç günlük poyraz bizi perişan etti.
İŞÇİ SAYISI YETERLİ Mİ?
- Her arazözde iki kişi bulabiliyorsak şanslı hissediyoruz kendimizi. Geçen yıl yangından sonra bin kişi alım yapıldı o kadar. Daha çok işçiye ihtiyaç duyuyoruz.
BİRÇOK YERDE YANGIN ÇIKTI. SABOTAJ İHTİMALİ VAR MI?
- Bir yerde yangının kasıtlı çıkıp çıkmadığını anlamak için ilk önce araziye bakıyoruz. Yüksek gerilim hattı geçiyor mu, piknik alanı mı, meskûn mahale yakın mı? Bunlar varsa ihmal diyebiliyoruz. Ancak insanların ulaşamayacağı yerde yangın çıkıyorsa sabotaj gözüyle bakıyoruz.
YANAN ALANLARI AĞAÇLANDIRMA NASIL YAPILIYOR?
- Bir yıl içinde ıslah ediliyor. Kızılçamın ilginç bir özelliği var. Ağaç yansa da tohum yanmıyor. Vakti gelince kendiliğinden filizleniyor ama biz yine de tohum serpiyoruz.