Tgrt Haber

Bakan Tunç'tan 'bireysel başvuru' açıklaması: Kaldırılması söz konusu değil

15 Kasım 2023 12:09 - Güncelleme : 15 Kasım 2023 14:22
Bakan Tunç'tan 'bireysel başvuru' açıklaması: Kaldırılması söz konusu değil

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AYM'ye bireysel başvurularla ilgili açıklama yaptı. Bakan Tunç, bireysel başvuruların kaldırılmasının söz konusu olmadığını söyledi.

Yargıtay ve Anayasa Mahkememesi (AYM) arasındaki gerginlik hükümetin gündeminde. Adalet BakanıYılmaz Tunç​, dosya yükü fazla olan AYM ile ilgili bireysel başvuru tartışmalarına son noktayı koydu. Bakan Tunç, bireysel başvuruların kaldırılmayacağını ifade etti.

"YARGITAY TARAFINDAN FARKLI YORUMLANABİLİYOR"

Bireysel başvuru yolunun zedelenmesini istemediklerini vurgulayan Tunç, son dönemdeki kararlarla ortaya çıkan yetki tartışmasının nereden kaynaklandığının ilgili maddeler okunduğunda, çelişkilerin görülebileceğini söyledi. Bakan Tunç, şöyle devam etti:

"Anayasa'mızın 148. maddesinin 3, 4 ve 5. fıkralarında bireysel başvuru yolu düzenlendi. Bireysel başvuruyla ilgili Anayasa'da çok az cümle var. Kanun yolu incelemesinde gözetilmesi gereken hususlarda, bireysel başvuru yolunda başvuru yapılamayacağı yönünde hüküm var. Dolayısıyla bu hüküm Yargıtay tarafından farklı yorumlanabiliyor. Yargıtay, 'Adliye mahkemelerinde verilen kararların son inceleme merci benim' diyor. Kesin hükmün kaldırılması usulü Ceza Muhakemesi Kanunu'muzun 311. maddesinde düzenlenmiş. Bir değişiklik daha yapmıştık, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden kaynaklanan durumlarda, yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilebileceğine yönelik Ceza Muhakemesi Kanunu'na hüküm konulmuştu. Ama Anayasa Mahkemesi​ ihlal kararlarıyla ilgili Ceza Muhakemesi Kanunu'muzda bir hüküm söz konusu değil. Anayasa Mahkemesinin Kuruluş Kanunu'nda yeniden yargılamayla ilgili 50. maddede bir hüküm var. Bu yeniden yargılama, Ceza Muhakemesi'ndeki 311'de ifade edilen ve devamında ifade edilen yargılamanın yenilenmesiyle aynı mıdır, değil midir? Anayasa Mahkemesi 'aynı değildir' diyor. 'Ben burada kesin hükmü ortadan kaldırabilecek yeniden yargılama yapabilirim' diyor. Yargıtay ise 'kesin hükmün kaldırılması usulü bellidir' diyor. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 311. maddesinde, yargılamanın yenilenmesiyle ilgili süreç başladığında, derece mahkemeleri burada eski kararı bozabilir, yeni bir hüküm tesis edebilir ya da eski hükmü onaylayabilir. Burada adli mahkemeye bir takdir yetkisi veriyor."

83. MADDEYİ HATIRLATTI

Hak ihlalinin ortadan kaldırılabilmesiyle ilgili AİHM'nin verdiği kararlarda, kararı veren mahkemeye yargılamanın yenilenmesi süreci içinde takdir yetkisinin verildiğini anlatan Tunç, Anayasa Mahkemesinin ise 'Bu usulden farklı usul uyguluyoruz" dediğini ifade etti. Anayasa'nın "Bir milletvekili hiçbir zaman, seçimden önce ya da seçimden sonra işlediği suç nedeniyle tutuklanamaz, sorguya çekilemez" şeklindeki 83. maddesini anımsatan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Anayasa Mahkemesi, bu hususların kanunla düzenlenmediği görüşünde, 'belirsizlik var' diyor. Yargıtay da 'Anayasa'nın 14. maddesine giren durumlar Türk Ceza Kanunu'nda ve Terörle Mücadele Kanunu'nda tek tek sayılmış, belirlilik ilkesiyle ilgili bir sıkıntı yok' diyor. Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki görüş farkı ilk olarak 83. ve 14. maddenin yorumlanmasından kaynaklanıyor."

Bir hukuk tartışması yaşandığının altını çizen Tunç, bunu "darbe girişimi" diyerek kimsenin bir tarafa çekmemesi gerektiğini söyledi. "Ülke olarak darbeleri çok yaşadık. 27 Mayıs darbesini bayram olarak kutlayanları da biliyoruz. Yassıada zihniyetini, başbakanları, bakanları asan zihniyetini de biliyoruz" ifadesini kullanan Tunç, "Hain FETÖ kalkışmasına 'kontrollü darbe' diyenleri de biliyoruz. Bunu hiç kimse farklı tarafa çekmesin. Burada Anayasa'nın ve kanunlarımızın farklı yorumlanmasından kaynaklanan iki yüksek mahkememiz arasında bir görüş farkı var." dedi.

Bunun ilk olmadığını daha önce Anayasa Mahkemesinin özellikle bazı davalar bakımından, iş davalarıyla ilgili birçok konuda ihlal kararı verdiğinde, yine Yargıtay'ın içtihadı birleştirme kararıyla oluşan o kararların uygulanması yönünde hüküm verdiğini dile getiren Tunç, "Bu ilk değil, bu devam eden süreçti." diye konuştu.

"TBMM'NİN TAKDİRİNDE"

Devam eden uyumsuzluğun sürmemesi gerektiğini dile getiren Tunç, şunları kaydetti:

"Devam eden uyumsuzluğun sürmemesi için ne yapmamız lazım? Asıl önemli olan konu o. Anayasa, keşke tümden değişse. Darbe anayasasından kurtulsak. 184 değişiklik yapıldı 177 maddesi olan anayasamızda. Yeknesaklık bozuldu. Anayasa Mahkemesine 2010'da yeni bir görev daha yükledik. Bu yeknesaklığı giderecek yeni bir anayasa asıl hedef. Bu mümkün olmazsa, önümüzdeki sıcak sorunu ortadan kaldırmak parlamentonun yetkisinde, milletvekillerimizin yetkisinde. Bireysel başvuruyu daraltmadan, vatandaşlarımızın hakkını koruyarak, bu konuda geriye gidiş olmadan bu belirsizliği ortadan kaldıracak kısmi Anayasa değişikliği de olabilir. Başka ne olabilir? Anayasa Mahkemesinin Kuruluş Kanunu'nun 49 ve 50. maddelerinde, Ceza Muhakemesi Kanunu'muzun yargılamanın yenilenmesiyle ilgili usul hükümleriyle çelişen hususlarda eksiklikler tespit edilebilir. Bunları tartışabiliriz. Bunları TBMM gündemine getirerek, tartışarak, iki yüksek mahkememiz arasında görüş farklarını ortadan kaldırabilecek kanun değişiklikleri de yapılabilir. Bunlar tamamen TBMM'nin takdirinde olan hususlardır. Hep beraber bu çalışmaları gerçekleştirmemiz lazım."

Kaynak: TGRT Haber

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...