Bakan Soylu: Kılıçdaroğlu, ne kadar terör örgütü varsa hepsinin gönlünü yaptı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kılıçdaroğlu'nun PKK’nın, DHKP/C'nin, MLKP'nin, Türkiye'nin karşısında mücadele eden küçük büyük ne kadar terör örgütü varsa, hepsinin gönlünü yaptığını söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Kılıçdaroğlu hiç merak etmesin, eminim hizmetlerinden dolayı Kandil kendisinden memnundur ve ona bir madalya da gönderecektir." dedi.
Soylu, Gaziosmanpaşa'da kanaat önderleriyle bir araya geldiği programda, Türkiye'nin tüm kültürlerin, ticaret yollarının kesiştiği, binlerce yıllık devlet geleneği olan, tarım yapacak arazisi, iklimi, yerin altında cevheri bulunan, genç nüfusu olan, üretmek için her şeyi bulunan bir ülke olduğunu anlattı.
Bakan Soylu, şöyle devam etti:
" '1960 ihtilali' diyorsun, 'Efendim Menderes şöyle yaptı, böyle yaptı' diyorlar. '71 muhtırası' diyorsun, 'Efendim Demirel şöyle yaptı, böyle yaptı' diyorlar. '80 ihtilali' diyorsun, 'Ah efendim o eski siyasiler yok mu?' diyorlar. '28 Şubat süreci' diyorsun, 'Erbakan şöyle yaptı da türbanlılar ortalıktaydı da bilmem neydi' diyorlar. '15 temmuz' diyorsun, kalkıyor sana 'Yok efendim tiyatroydu, kontrollü darbeydi' diye saçmalama ortaya koyuyor. Kılıçdaroğlu, 'Kontrollü darbeydi' diyor. Kendilerinin kontrolü altında bir darbeydi, millet kontrolü ele alınca evinden çıkmak zorunda kaldı. Arkadaş, hırsızın hiç mi suçu yok? Hep mi millet kabahatlidir?"
"Böyle bir ittifak inanınız ki bir cinnet ittifakıdır"
Soylu, HDP'li vekillerin Güneydoğu'daki güvenlik güçlerini "işgal askerleri ve polisleri" olarak ifade ettiklerini söyleyerek, "Onu söyletene bakmak lazım. Kim söyletiyor? Onu Meclise taşıyanlar." dedi.
"Bir oy CHP'ye bir oy HDP'ye vereceksiniz" diyenlerden birinin 28 Şubat mağduru ve 'yılların muhafazakar partisi' olduğunu ifade eden Soylu, "Bu eleştiri değildir. Bu terör örgütüne bizahati destektir. Böyle bir ittifak inanınız ki bir cinnet ittifakıdır. Ayıplı bir ittifaktır. Bu ayıplı ittifak milletimizin tarihinde yerini alacaktır." şeklinde konuştu.
31 Mart seçimini "beka seçimi" olarak adlandırdıkları için birilerinin kızdığını aktaran Soylu, "Bu kadar yıllık tecrübenin, 6-7 yıldır yaşadıklarımızın üstüne karşımızdaki tabloya bakıp olan biteni görmeyelim mi?" dedi.
Süleyman Soylu, şunları söyledi:
"Bir tarafta bugüne kadar bütün siyasi aktörleri, siyaset dışı müdahalelerle saf dışı etmeyi prensip edinmiş bir anlayış, siyaset dışı her müdahaleye, darbeye, darbe girişimine bir şekilde alkış tutmuş bir anlayış, üstelik kendi tabirleriyle Türkiye'yi kuranların partisi, güya cumhuriyetçiler, güya halkçılar, hatta yine kendi ifadeleriyle güya Kuvayi Milliyeciler, öte tarafta dünyanın en legal işi olan siyaseti tutup da bir terör örgütünün emrine veren, bir terör örgütünün doğrudan emrinde olan bir anlayış yan yana geliyorlar, açık net ve tartışmasız bir ittifak içine giriyorlar. Doğu ve Güneydoğu'da sandık temsilcilerini HDP'ye vermekten çekinmiyorlar. Seçim için birlikte hareket ediyorlar. İl başkanları bir araya geliyor, birbirlerine moral veriyorlar, destek veriyorlar."
