Tgrt Haber

AYM'den Yargıtay'ın Can Atalay hamlesine tepki: Karara uymamanın gerekçesi olmaz

Editör: Mutluhan Yıldız / Kaynak: TGRT Haber
12 Ocak 2024 18:41 - Güncelleme : 12 Ocak 2024 19:21

Son dakika haberi: AYM'nin Can Atalay hakkında verdiği 'hak ihlali' kararı sonrası Yargıtay'ın ikinci defa kararı uygulamayarak yüksek yargıda krize sebep olan hamlesi sonrası AYM'den açıklama geldi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan Yargıtay'ı kastederek, "Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasının hiçbir gerekçesi ve geçerliliği olamaz" dedi. 

Yargıtay​, Anayasa Mahkemesi​'nin Can Atalay​ hakkında verdiği ikinci hak ihlali kararını bir kez daha tanımadı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, AYM'nin ikinci ihlal kararının da hukuki bir değeri olmadığını belirtip Atalay'a tahliye kapısını kapattı.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin vermiş olduğu kararda, "Anayasa Mahkemesi'nce verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, bu bağlamda Anayasa'nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını" belirterek kararın "juristokratik bir davranış" olduğunu ifade etti. 

AYM BAŞKANINDAN TEPKİ 

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yüksek Mahkemede staj gören hukuk fakültesi öğrencileri ile gerçekleştirdiği bir panelde konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. 

Türkiye'de temel hak ve özgürlüklerinin korunması adına atılmış en önemli adımlardan birinin bireysel başvuru olduğuna belirten Arslan, bireysel başvuruyla birlikte Anayasa Mahkemesine özgürlükleri koruma ve geliştirme misyonu yüklendiğini, Yüksek Mahkemenin de bu misyonla bireysel başvuruları incelediğini dile getirdi.

BİREYSEL BAŞVURU VURGUSU

Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruda iş yükünü yönetilebilir düzeyde tutmayı başardığını, bu başvuru yolunu etkili ve başarılı şekilde uyguladığını ifade eden Arslan, "Bazı kararlara uyulmaması bireysel başvuru hakkını zedelemektedir." diye konuştu.

İhlal kararlarının uygulanması konusunda genel olarak bir sorun bulunmadığına işaret eden Arslan, şöyle devam etti:

"Anayasa Mahkemesince verilen ihlal kararlarına uyulmamasının gerekçesi olarak sunulan iki hususa kısaca değinmek ve size öğretilenlerin doğru olduğunu göstermek isterim. Birincisi, adli ve idari yargı sisteminde nihai ve bağlayıcı kararları verme yetkisinin ilgili yüksek mahkemelere ait olduğu, dolayısıyla kesinleşmiş kararları ortadan kaldırmaya yönelik ihlal kararları verilemeyeceği ileri sürülmektedir. Açıkçası bu görüşün anayasal veya yasal hiçbir dayanağı olmadığı gibi bireysel başvuru kurumunun doğasıyla da bağdaştığı söylenemez."

"ANAYASA MAHKEMESİ KARARININ İCRA EDİLMEMESİNİN GEREKÇESİ OLAMAZ"

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, ihlal kararlarına uyulmamasına gerekçe olarak gösterilenlerden birinin "yorum farklılığı" olduğunu belirterek, "Elbette, yüksek mahkemeler dahil kamu gücü kullanan tüm organlar Anayasa'yı yorumlama yetkisine sahiptir. Ancak bu yorumların yol açtığı uyuşmazlıklar norm denetimi veya bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine taşındığında Anayasa'yı nihai ve bağlayıcı şekilde yorumlayarak uyuşmazlığı karara bağlama yetkisi Anayasa Mahkemesine verilmiştir." ifadelerini kullandı.

Anayasa Mahkemesi kararlarının kesin olduğunu vurgulayan Arslan, kararların, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri, herkesi ve her kurumu bağladığına işaret etti.

Yüksek Mahkemenin kararlarına uyulmamasının herhangi bir gerekçesinin olmayacağını söyleyen Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anayasa Mahkemesi, bir konuda karar verdikten ve son sözü söyledikten sonra katılmasak da buna uymak zorundayız. Bir yargı kararına katılmamak farklı, ona uymamak farklıdır. Birincisi meşru, ikincisi ise meşru değildir. Unutmayalım ki mahkeme kararları hatasız veya doğru olduğu yahut beğendiğimiz için değil, mahkeme kararı olduğu için uygulanmak zorundadır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesinin nihai ve bağlayıcı kararından sonra artık mahkemeler ya da anayasal organlar arasında ortaya çıkabilecek görüş, yorum veya yaklaşım farklılıkları sadece eleştiri konusu olabilir. Ancak bu farklılıklar Anayasa Mahkemesi kararının icra edilmemesinin hiçbir şekilde gerekçesi olamaz."

"MESELELERİ ÇÖZMEK DURUMUNDAYIZ"

Bireysel başvuruda verilen ihlal kararlarına uyulmamasıyla verilen zararın sadece başvurucuların haklarından mahrum bırakılmasıyla sınırlı olmadığını söyleyen Arslan, ihlal kararlarının icra edilmemesinin, bireysel başvuru yolunu etkisiz kılabilecek nitelikte "vahim bir olay" olduğunu vurguladı. Başkan Arslan, "Aklıselimle hareket ederek ihlal kararlarının etkili icrası dahil tüm meselelerimizi sadece hukuk zemininde kalmak suretiyle çözmek zorundayız." diye konuştu. 

Kaynak: TGRT Haber
500
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...