Tgrt Haber

Beşiktaş'ta başörtülü kadına saldırı davasında yeni gelişme

02 Ocak 2020 13:15
Beşiktaş'ta başörtülü kadına saldırı davasında yeni gelişme

Beşiktaş’ta başörtülü öğretmen Şüheda Nur Eriş’e saldıran sanık Berrak Karaoğlu’nun yargılanmasına başlandı. Mahkemeye sanığın cezai ehliyetinin olmadığına ilişkin rapor gelirken, müşteki avukatı sanığın savunmasını örnek göstererek rapora itiraz etti.

İstanbul Beşiktaş'ta başörtülü öğretmen Şüheda Nur Eriş'e saldıran sanık Berrak Karaoğlu'nun ‘Yaralama' ve ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme' suçlarından 1 yıl 4 aydan 4 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.

"Çirkin saldırı dini inancından dolayı tercih ettiği kıyafet nedeni ile gerçekleşti"

Duruşma öncesi Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) adına bir grup avukat adliye önünde açıklama yaptı. KADEM adına açıklama yapan avukat Canan Sarı, Karaköy'de başörtülü iki genç kıza yapılan saldırının akabinde Beşiktaş'ta da başörtülü bir kadının yolda yürürken önceden tanışıklığı olmadığı hem cinsinin şiddetine maruz kaldığını aktardı. Çirkin saldırının toplumda infiale sebep olduğu vurgulayan avukat Canan Sarı, “Başörtülü kardeşlerimizin hür iradesiyle karar verdiği kıyafet seçiminden dolayı şiddete maruz kalması toplumsal yapımız ve kadim değerlerimiz açısından endişe vericidir. Mağdurun daha evvel hiçbir tanışıklığı olmadığı gözetildiğinde sırf dini inancından dolayı tercih ettiği kıyafet nedeni ile sözlü ve fiziki saldırıya maruz kaldığı bu eylem hakaret, yaralama ve tehdit suçu kadar halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun da varlığını göstermektedir. Bizler KADEM olarak bu tip toplumsal huzura kast eden nefret suçlarına, her türlü şiddete ve ayrımcılığa karşı mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Berrak Karaoğlu, müşteki Şüheda Nur Eriş ve tarafların avukatları katıldı. KADEM ile Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları davaya katılma talebinde bulundu. Duruşmada müşteki Şüheda Nur Eriş'i 28 avukat temsil etti.
Duruşma kimlik tespitiyle başladı. Sanık Berrak Karaoğlu, sanatçı olduğunu ve gelirinin olmadığını beyan etti.

 

“Başörtülü olması tesadüftür”

Olay gününe ilişkin ifade veren sanık Berrak Karaoğlu, “Olay günü resim sergisinden gayet keyifli ve alkollü çıkmıştım. Sokağa bağırarak girdim. Olay anını hatırlamıyorum. Hiç kimsenin yaşayışına karşı şiddet göstermem mümkün değil. Mağdur şahısın başörtülü olması tesadüftür" dedi.

"Sözlü tacizlere maruz kalıyorum"

Duruşmada sanık Berrak Karaoğlu'dan şikayetçi olduğunu belirten müşteki Şüheda Nur Eriş, "Olay günü evime gidiyordum. Kendisinin uzaktan beni işaret ettiğini gördüm. O anda göz göze geldik. Kulaklığımla müzik dinlediğim için ne dediğini duymadım, sonrasında da olay gerçekleşti. 'Ne yapıyorsunuz' diye sorduğumda, 'Bir şey yapmıyorum. Ne oldu' diye cevap verdi. Arkamdan gelen ve olaya müdahale eden beyefendiyi defalarca darp etti. Ben görünüşüm itibariyle bu tarz sözlü tacizlere çok fazla maruz kalıyorum. Şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

 

Raporda cezai ehliyetinin olmadığı kaydedildi

Hakim, sanık Berrak Karaoğlu'nun yaklaşık 18 Aralık 2019'dan itibaren tedavi gördüğü İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 25 Aralık 2019 tarihinde hazırladığı raporu okudu. Raporda, sanık Berrak Karaoğlu'nun 2015 ve 2017 yıllarında 5 kez 'bipolar bozukluk' sebebiyle yatarak tedavi gördüğü belirtildi. Sanık Berrak Karaoğlu'na 'şizoaffektif' tanısının koyulduğunun belirtildiği raporda, oy birliğiyle cezai ehliyetinin olmadığına karar verildiği kaydedildi.

