Bakan Soylu, “Allah’tan belediye başkanı değil, bizi buraya sokmayacak"
Fatih’te muhtarlar toplantısında konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ekrem İmamoğlu’nun sözleri için “İki günden beri de ‘Süleyman Soylu’nun İstanbul’da işi nedir? Gitsin Ankara’da otursun" diyor Allah’tan belediye başkanı değil, bizi buraya sokmayacak. Ben Gabar Dağı’na çıktığım zaman Süleyman Soylu’nun Gabar Dağı’nda ne işi var diye sordun mu da bugün ‘İstanbul’da ne işi var?’ diye soruyorsun?” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Fatih’teki 57 mahallenin muhtarı ile bir araya geldi. Toplantı, Fatih Belediyesi Topkapı Sosyal Tesisleri’nde gerçekleşti. Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, toplantıda Bakan Soylu’ya eşlik etti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’yi bir baştan bir başa 3 kez dolaşabilecek kadar İstanbul’a suyla ilgili altyapı yapıldığını ifade etti, 224 tesisin gerçekleştirildiğini söyledi. İstanbul’un 50 yıldan daha da öte su ihtiyacının karşılanacağı adımlar atıldığını belirtti. İstanbul’da hava kirliliğinden annelerin çocukları sokağa çıkarmadığı günlerin çok uzak olmadığını belirten Bakan Soylu, hava temizliği açısından kentin dünyanın en büyük üçüncü metropolü olduğunu ifade etti.
Soylu, “1994 yılında ben bir yerde çalışıyordum. Maslak’taydı. 1 yıl denizcilik şirketinde çalıştım. Orada Tayyip Erdoğan belediye başkanlığına geldiğinde, oradaki çalışanlar dediler ki; bundan sonra başı açıklar, etekliler otobüslere binemeyecekler. Bunu o gün yaşayanlar çok net hatırlarlar. Bugün görüyoruz ki; İstanbul, herkesin şehri. Bir ideolojik kavganın parçası değil. Bir siyasal çatışmanın merkezi ya da odağı değil. Kim kendini nasıl hissediyorsa İstanbul’da ifade edebilme kabiliyetine sahip, başı açığı da örtülüsü de. Cübbelisi de eteklisi de, İstanbul’da çok rahat bir şekilde hayatını yaşıyor ve devam ettiriyor” dedi.
Bakan Soylu, “1990’lı yılların sonuydu. Ben İstanbul İl Başkanıydım. O zaman İstanbul’da bir trend başladı. ‘Karakolları kaldıralım. Asayiş ekipleri ile beraber İstanbul’u yönetelim’ diye. Bana göre yanlış bir uygulamaydı. Bugün biz Ankara’da bir batımda 10 karakol yapıyoruz. Dün Ümraniye’deydim. 3 karakol yapıyoruz. Sarıyer’deydim. 2 karakol yapıyoruz. Çatalca’da jandarma karakolları kalkmıştı. Bu uygulama doğu ve güneydoğuda da olmuştu. Hakurk’tan yola çıkan bir terörist bir güzergahla hiç kimseyi görmeden, hiçbir denetim noktasına takılmadan Giresun ve Trabzon’a kadar gelebilecek bir uygulama metodolojisi vardı. Şimdi biraz daha modellerini küçülterek esnek ve hareketli hale getirerek oralardaki karakolları da yerlerine koyuyoruz ” dedi.
“Bizim amacımız, İstanbul’u dünyanın en güvenli metropolü haline getirebilmektir”
Bakan Soylu, “İstanbul gün geçtikçe büyüyor. Bizim kurmak istediğimiz sistem şu; bir tarafta karakol, bir tarafta muhtarlık, bir tarafta bekçiler, bir tarafta asayiş olacak. Bunu güvenlik açısından söylüyorum. İstanbul’da hepimizin el birliğiyle mahallelerimize hakim olabildiğimiz, bir mesele olduğu zaman bunu paylaşabileceğimiz bir sistemi oluşturmak istiyoruz. Bizim karakolları sağlayamayacak bir durumumuz söz konusu değil. Rahat bir şekilde sağlayabiliriz. Parası, pulu da her şeyi hazır, Buna ihtiyacımız var. Özellikle terör örgütleri bizim etki alanı dışımızda kalan, son 15-20 yılda çok göç alan mahallelerde kendilerine ait bir etkinlik kurmak istiyorlar. Sadece terör örgütü değil uyuşturucu çeteleri, gaspı, organize suç örgütlerini bir şekilde oralarda daha hissedilebilir vatandaşımızın da hayatını zora sokan noktaya getirmeye çalışıyorlar. Bu açıdan buralarda yeni bir stratejiye doğru adım atacağımızı ifade etmek istiyorum. Ben bekçilerin de sistemin önemli bir parçası olduğunu, bundan sonra da olacağını bu konuda İstanbul’daki rakamın 5 binin üzerine çıkacağını daha sonrada bu rakamlarla alacağımız sonucu gördükten sonra bunları daha iyi noktalara getirebileceğimizi ifade etmek istiyorum. Bizim amacımız, İstanbul’u dünyanın en güvenli metropolü haline getirebilmektir. İnşallah hep birlikte İstanbul’u dünyanın en güvenli metropolü haline getireceğiz“ dedi.
