Barajlar bahar yağışlarıyla doluyor

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Murat Acu, bu kış son 44 yılın en büyük kuraklığının yaşandığını belirterek, "Bu yıl havzalarda kar yağışı az oldu. Bu bahar yağışları çok şükür neredeyse açığı kapatacak gibi. Gerek içme suyu gerekse tarımsal barajlardaki açık kapandı." dedi.

Acu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "kuraklık" denilince birinci sırada içme suyu temini, devamında da tarımsal su sağlanmasında depolamaların büyük önem kazandığını söyleyerek, "1 Ekim'den 1 Ekim'e su yılı içinde yaptığımız akımlar bizim için önemli. 1 Ekim'den itibaren önemli yağışları almaya başlıyoruz. İşte o kış yağışlarını almamız ve depolamamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.

"Küresel iklim değişikliklerine hazırlıklı olmak zorundayız"
Su zengini bir ülke olmayan Türkiye'de barajların önemine değinen Acu, "Şimdi, 'Su fakiri ülke değiliz, şu anda suyumuz var, neremiz fakir?' denilebilir ama bu öyle değil, nüfus artışıyla beraber hazır su kaynaklarına, küresel iklim değişikliklerine baktığımız zaman hazırlıklı olmak zorundayız." diye konuştu.

Herhangi bir büyük şehirde akmayan bir suyun izahının yapılamayacağını ifade eden Acu, kendisine her zaman, "Şu şehirde su sıkıntısı olacak mı olmayacak mı?" diye sorulduğunu, İstanbul'da su sıkıntısının olmadığını, Ankara'da da Gerede suyuyla beraber problemin tamamen çözüleceğini aktardı.

"Barajlardaki açık kapandı"
Acu, bu yıl kış aylarının kurak geçtiğine işaret ederek, en büyük depolama kaynaklarından biri olan karın da bu yıl çok az yağdığını söyledi.

"Son 44 yılın en büyük kuraklığı yaşandı. Bu yıl havzalarda kar yağışı az oldu" ifadelerini kullanan Acu, şöyle devam etti:

"Bu bahar yağışları çok şükür neredeyse açığı kapatacak gibi. Gerek içme suyu gerekse tarımsal barajlardaki açık kapandı. Bir de şunu bilmek lazım ki, biz kış suyunu tutuyoruz. Herhangi bir suyun önünü kapatmıyoruz. Uluslararası hukuk var. Bizim yaptığımız depolamalarda ürettiğimiz enerji, kırılarak zaten yatağına bırakılıyor. Dolayısıyla aslında tutulan bir şey yok. Ürettikçe suyu yatağa bırakıyoruz. Aslında bizden sonrakilere de o suyu sağlamış oluyoruz. Bunu tabi enerji barajları özelinde söylüyorum."

Suyun çok önemli bir değer olduğuna işaret eden Acu, güvenli su kaynaklarının önemini vurguladı.

Acu, "Depolamaların sayısını artırıyoruz çünkü güvenli su kaynakları önemli. Yer altı kuyuları esasında ikinci planda, sonraki müdahale anlamında düşünülmesi gereken içme suyu kaynakları." ifadelerine yer verdi.

"Amacımız geleceği kurtarmak"
En güvenli kaynakların depolama kaynakları olduğuna dikkati çeken Acu, her zaman bir sonraki adımın da hesabını yaptıklarını anlattı.

İleriye dönük çalışmalar yaptıklarını dile getiren Acu, Kilis'te iki katı göçmen nüfusu bulunduğunu kaydederek, şöyle dedi:

"Bu göçmenler dahi barajdan suyu alıyorlar ve kurak da bir sezon geçiriyoruz, baraj yetmiyor. Duruma göre hemen acil kuyu açmamız lazım. Kuyu açmak da yetmiyor, bizim Yukarı Afrin Barajımız var ve bir an önce isale hattıyla beraber orası için bir sonraki adımı planlıyoruz çünkü amacımız bugünü kurtarmak değil amacımız geleceği kurtarmak. Yaptığınız depolamalar sayesinde krizi atlatabiliyorsunuz. Her zaman 20-25 yıl ötesini hesaplamak zorundayız. Bugün çeşmeden su aktığı sürece, insanlar suya ulaştığı sürece problem yok gibi görünüyor ama biz çocuklarımızın 20-25 sene sonraki suyunu şimdiden hazır etmemiz lazım."