Tgrt Haber

Babası darbede idam edilen kadının darbecilere direnişi

11 Ağustos 2016 15:53
Babası darbede idam edilen kadının darbecilere direnişi

15 Temmuz gecesi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde darbecilere direnirken açılan ateşle yaralanan Kübra Hatice Çiftçi, yaşadığı o anları anlattı. "Gerçekten ikinci bir İstiklal Harbi’ydi" diyen Çiftçi’nin babasının 1960 darbesinde ilk idam edilen gazeteci Ahmet Çiftçi olduğu öğrenildi.

15 Temmuz gecesi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde darbecilere direnirken açılan ateşle yaralanan Kübra Hatice Çiftçi, yaşadığı o anları anlattı. "Gerçekten ikinci bir İstiklal Harbi’ydi" diyen Çiftçi’nin babasının 1960 darbesinde ilk idam edilen gazeteci Ahmet Çiftçi olduğu öğrenildi.

15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne çıkarak darbecileri durdurmaya çalışan Kübra Hatice Çiftçi, yaşadığı o anları anlattı. Darbeci askerlerin attığı kurşunlarla yaralanan genç kadının babası gazeteci Ahmet Çiftçi’nin de 1960 darbesinde cuntacılara direndiği için idam edilen ilk kişi olduğu öğrenildi. Kalbinin üzerinden kaburga kemiğine isabet eden kurşunla yaralanan Çiftçi, darbeci askerleri ikna edebilmek için girdiği diyalogları anlattı. "Gerçekten ikinci bir İstiklal Harbi’ydi" diyen Kübra Hatice Çiftçi, "Bütün vatan, millet için zor bir geceydi. Çanakkale Savaşı’ndan daha zor olan bir tarafı da Çanakkale’de İngiliz, İtalyan başka kuvvetlere karşı savaşırken, kendi çocuklarımızla karşı karşıya kalmamız. O geceden kalan en büyük iz, en büyük yara, bir gecede 10 yaş yaşlanmamızın sebebi kendi çocuklarımızdan kendimizi kurtarmaya çalışıyor olmamızın ızdırabı vardı" dedi.

Kübra Hatice Çiftçi, darbecilerin attığı kurşunla yaralandığını belirterek, "İlk önce gittiğimizde çocuklara anlatırsak durumu askerlerin durumu anlayıp geri çekileceklerini zannettiğimiz için üzgün ve kırgın olarak gittik. Fakat maalesef hiç acımadan taradılar. O sırada yerden seken bir kurşun kalbimin üzerinde kaburga kemiğine saplanmış" diye konuştu.

Cuntacılarla arasında geçen diyaloğu anlatan Çiftçi, "Allah bunu nasip etmedi onlara. Bu Allah’ın bize verdiği bir ikramdır. 15 Temmuz’u şükretmemiz gereken bir nimet olarak görüyorum. İnşallah bundan sonra layık olmaya çalışırız. Askerlere o gece ’Bu halk size dua ediyor. Bu halk size emanet. Emanete hıyanet mi ediyorsunuz çocuklar, kendinize gelin’ şeklinde bir diyaloğa girip onları ikna edeceğimi düşündüm. Fakat orada çok koyu olan 3 kişi vardı, herhalde komutanlarıydı. Onlar tarafından çok zalimce bir tepki aldım. Silahları ellerinden düştü fakat komutanları çok koyu bir adamdı. Telefonu aldı elimden baktı askerler demoralize oldu. Savaşa başlamadan kaybediyorum psikolojisi oluştu herhalde kendisinde. Aldı telefonu elimden ’Git buradan, beynine mi sıktıracaksın’ diyerek beni tartaklamaya başladı" ifadelerini kullandı.

Kübra Hatice Çiftçi, "Evim köprüye çok yakın. Cumhurbaşkanının çağrısıyla 3 dakikada oradaydım. Hiç tereddüt etmedim" dedi.

Kübra Hatice Çiftçi’nin kardeşi Abdullah Çiftçi de, babasının 1960 darbesine karşı çıktığı için idam edildiğini söyledi. Babasına ait kitapları gösteren Çiftçi, ablası Kübra Hatice Çiftçi’nin de babası gibi demokrasiye sahip çıktığı için cuntacılardan zarar gördüğünü belirtti. Abdullah Çiftçi, şunları söyledi:

"60 ihtilalinin ilk idam mahkumu Ahmet Çiftçi. Cuntacılara karşı ilk tepki gösteren ve beyanname hazırlayan ilk ve tektir o zaman. Çıkıyor bir beyanname hazırlıyor. ’Bu halka karşı yapılmış bir harekettir, cuntacılara direnilmelidir. Adnan Menderes idam edilmemeli’ diye. Rahmetli babamı 27 yaşında yakalıyorlar ve idam ediyorlar. Bu idam mahkumiyeti 60 yılının ilk idam mahkumiyeti olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti’nde de idama ilk mahkum olan gazetecidir. Ablam da en nihayetinde onun kızı, genetik mirası olduğu için hızlı bir şekilde köprüye cuntacılara karşı tepki göstermek için çıktı. Bir bakıma darbeyi önlemiş oldular."

15 Temmuz darbe girişiminin diğer darbelerden farklı olduğunu belirten Çiftçi, "Bu darbenin en büyük farklılığı Türkiye Cumhuriyeti’nin olaya müdahale edebilen bir liderinin olması, halka bir komut verebilmesi. Bu çok önemli. O zaman da belki halka ulaşıp komut verebilse Adnan Menderes, belki o zaman da halk harekete geçebilirdi" dedi.

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...