Cumhurbaşkanı Erdoğan: Meclis çalışamaz hale getirilirse erken seçim düşünülebilir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan anayasa çalışmalarını değerlendirirken, 'Meclis çalışamaz hale getirilirse erken seçim düşünülebilir' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "erken seçim" tartışmalarına ilişkin olarak, "Parlamento çalışamayacak hale gelirse düşünülebilir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Meclis'te görüşmeleri süren anayasa değişiklik teklifine ilişkin şunları söyledi:
"Demokratik olmayan yaklaşımlar olsa da geçti. Gönlümüz, kürsü adabına uygun bir şekilde, herkesin demokratik hakkını kürsüde kullanması. Orada düşüncelerini, kendi ifadelerini orada ortaya koymaları. Bu başıntan itibaren böyle gelişmedi. Öyle ya da böyle 8 madde geçmiş bulunuyor. Bundan sonra çok daha sakin bir havada ve demokrasinin adabına uygun bir şekilde bu devam etsin. Bazı milletvekili arkadaşlarımızın orada gerçekten, bir milletvekili arkadaşımızın burnunu kırması, bir başka milletvekili arkadaşımızın afedersiniz ayağının dişlenmesi, bunları arzu etmezdik. Ben, bu işin öyle ya da böyle biteceğine inanıyorum. Bittikten sonra da işin asıl sahibine gidecek. Millet bunun asıl kararını verecek."
MECLİS'TE YAŞANAN GERGİNLİK
Meclis'te yaşanan tartışma ve kavgalara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu telaş niye? Böyle kürsü kırmak, dökmek, katiplerin çevresindeki çiçeklikleri devirmek. Eninde sonunda buradaki arkadaşlar milletin vekilleridir, asıl değil. Asıl bekliyor. 330 aşılırsa nihai kararı ben vereceğim diyor. Bundan önceki seçimlerde de meydanlarda yeni bir anayasa denmişti, yeni bir anayasa dendiğine göre, burada asıl telaşa kapılanlar farklı." diye konuştu.
MUHALEFETE "TEK ADAM" ELEŞTİRİSİ
Erdoğan, muhalefetin "tek adam" eleştirilerine tepki gösterirken "İkide bir tek adamcılık, tek adamcılık, tek adamcılık gibi laflar ediliyor. Tek adamcılık konuşulacaksa, bunun uygulamasını yapan tek parti ana muhalefet partisidir. İl başkanlarının valilik yaptığını biliriz. Dünyada uygulması olan, başarılı olmuşsa, hakkaten tutunduğu ülkelere bakıldığında gelişmiş ülkelerde başkanlık veya yarı başkanlık sistemlerinin oturduğunu görüyoruz. İşin dayanacağı yer başarılı yöneticiler, siyasetçilerdir. Orada netice almak mümkündür. Parlamenter demokrasiyi uyguladık, şu anda da uyguluyoruz. Koalisyonlarla netice alabildik mi, 15-16 ay ortalamayla hükümetler gördük. 15-16 aylık süreçte istikrar olabilir mi, netice alınabilinir mi? Son 14 senede partimizi kurduğumuz zaman benim bir sözüm vardı, 'Koalisyonlar dönemi olmayacak' dedik. 5 yılla başladık, ondan sonra 4 yıla. Erken seçimin isabetli olacağını düşünmedik. Belli bir istikarar üzerine gündeme gelen konu değil" dedi.
ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI
Erken seçim tartışmalarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Parlamento çalışamayacak hale gelirse düşünülebilir. Samimi, dürüst bir şekilde, kavga gürültüye gerek yok. Düşüncelerini parlamentoda söyleyin, 330 nasıl geçecekse, zaten geçiyor. Bu işin ikinci turu var, orada da kabul edilirse asıl sahibine gidecektir. Milletimizin vereceği karara hepimiz evet diyeceğiz, olay bu" dedi.
KIBRIS MÜZAKERELERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cenevre'de süren Kıbrıs müzakerelerine de değinerek şu ifadeleri kullandı:
"Garantör ülkeler istikrarlı bir yerde değil. Şimdi burada Kuzey Kıbrıs yoğun bir çalışma içerisinde. Samimiyet ortaya koyuyor. Güney Kıbrıs ve garantör ülke olarak Yunanistan hala farklı beklentiler içerisindeler. Garantiler, güvenlik noktasında Türkiye'nin olmadığı garantörlüğü beklemeyin dedik. Güvenlikte de, biz daha önce belirlendiği gibi Güney Kıbrıs ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni eşit oranda asker bulunduracağız. Daha önce konuşmuştuk. Hala açık Maraş-kapalı Maraş, Erenköy var. Eğer Maraş'ı tamamen halkın istifadesine sunmak istiyorsanız bizim teklifimiz var, Erenköy ile Güzelyurt arası birleştirlerek Kuzey Kıbrıs'a bırakılır, diğer bölge de Güney Kıbrıs'a bırakılır. Yok Karpaz bize bırakılsın, yok orası bize bırakılsın, böyle bir şey olamaz dedik. Biz orada adil, kapsayıcı barış istiyorsak ölçüsü budur, başka bir şey beklenmesin dedik."
DÖVİZDEKİ DALGALANMA: MEDCEZİR GİBİ
"Döviz bozdurun" çağrısını yineleyen Erdoğan, dövizdeki dalgalanma için, "Medcezir hareketi gibi oldu. Bir konuşmada iniyor, bir konuşmada çıkıyor. Hükümetteki ve benim danışman arkadaşlarımız bir araya gelecek. Ama ben milletime çağrı yapıyorum, kimse döviz biriktirmesin, TL'ye dönüştürsün. TL'ye dönüştürülürse piyasalar rahatlayacaktır. Yerli parayla ithalat ve ihracatın yapılması konusunda anlaşma yaptığımız ülkeler var, o da uygulamaya geçince baskının azalacağına inaniyorum." ifadelerini kullandı.