"Gayet düzgün ve öngörülü savunmalar yaptı"

Müşteki avukatı Mustafa Doğan İnal, "Sanık olayın gerçekleştiği anda ve savunmasında politik öngörüleri olan biri olarak görünüyor. Gayet düzgün ve öngörülü savunmalar yaptı. Bizce rapor doğru değildir. Olay anındaki durumuna ilişkin Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep ediyorum" diye belirtti.

Olaya ilişkin tanık dinlendi

Duruşmada olaya ilişkin tanık dinlendi. Tanık Bahri Biçer, "Sanığın kapalı kadına saldırdığını gördüm. Bir beyefendi müdahale etti. Sanık ona da saldırdı. Beyefendi elindeki poşetleri bırakıp kaçtı" şeklinde konuştu.

"O da bana mı vurmuş ne"

Olay anına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri sanık Berrak Karaoğlu'na izletildi. Görüntüleri izleyen sanık Karaoğlu, "O da bana mı vurmuş ne?, Bunun için mi bu kadar şey yaptınız?" dedi. Karaoğlu'nun avukatı Hüseyin Kader de, saldırının dini inanç dolayısıyla olmadığını iddia etti ve müvekkilin tahliyesini talep etti.
Mahkeme, KADEM'in davaya katılma talebini reddederken, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katılma talebini kabul etti. Hakim, olaya müdahale eden kişinin kimlik bilgilerinin tespit edilmesi için İstanbul Emniyet Müdürlüğüne müzakere yazılmasına karar verdi. Mahkeme, sanığın görmüş olduğunu tedavilere ilişkin raporların İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinden istenmesine ve olay tarihine ilişkin sanık hakkında tekrar rapor alınması için Adlı Tıp Kurumuna sevk edilmesine karar verdi. Mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek, duruşmayı erteledi.

“Olayların üzerinin örtülmemesi gerekiyor”

Duruşma çıkışında adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Grup adına basın açıklamasını okuyan avukat Neslihan Evci, “Bu tarz olaylarda yaklaşım peşin hükümlü olarak bu şahısların meczup, akıl hastası gibi gösterilip olayların üstünün kapatılması yoluna gidilmesine biz tamamen karşıyız. Zira bu tarz olayların üzerinin örtülmemesi gerekiyor. Şayet bu kişilerin akıl sağlığı yerinde değilse de buna özgü tedbirlerin uygulanması gerekiyor. Çünkü bu tarz kişilerin toplum içerisinde bu tarz eylemler gerçekleştirmesi toplumda ki güven ortamını da zedeliyor” dedi.

 

“Sonuçlarını kavrayabilecek durumda olduğunu düşünüyoruz”

Konuşmasının devamında avukat Evci, “Bu olayda da biz sanığın yakalanmadan önce olay gerçekleştikten 5 gün sonra sosyal medya hesabında Müslümanlara yönelik olarak ezan vakti geldi ansızın solukları kesile” şeklinde toplumun belli bir kesimini kin ve düşmanlığa tahrik eden paylaşımlar yaptığını yine 8 Mart 2019 tarihinde Yeni Zellanda'da meydana gelen cami katliamına atıf yaparak paylaşımlarda bulunduğunu, dolayısıyla yaptığı fiili gayet politik bir şekilde gerçekleştirdiğini ve bu fiilin hukuki olarak anlam ve sonuçlarını kavrayabilecek durumda olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

"Pişmanlığını dile getirmedi"

Avukat Neslihan Evci'nin ardından konuşan müşteki Şüheda Nur Eriş, “Olayın takipçiyiz. Bekliyorum ben sadece. Kendisi pişmanlığını dile getirmedi. Dava süreci devam edecek” ifadelerini kullandı.

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...