Tgrt Haber

Batuhan Yaşar: 'MHP’de iş Anayasa Mahkemesi'nde bitecek'

16 Nisan 2016 12:28
Batuhan Yaşar: 'MHP’de iş Anayasa Mahkemesi'nde bitecek'

İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar Türkiye Gazetesi’ndeki köşesinde, "MHP'de davayı kim Anayasa Mahkemesi'ne götürüyor', 'Yargıtay'da Genel Merkez ve muhalifleri ne bekliyor', 'Kaç delege Devlet Bahçeli'ye destek verdi','Bahçeli sahaya ne zaman iniyor', 'Hukuki süreç kaç ay daha sürecek' ve 'Bahçeli'nin öksürüğü nasıl kesildi' sorularına cevap aradı.

Batuhan Yaşar’ın yazısının tamamı şöyle:
“12 Haziran 2011 genel seçimleri öncesinde MHP’ye yapılan kaset operasyonunda üst yönetimde yer alan 10 kilit isim istifa etmek zorunda kalmıştı..
Bu hatırlatmayı yapmamızın nedeni şu; kaset operasyonları sonrasında CHP ve MHP aynı muhalefet havuzuna alınmış ve tek ses hâline getirilmişti.
Operasyon sonrasında MHP’ye yöneltilen suçlamaları da hatırlayalım:
-“CHP’nin yedeği.”
-“Muhafazakârlar tasfiye edildi.”
- “Ulusalcıların eline geçti.”
-“CHP varken MHP’ye ne gerek var?”
Sadece TBMM çatısı altında değil seçim meydanlarındaki söylemlerde bile MHP-CHP hep el eleydi. 1 milim fark bile yoktu iki parti arasında.. Bu şekilde taa 7 Haziran 2015’e kadar gelindi.
Ne olduysa bundan sonra oldu ve MHP, eski günlerdeki politikalarına, söylemlerine keskin bir geri dönüş yaptı.
Bir süreden beri MHP’de neler oluyor araştırmaya başladık:
Hemen hatırlatalım; 5 ay önce, “MHP’de iş mahkemeye gidiyor” başlığını atmıştık.
Öyle de oldu.
Şimdi ise, kesinlikle söyleyebiliriz ki her şey Anayasa Mahkemesi’nin vereceği kararla nihayet bulacak, sükûnet bulacak.
Geçmişte Saadet Partisi ve CHP ile ilgili benzer durumlarda, kongreye gidilip gidilmeyeceğine Anayasa Mahkemesi karar vermişti. O yüzden de MHP Genel Merkezi, kurultay gibi bir kararın ancak Yüksek Mahkemece verilebileceğini düşünüyor.
Gelin isterseniz önümüzdeki haftadan itibaren MHP’de neler yaşanacak birlikte bakalım:
-MHP, yerel mahkeme kararına itirazını önümüzdeki çarşamba Yargıtay 18. Hukuk Dairesi nezdinde yapacak. Özetle konu Yargıtay’a taşınıyor artık.
Savunmada, kurultay sürecinin zaten 3 Kasım 2016 tarihi itibarıyla başlayacağı belirtiliyor. Yine kurultay kararı veren Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yetkisiz olduğunun altı çiziliyor.
-MHP Lideri Devlet Bahçeli il gezilerine önümüzdeki hafta itibarıyla start veriyor. Teşkilatlarına bizzat gidip süreci anlatacak.
-Muhalifler de sahaya iniyor. 4 genel başkan adayı delegeler nezdinde zemin yoklamasına başlıyor.
-İl Başkanları ve 800 delege imzaları ile Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin arkasında durduklarını açıklayacaklar.
-12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin aldığı karar gereğince, partiyi tüzük kurultayına hazırlamak için oluşturulan 3 kişilik çağrı heyeti mesaiye başlayacak.
12. Sulh Hukuk bu kararı almış olsa bile dosya Yargıtay’a taşındığı için ve yeni bir hukuki süreç başladığından dolayı bu çağrı heyetinin devre dışı kaldığını düşünen hukukçular da var.
-Muhalifler ve 4 genel başkan adayına göre, Yargıtay’dan yerel mahkemeyi destekler yönde karar çıkarsa mayısın ilk haftasında tüzük, son haftasında da olağanüstü kurultay yapılması muhtemel.
-Yargıtay kararı onarsa da, bozarsa da hem genel merkez, hem de muhalifler Anayasa Mahkemesi'ne gidecekler.
Siyasi partilerle ilgilenen bir avukata süreci sordum ve şu cevabı aldım:
“Yargıtay kararı, oradan Anayasa Mahkemesi'ne gidilmesi, savunmalar, mütalaalar, raportörün raporu, o, bu filan derken en az 7 ay sürecek hukuki bir süreç daha bizi bekliyor..”
Devlet Bahçeli’nin kurt politikacı olduğunu hatırlatmama gerek var mı?
Hayır, yok diyorsunuz duyuyorum.
MHP’nin baraj altı kaldığı 2002 seçimlerinden sonra bile koltuğunu korudu.
Ne badireler atlattı.
Şimdilerde yeniden doğmuşçasına sabah erken saatlerde başlayan gece geç saatlere kadar süren mesaisine devam ediyor.
Yeniden doğmuşçasından neyi mi kastediyoruz?
Biliyorsunuz Devlet Bey, gerek seçim meydanlarında gerekse de grupta öksürmekten konuşmaya fırsat bulamazdı âdeta. İşte son operasyonun ardından bu öksürme olayı da bitmiş oldu.
Bugünlerde hem dinamik ve hem de çok enerjik..
Karşıma değil 3 aday 33 tane de çıksa fark etmez, diyor yakın çevresine. Ama kurultayın zamanında yani 2018 tarihinde yapılması gerektiğinin altını çizerek.
Bu paralel olayına da kısaca girip çıkalım isterseniz.. Hem genel merkez hem de bazı genel başkan adaylarının elinde Meral Akşener’le ilgili bazı belgelerin olduğu yönünde iddialar fısıldanıyor. Bunlara cevap verecek tek kişi de Meral hanımdır..
3 genel başkan adayı Koray Aydın, Meral Akşener ve Sinan Oğan kurultay sürecinde birlikte hareket edecekler gibi görünüyor.
Ümit Özdağ şimdilik ayrı, ağır abi gibi takılıyor.
Koray Bey malum 1997’de bizim de o salonda olduğumuz kurultayda Devlet Bahçeli lehine yarıştan çekilmişti. Sordum yine böyle bir şey olur mu, diye...
Mesela ikinci turda Meral Akşener lehine çekilebilir mi?
Koray Aydın cephesinden çok yüksek sesle “hayır” cevabı geldi.
Paralelin de işin içinde olduğu, hukuki tartışmaların daha da alevleneceği, davanın Anayasa Mahkemesine kadar götürüleceği zorlu bir süreç hem genel merkezi hem de muhalifleri bekliyor.
Sinirlerine hakim olanın kazanacağı bir süreç...” 

 

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...