Haftada ortalama 50-100 teröristin vatandaşlar tarafından görülme vakası olduğunu kaydeden Soylu, "Ocak ve Şubat ayı bitiyor, toplam görülme vakası 8. Kafalarını çıkaramıyorlar." dedi.
Soylu, çok büyük bir mücadele yürütüldüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Türkiye'de bu mücadeleyi PKK'nın siyasi kolu olarak tarif ettiğimiz bir siyasi partiye, sözde bir siyasi partiye dönüp bu desteği vermek... 24 Haziran seçimlerinde 'CHP'li kardeşlerimiz ne olur oy vermeyin şu HDP'ye, bunları taşımayın Meclise' dedik. Mecliste İçişleri Bakanlığı bütçesinin bulunduğu günde ben konuşma yaptıktan sonra orada... Ben onlara milletvekili demiyorum biliyorsunuz, onlar Kandil'in vekilidirler, milletimizi temsil edemezler, Doğu'daki, Güneydoğu'daki vatandaşlarımızı, İstanbul'daki kardeşlerimizi temsil edemezler. Böyle bir meşru hakları yok. Bunu çok net bir şekilde söylüyorum. Kim ne söylerse söylesin ne ortaya koyarsa koysun. 507 defa Yüksekova Havalimanı'nın yapılmaması için saldırı yapan terör örgütünü vekili utanmadan, oranın VIP'inden Ankara'ya geçiyor, utanmadan. Ona bunu söyletene bakmak lazım. 'İşgal askeri' dedirtene bakmak lazım. Kim söyletiyor? Onları Meclise taşıyanlar. 'Bir oy CHP'ye, bir oy HDP'ye vereceksiniz' diyenler."
"Bu sahayı çalı çırpıdan temizlemek zorundayız"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İstanbul'da 1994'te elimizin tersiyle ittiğimiz zihniyetin, yanında terör örgütüyle beraber yeniden hayatımıza dahil olma tehlikesiyle karşı karşıyayız. Bugün HDP'den destek alıyorlar. Aleni bir ittifak içindeler, çocuklar bile bunu biliyor. Biz her yerde HDP'nin PKK ile ilişkisini anlatıyoruz, maalesef kulaklarını tıkıyorlar. Bizi PKK ile işbirliğine alıştırmaya, bunu kanıksatmaya çalışıyorlar. Peki ben bugün farklı bir şey söyleyeyim. Figen Yüksekdağ nerede? Hani 'Ben sırtımı PYD'ye, YPG'ye yasladım.' diyen var ya. Benim de ona şimdi 'Sana 4 tane duvar verdik, istediğin yere yaslan' dediğim gibi. İnternette 'Figen Yüksekdağ ve MLKP' yazın, neden hapiste olduğunu kendiniz okuyun. Bakın bakalım AK Parti Sancaktepe ilçe binasına canlı bomba eylemi yapmak isterken parçalanan teröristin mezarı başındaki anma etkinliğinde, neler söylemiş. Bakın bakalım CHP İstanbul'a yürürken, hapis yattığı kandıra sapağında Figen Yüksekdağ'ı temsilen ellerinde çiçeklerle kimler eyleme destek vermiş." ifadelerini kullandı.
CHP'nin geçen seçimde "HDP için her evden bir oy isteyerek, barajı geçirip Meclise soktuğunu" ifade eden Soylu, "Hayrını görsün. İçi de rahat olsun. Kılıçdaroğlu hiç merak etmesin, eminim hizmetlerinden dolayı Kandil kendisinden memnundur ve ona bir madalya da gönderecektir." dedi.
