Bakan Yanık'tan 'derneklere çocuk verildi' iddiasına yalanlama: Tam bir dezenformasyon örneği
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, deprem bölgesinde çocukların derneklere verildiği iddialarını yalanladı. Bakan Yanık, bu iddianın tam bir dezenformasyon örneği olduğuna dikkat çekti. Bölgede incelemelerin yapıldığını belirten Yanık, "Çocukların anneleri yanında. Çocukların zaten ebeveyni yanında. Bizim dahil olacağımız bir durum yok" dedi.
Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 10 ilde büyük bir yıkıma neden olan depremler Türkiye'yi derinden sarstı. 'Asrın felaketi' olarak nitelendirilen depremlerin ilk gününden bu yana devam eden arama kutarma çalışmalarının sonuna doğru gelindi. Felaket nedeniyle 40 binin üzerinde kişi hayatını kaybetti. Depremin hemen ardından tek yürek olan Türkiye, bir yandan depremin yaralarını sarmaya çalıştı, bir yandan da özellikle sosyal medya olmak üzere bazı yayın organlarında yalan haberlere maaruz kaldı. Onlardan biri de deprem bölgesindenki çocukların derneklere verildiği iddiası oldu. Konuya ilişkin açıklama yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, bu iddiaları net bir dille yalanladı.
Bakan Yanık, bu iddianın tam bir dezenformasyon örneği olduğuna dikkat çekti. Bölgede incelemelerin yapıldığını belirten Yanık, "Çocukların anneleri yanında. Çocukların zaten ebeveyni yanında. Bizim dahil olacağımız bir durum yok" dedi.
Bakan Yanık'ın açıklamalarından satır başları:
Deprem bölgesinde enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken enkaz altından çıkan çocuklarımızın yanında ebeveyni ya da yakın aile fertlerinden biri yoksa bu çocuklarımızı sağlık kuruluşlarımıza, sağlık durumu ise kendi kurumlarımıza alıyoruz.
"ÇOCUKLAR ANNELERİNİN YANINDA"
Hiçbir şekilde 3. şahsa teslim etmiyoruz. Hastanede tedavileri biten çocuklarımızın yakınları yoksa yine kendi kurumumuza alıyoruz. Çocuklarımızın önce kimliklerinin tespiti, daha sonra ailenin bulunması, daha sonra da aileye teslim edilmesi şeklinde süreç gerçekleşiyor.
Kimliği tespit edilemeyen 200'ün üzerinde çocuğumuz var. 1788 refakatsiz çocuğumuzun 1225'ini ailesine teslim etmişiz. İnsanlar çocuklarının yaşadığını, ya da öldüğünün bilmesini ister. Biz bu belirsizliği ortadan kaldırmak zorundayız.
'DERNEKLERE ÇOCUK VERİLDİ' İDDİASI
Tam bir dezenformasyon örneği. Milletin bu kadar tedirgin, zorda olduğu bir dönemde hassasiyetleriyle bu kadar oynamanın bir anlamı yok. Çocuk hassasiyeti üzerinden toplumun korkularının kışkırtmanın manası yok. Devlet, kamu olarak depremden çıkmış herhangi bir çocuğu bir vakfa teslim etmemiz, vermemiz söz konusu değil. Hemen gidip kontrol edildiğinde çocuklarının yanında ailelerinin olduğu görülüyor. Çocukların anneleri yanında, kimlikleri belli. Küçük değiller, bir istismar, şiddet yok. Bizim dahil olacağımız bir durum yok. İddia edildi? Sen gazetecisin. Araştırıp bulacaksın. İddia edildi diye habercilik olmaz. Bu çok rahatsızlık veren, toplumun sinir uçlarına dokunan bir durum.
"533 YAŞLIMIZI FARKLI YERLERDEKİ YATILI KURULUŞLARIMIZA TAŞIDIK"
Bizim bakanlık olarak kuruluşlarımızda herhangi bir ağır hasar, yıkılma, can kaybı yok. Tedbiren tahliye ettiğimiz yerlerimiz var. Kullanılmasını uygun görmediğimiz yerler var. Çocuk evlerimizi kurarken önce yapı güvenliğinin olup olmadığına bakıyoruz. 533 yaşlımızı farklı yerlerdeki yatılı kuruluşlarımıza taşıdık. Sahada tespit ettiğimiz ve profesyonel bakımı tespit ettiğimiz 171 yaşlımızı da yatılı kuruluşlarımıza teslim ettik, 80 engelli yaşlımızı da gerekli kuruluşlarımıza yerleştirdik.