Bakan Süleyman Soylu: Elimize aldık teker teker üstlerini çiziyoruz
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptığı açıklamada "Yıllardır bu ülkeyi etnik farklılıkları bahane ederek bölmeye çalışan PKK, neredeyse son nefesine gelmiştir. Bakın, arananlar listelerinin renkli olanlarını elimize aldık, teker teker üstlerini çiziyoruz" ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, Çankırı Belediye Meydanı'nda düzenlenen 31. Ahilik Haftası kapsamında Yaran Kültür Kutlamaları'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, birilerinin kemikleştirmeye çalıştığı sorunları Allah'ın izni ve milletin iradesiyle çözdüğünü söyledi.
Son yıllarda terör örgütü PKK ile etkin mücadele sergilediklerini vurgulayan Soylu, "Yıllardır bu ülkeyi etnik farklılıkları bahane ederek bölmeye çalışan PKK neredeyse son nefesine gelmiştir. Bakın, arananlar listelerinin renkli olanlarını elimize aldık. Teker teker üstlerini çiziyoruz. Çankırı'dan söylüyorum. Terör örgütü için bu kış çok sert geçecek. Bütün hazırlıklarımızı yaptık. Yazın kahramanlarımız nasıl güçlü bir çalışma ortaya koyduysa sonbahar, kış, evet, terör örgütü için çok sert olacak." diye konuştu.
Son dönemde etkisiz hale getirilen teröristlere değinen Soylu, "Geçen yılın tamamında bu renkli listelerden 63 teröristi etkisiz hale getirmiştik. Bu yıl, sene sonu gelmeden 65 tanesini bizim evlatlarımız etkisiz hale getirdiler. Dün Tunceli'de, Kutuderesi'nde 10 teröristi daha gereğini yerine getirip etkisiz hale getirdik. Bunların bütün kırıntılarını süpürüyoruz." dedi.
Soylu, uyuşturucuyla mücadele konusunda da önemli çalışmalar yaptıklarını aktararak, "Uyuşturucu tacirlerine yönelik sahadaki baskımızı her gün daha fazla artırıyoruz. Uyuşturucu operasyonlarımız neticesinde sadece 2018 yılı 18 Eylül tarihine kadar 15 bin 262 uyuşturucu satıcısını tutuklayarak cezaevine gönderdik." ifadesini kullandı.
Trafik kazalarının Türkiye'nin kanayan yarası olduğunu, bakanlık olarak bu alanda da çeşitli önlemler aldıklarını anlatan Süleyman Soylu, şöyle devam etti: "Trafik meselesinde tam bir teyakkuz halindeyiz. Özellikle emniyet kemeri, direksiyon başında cep telefonu kullanımı... Bir de böyle sokaklarda hızlı hızlı gidip yay çizenler var ya... Onlar da dahil olmak üzere sürekli yeni önlemler alıyoruz. Bayramda yollardaydık. Çocuklarımıza emanet ettik trafiği, kırmızı düdükle beraber. Yine çocuklarımıza emanet etmeye devam edeceğiz."
Türkiye'nin güney sınırındaki sorunlara dikkati çeken İçişleri Bakanı Soylu, "Türkiye'nin güney sınırındaki problemleri bölge ülkelerle birlikte çözmek üzere ciddi irade ortaya koyuyoruz. Ortadoğu'ya gelecek barışın Türkiye'ye ve mazlum milletlere ne kazandıracağını birileri çok iyi biliyor ve bundan rahatsız oluyor. İnşallah bu bölgelere kalıcı barış gelecektir ve Türkiye, Allah'ın izniyle bunda en büyük pay sahibi olan ülkelerden biri olarak tarihe geçecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Soylu, yüzyıllar geçmesine rağmen neden hala Ahilik üzerine toplantılar yapıp törenler düzenlendiğini iyi anlamak gerektiğini söyledi.
Ahiliğin insanlara sadece kendini değil başkalarını da düşünmeyi öğütlediğinin altını çizen Soylu, 1400 yıl önce "önce insan, önce hak, önce adalet" diyen bir dinin mensupları olduklarını, "önce ben ve sadece ben" diyen Batı'ya karşı her zaman "ben" değil, insan merkezli medeniyetin zihniyetini taşıdıklarını vurguladı.