Bakan Soylu, "Şu milletin gönlünü yapamadı, şehit ailelerinin gönlünü yapamadı, 5 metre karda, eksi 30 derecede terörle mücadele eden askerimin, jandarmanın, polisimin gönlünü yapamadı ama PKK'nın, DHKP/C'nin, MLKP'nin, Türkiye'nin karşısında mücadele eden küçük büyük ne kadar terör örgütü varsa, hepsinin gönlünü yaptı." ifadelerini kullandı.
Cumhur İttifakı'nın karşısında olan yapının yanlış bir iş yaptığını ifade eden Soylu, "Bu seçim bir beka seçimi olmasaydı ne Sayın Bahçeli böyle bir duruş sergilerdi ne de bizler böyle bir gayretin içinde olurduk. Belediye başkanları çıkar, projelerini anlatır, vatandaş beğenirse beğenir, beğenmezse 'Allah hayırlısını' der, geçer giderdik. Ama elimizde Doğu ve Güneydoğu'daki belediyelerde yaşadığımız bir tecrübe var. O belediyelerin PKK'ya nasıl can suyu verdiğini gördük. Şimdiki hedeflerini biliyoruz. Onun için biz bu sahayı önemsemek zorundayız. Eğer Türkiye'yi terörden tamamen arındırmak istiyorsak ve batılı ülkeler gibi yüksek bir refah seviyesine Türkiye'nin tamamında ulaşmak istiyorsak, bu sahayı çalı çırpıdan temizlemek zorundayız." diye konuştu.
"İstikrar lazım"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 1969'dan beri ilk kez, 4,5 yıllık seçimsiz bir döneme girildiğini belirerek, ülkenin güçlü bir istikrara ihtiyacı olduğunu söyledi.
Cumhur İttifakı'nın oluşmasının, AK Parti ve MHP'nin bir araya gelmesinin nedeninin bu olduğunu ifade eden Soylu, "Benim söyleyeceğim şey şudur; Kandil'deki ahlaksız adamların, evlatlarımızı şehit eden eli kanlı katillerin yüzünü ne olursunuz güldürmeyin. Şu Pensilvanya'ya bizim boynumuzu eğdirmeyin. İstanbul Büyükşehir Belediyesine HDP'yi, PKK'yı musallat etmeyin. Onlara moral vermeyin." dedi.
İstanbul'da en ufak bir güvenlik açığı oluşmaması için gereken her türlü çabanın gösterildiğini ifade eden Soylu, sözlerini şöyle tamamladı.
"Uyuşturucuyla mücadele ediyoruz. 2017'de uyuşturucudan ölenlerin sayısı adli tıp rakamlarına göre 941'di. 2018'de uyuşturucudan ölenlerin sayısının aralık hariç 491'e düştü. Yüzde 60'ın üzerinde bir düşme var. Bu konuda hiç acımayacağız. Çocuklarımıza, nesillerimize, ailelerimize musallat olanlara acıma duygumuz olmayacak. Sadece uyuşturucu değil, hırsızlıkla da mücadele ediyoruz. Bunlar istikrarla olur. Bunları yapan 50 gramlık oy pusulasıdır. 2017'de trafiğe 7 bin 427 kişi vermişiz, ölmüş. Bir kasabadan büyük. Uyguladığımız yöntemler, attığımız adımlarla 4 ayda şu an yüzde 36 ölüm sayısı düştü. 1 Nisan'dan sonra yaya trafiğiyle ilgili çok önemli adımlar atıyoruz. Herkes ışığa uyacak. Okul girişlerinde, ışık olmayan yaya geçitlerinde, kavşaklarda arabalar frene basacak. Siz merak etmeyin, biz frene bastırmasını biliriz. Yaşlılarımız, çocuklarımız, gençlerimiz, hep beraber, belediyelerimizle büyük bir hamleye girişeceğiz. Ama bunlar için istikrar lazım."