“Hayatımda böyle bir seçim görmedim”
31 Mart Seçimleri ilgili konuşan Bakan Soylu,“İlçe başkanlığı, il başkanlığı, genel başkan yardımcılığı ve genel başkanlık, milletvekilliği, bakanlık yapan birisi olarak söylüyorum. Hayatımda böyle bir seçim görmedim. Seçimlerde olur. 3-5 kağıt üzerinde oynama olabilir. Sandık başkanıdır, sandık kurulu üyesidir. Orada partisi adına bastırır. 3-5 tane ortada olan oyu kendi lehine çevirir. Akşam kahveye gittiği zamanda ‘Bugün çok iyi bir iş yaptım. Partinin 3-4 tane oyu gidiyordu. O tarafa geçirdim’ der. Bunu her partili söyler. İşin esası bu kadardır” dedi.
“Ben dayanamazdım. Açık söyleyeyim”
Soylu, “Binali ağabey, Kültür ve Turizm Bakanı ile beraber geçen gün bir gösteriye gidiyor. Çıkışta, aynen 28 Şubat manzaralarında olduğu gibi Binali ağabeye hakaret ediyorlar ve orada hiç istenmeyen davranışlar ortaya koyuyorlar. O da olgun bir şekilde onları alkışlayarak oradan çıkıyor. Biz bunları unutmuştuk. Bunu bana yaparsınız anlarım. Benim biraz laflarım kesif, Ondan sonra bir çok kişinin de ayağına basıyorum. Uyuşturucunun, terörcünün, hepsinin ayağına basıyorum. Bana söylersiniz. Binali ağabey 17 yıldan beri bu memlekette bölünmüş yolundan, havalimanına kadar, Avrasya Tüneli’nden Marmaray’a kadar, şu kullandığımız cep telefonlarının Türkiye’de yaygınlaşmasına kadar internet ağının ülkenin her tarafından vatandaşımızla en kaliteli hizmetle buluşmasına kadar, Osmangazi Köprüsü’ne kadar, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne kadar İstanbul Havalimanı’na kadar Türkiye’de bir çok hizmette imzası var. Bugüne kadar kucaklayıcılığıyla, kuşatıcılığıyla böyle bir kavganın ucunu açmış bir insan değil. Ben dayanamazdım. Açık söyleyeyim. Olgunluğuyla doğru olanı yaptı” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nun İBB’deki verileri kopyalama talimatı ile ilgili konuşan Soylu, “Ben göreve gelir gelmez şunu mu söyledim? İstihbarata ’Şu CD’yi getirin bütün istihbari bilgileri kasama koyacağım. İstediğim zaman da bakacağım’ Bu devlet bana namusunu emanet etmiş. İstanbul Belediye Başkanlığı görevine geldiği günün ertesi günü İstanbul’daki verileri kopyalamak için talimat vermek doğru bir yaklaşım değildir. Devlet adamlığıyla bağdaşmaz. Ciddiyetle bağdaşmaz. Orada demek ki tahribatlar yapacaksın, ellerinde bunları alacaksın, milletin kişisel verilerini alacaksın. Bunu da doğru bulmuyorum. İki günden beri de ‘Süleyman Soylu’nun İstanbul’da işi nedir? Gitsin Ankara’da otursun’ Allah’tan belediye başkanı değil. Bizi buraya sokmayacak. Ben Gabar Dağı’na çıktığım zaman ‘Süleyman Soylu’nun Gabar Dağı’nda ne işi var’ diye sordun mu da bugün ‘İstanbul’da ne işi var?’ diye soruyorsun?” dedi.