Başbakan Yıldırım: Savunma sanayisinde yerlilik payını yüzde 60'ın üzerine çıkardık
Başbakan Yıldırım, "Savunma sanayisinde son 15 yılda çok büyük ilerlemeler kaydettik. Yüzde 24'lerden, yerlilik payını yüzde 60'ın üzerine çıkardık. Hedef daha büyük." dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Selah Tersanesi'nde Şehit Kıdemli Üsteğmen Ari̇f Ekmekçi Lojistik Destek Gemi̇si̇'ni̇n denize indirme törenindeki konuşmasında, Deniz Kuvvetlerinin gücüne güç katacak bir lojistik destek gemisinin bugün sularla buluştuğunu söyledi.
Denize indirilen gemiler ve dev ulaştırma projeleriyle yerli savunma sanayisinin gücünü dünyaya ve bölgeye gösterdiklerini vurgulayan Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Allah'a şükür ki bugün karamsarlık yok, bugün ümit var, heyecan var, gelecek sevinci var, öz güvenimiz var. 50 yıl önce, yarım asır önce 'Türkiye gemi yapar mı yapmaz mı' tartışması sürerken bugün her cins, her kapasitede, her kabiliyette gemiyi yapabiliyoruz, yapmakla da kalmıyoruz dostlarımıza ve diğer ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılayacak bir noktaya geldik. Savunma sanayisinde son 15 yılda çok büyük ilerlemeler kaydettik. Yüzde 24'lerden, yerlilik payını yüzde 60'ın üzerine çıkardık. Hedef daha büyük. Bunu da gerçekleştireceğiz. Bunu gerçekleştirmeye kapasitemiz de var, kabiliyetimiz de var, imkanımız da var. En büyük dayanağımız milletimizdir. Milletimizin inancı, milletimizin güvenidir."
İş dünyasındaki dinamizm
Başbakan Binali Yıldırım, iş dünyasında görülen dinamizmin, umutlarını daha da yeşerttiğini kaydetti. Millet ve ülke için bütün kurumlarla canla başla çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Yıldırım, gemiye adı verilen şehit Kıdemli Üsteğmen Arif Ekmekçi'nin yakınlarının da tören alanında bulunduğuna dikkati çekti.
Şehit Kıdemli Üsteğmen Ekmekçi'nin su altı taarruz subayı olarak görev yaparken şehit düştüğünü ve uzun yıllar sonra naaşının bulunarak şehitliğe defnedildiğini anlatan Yıldırım, şehidin adının, bugün denize indirilecek gemide ebediyen yaşayacağını vurguladı.
"Sorunları torunlara havale etmedik"
Başbakan Yıldırım, gündemlerinde ilk sırada çözümün olduğunu belirterek, "Sorunları torunlara havale etmedik. Çöze çöze bugünlere geldik. Dağ gibi sorunları, dağ gibi hizmetlere dönüştürerek bugünlere geldik. Bu yola, çalışmak ve üretmek isteyen herkesle kendi heyecan ve enerjimizi paylaşacağımızın sözünü vererek çıktık." dedi.
Denizcilik alanında, gemi inşa sanayisinde ve çalışanlara tam destek verdiklerini ve vermeye de devam edeceklerini bildiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün suya indireceğimiz Üsteğmen Arif Ekmekçi Gemisi lojistik destek gemimiz, Güngör Durmuş'un ikizidir. Geçen ekim ayında onun da denize inişini hep birlikte gerçekleştirmiştik. Yüzbaşı Güngör Durmuş gemisinden sonra bugün denize indireceğimiz Arif Ekmekçi gemisiyle Deniz Kuvvetlerimiz çok daha güçlenmiş olacak. 4 bin ton motorin, yani dünyanın etrafını bir buçuk kere dolaşacak kadar deposunda yakıt olabilecek kabiliyeti var. 335 ton helikopter yakıtı, 630 ton içme suyu ve 108 metreküp yiyecek, kargo, kumanya kapasitesi var. Bu kapasiteyle tekne, Deniz Kuvvetlerimizin bütün muharip unsurlarının akaryakıt ihtiyacını karşılayacak ve sahildeki akaryakıt depolarının bütününe ikmal imkanı sağlayabilecektir. Geminin bir diğer özelliği ise uzun seyir siasıdır. Helikopter platformu ile 15 tonluk en ağır helikopterlerin bile gece gündüz iniş kalkış yapacağı, havada yakıt ikmali yapması için de uyumludur. Ayrıca bu gemi, en yüksek tonajlı helikopteri konuşlandırabilecek platforma da sahip olacaktır. Ek olarak asimetrik saldırılara karşı savunma ve iletişim imkanı da mevcuttur. Donanımı, kapasitesiyle sınıfının önde gelen gemilerinden Arif Ekmekçi, Deniz Kuvvetlerimiz başta olmak üzere, ülke savunmamıza önemli bir katkı sağlayacaktır."
"Adaletin yeri Meclis'tir, yollar değildir"
Başbakan Yıldırım şunları söyledi:
"15 yıldır kazanımlarımızı kalıcı hale getirmek için adım atmaya devam ediyoruz. Ne zaman Türkiye ayağa kalksa, ne zaman Türkiye büyümeye, ileriye doğru gitmeye başlasa, bundan birileri rahatsız oluyor. Türkiye'de huzuru bozmak, istikrarı sekteye uğratmak için maalesef karanlık planlar hemen devreye giriyor. Yollarda adalet aramak olabilir ama önce adil olacağız, milletin canıyla bedel ödediği 15 Temmuz zaferine 'kontrollü darbe' demekten vazgeçeceğiz. Adaletin yeri Meclis'tir, yollar değildir."