"Eğer haramilerle dolu bir dünyada yaşamak istemiyorsak insanlara helal kazancın, adaletli kazancın önemini anlatmak zorundayız. Ahlaklı insanlar olmak, ahlaklı insanlar yetiştirmek zorundayız." ifadesini kullanan Soylu, şöyle devam etti: "Ticarette, siyasette, gündelik hayatımızın her anında ahlaklı bir toplum oluşturmak için gayret göstermek zorundayız. Biz büyük bir medeniyetin temsilcileriyiz. Bunun sebebi var. Biz zenginliğimizi 'daha iyi evlerde oturalım, daha iyi arabalara binelim' diye istiyor değiliz. Elbette ki insanlarımızın standartlarının yükseltilmesi temel hedeflerimizden biridir ama bizim başka hedeflerimiz de var. Etrafımızdaki dünyayı görüyorsunuz. Bir taraftan düzensiz göç, bir taraftan uyuşturucu, bir taraftan terörizm, bir taraftan neredeyse gelir adaletsizliği üzerinden herkesin birbirine baktığı bir dünya var. Bu dünyanın böyle yol alıp gidebilmesi mümkün değildir. Biz zengin olmak zorundayız, biz güçlü olmak zorundayız. Biz kuvvetli, kudretli olmak zorundayız ama zengin olurken analarımızın ve babalarımızın bize öğrettiklerini, dinimizin ve inancımızın bize tembih ettiklerini unutamayız. Biz soysuz bir millet değiliz. Biz zengin olmalıyız ki dünyaya söyleyecek sözümüz var. Kardeşlik nedir, Ahilik nedir, insanlık nedir, insana sırtını dönüp bakmak nedir? Birileri denizin ortasında sadece ve sadece baskıdan, zulümden kaçarken, 6 aylık, 1 yıllık bebekler ölürken sırtını dünyaya dönen değil, onurlu elini uzatan büyük bir medeniyetin evladı olduğumuzu herkese ve her yere haykırmak zorundayız."
Soylu, böyle bir zihniyete sahip oldukları için Türkiye'ye saldırıldığını vurgulayarak, "Biz böyle bir zihniyetle Anadolu coğrafyasını ayakta tutmaya çalıştığımız, bir taraftan da sıkıntıya düşen milletlere sırtımızı dönmediğimiz için bizi eleştiriyorlar. Biz sadece bu dünyanın milleti, sadece bu dünyanın insanı değiliz. Bizim için esas olan ahirdir, ahirettir. Biz imtihan dünyasında olduğumuzu biliyoruz. Komşuluk ilişkilerimizi, ticaret ilişkilerimizi uluslararası ilişkilerimizi bütün hepsini bu anlayış içerisinde yürütmeye çalışan bir anlayışın temsilcileriyiz." dedi.
- "Elini, avucunu, gönlünü ve sevgisini açmış bir milletiz"
Ahilik Haftası kutlamalarında sadece Ahiliğin değil, aynı zamanda bir milletin bütün değerlerinin yad edildiğine dikkati çeken Soylu, Muharrem ayında bulunduklarını, Kerbela'yı yaşamış Hz. Hüseyin ile Hz. Hasan ve Hz. Ali'yi anarken kardeş kavgasının toplumda ve dünyada nelere yol açtığını bilen bir milletin evlatları olduklarını anlattı.
Suriye'deki zulümden kaçanlara Türkiye'nin kucak açtığını anımsatan Soylu, şöyle konuştu: "Sağdan soldan 'Suriyelilere neden sahip çıktınız' diye bizi eleştirenler vardı. Ne yapmalıydık yani, ne ortaya koymalıydık? Yanımızda körpecik genç kızlara tecavüz edilirken, 400 yıl aynı sancak altında beraber aynı kıbleye döndüğümüz kadınlara, annelere, babalara zulüm gösterilirken biz burada düğünlerimizi, halaylarımızı onlara yüzümüzü dönmeden mi yapmalıydık? Biz böyle bir millet miyiz? Biz kimseye sırtını dönüyor değiliz. Malını, mülkünü, dedesini, ninesini bırakanlara elini, avucunu, gönlünü ve sevgisini açmış bir milletiz. Biz bugün niçin ayakta duruyoruz? Darbelere rağmen niçin ayakta duruyoruz? Ekonomik saldırılara karşı niçin ayakta duruyoruz? Bilesiniz ki Allah'ımıza çok şükürler olsun, bu millet tarihin bütün sınavlarından başarıyla geçmiş bir millettir."
Konuşmaların ardından Ahilik kültürüne ait şed kuşanma törenini anlatan tiyatro gösterisi sunuldu. Ardından yılın Ahisi seçilen 73 yaşındaki marangoz Adem Dayı için şed kuşanma töreni gerçekleştirildi.
Törende Bakan Soylu'ya da şed kuşatıldı.
Soylu, törenden önce Çankırı Valisi Hamdi Bilge Aktaş ve esnafı ziyaret etti.
Soylu'ya programlarında AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, AK Parti Çankırı Milletvekili Salim Çivitcioğlu, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya da eşlik etti.