Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan iftar sofrası açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tartışmalara neden olan iftar sofrasıyla ilgili olarak, "Yemeğin maliyeti 3390 TL'dir. Kişi başı yemek ise 30 TL'dir. Milyon liralık rakamlar ile bu yemek gündeme getirilmeye çalışıldı. Bu tür iftiraların tamamının hukuk önünde hesabını verecekler. Öyle ben burada konuşayım burada kalsın yok, hesaplaşacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Erzurum, Elazığ, Mardin, Sakarya, Siirt, Şanlıurfa, Kars, Van ve Ankara'da görev yapan 350 muhtar ile iftar yemeğinde bir araya geldi. Yemeğin ardından konuşan Erdoğan, Pazartesi günü Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve beraberinde eski Diyanet İşleri başkanlarının da bulunduğu bir grup alimi iftar sofrasında ağırladığını anımsatarak, bu iftiradan yansıyan bir fotoğraf karesi üzerinden "çok alçakça, ahlaksızca, tamamen yalana ve iftiraya dayalı" bir kampanya başlatıldığını söyledi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir oda başkanı veya mensubunun iftarda kullanılan servis malzemelerinin, masanın ki o masa şu anda benim oturduğum masadır, etrafında muhtar kardeşlerim oturuyor, sandalyenin, masa örtüsünün, çiçeklerin, vazoların, yemeğin toplam maliyetinin 1 milyon liranın üzerinde olduğunu ifade etti. Eski rakamla bu ne demek? 1 trilyon. Kalem kalem verilen bu rakamların tamamı da yalandır, yanlıştır, tüm iddialar iftiradan ibarettir. Sizin şahsınızda bu akşam ekranları başında bizi izleyen tüm vatandaşlarıma sesleniyorum, hicap duyuyorum, anlatmak durumundayım. Hepsinin faturaları elimizde. Maliyeti 240 bin lira olarak ifade edilen yemek masası varya bu Siteler'deki bir ustamız tarafından 4 bin 600 lira artı KDV'dir yani 5 bin lira maliyeti var ama 240 bin lira diye ifade ediyorlar, 5 bin lira nerede, 240 bin lira nerede? Bu bir portatif tabla, suntadan yapılan, altındaki masalar, demir profiller bunlar geçtiğimiz günlerde rahmetli olan Sayın Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminden kalmadır. 4 bin 35 lira olduğu iddia edilen şu sandalyeler Sayın Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı döneminden kalmadır, böyle bir maliyet yoktur. Buranın eski demirbaşında olan sandalyelerdir. Masa üzeri ve çevresinde bulunan 32 bin lira maliyeti olduğu iddia edilen dekorlar da yine bir önceki dönemden kalmadır, böyle bir maliyet söz konusu değildir. Yemekte kullanılan çatal, bıçak gibi servis malzemeleri yine rahmetli Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminden kalmadır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iddialara konu olan iftar yemeğinde, refakatçilerle birlikte misafirler için 110 kişilik iftar yemeği hazırlandığını, ikram edilen yemeğin tüm malzemelerinin külliyenin mutfağından temin edildiğini, yemeklerin de yine külliyenin aşçılarınca pişirildiği, servisin, sofra düzenlemesinin, süslemelerinin külliyenin garson ve personelince yapıldığını söyledi.
Erdoğan, "Yemeğin ve masanın hazırlanmasının maliyeti 3 bin 390 liradır. Kişi başı yemek maliyeti de 30 liradır. Gerçek maliyeti bu olan bir iftar yemeği milyon liralık rakamlarla kamuoyunun gündemine getirilmeye çalışıldı. Bu iddiaları ortaya atanlar ya hesap bilmiyorlar ya da niyetleri başka. Biz, onların niyetlerinin ne olduğunu biliyoruz. Bu tür iftiraların tamamıyla hukuk önünde hesabını verecekler. Ben burada konuşayım, burada kalsın yok, hesaplaşacağız" dedi.
İftar sofrasına ilişkin haberleri yapan medya gruplarının ne olduğunu, bunların niyetlerinin ne olduğunu çok iyi bildiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onların nasıl bir yaşam içinde olduklarını çok iyi biliyoruz, bunun hesabını verecekler. Şunu özellikle vurgulamak isterim; benim döneminde Cumhurbaşkanlığına alınan tabak, çatal, bıçak türü hiçbir malzeme yoktur, ihtiyacımız olduğu zaman tabi alacağız ama şu anda böyle bir alım yapılmamıştır. Cumhurbaşkanlığını hangi malzemelerle devralmışsak onlarla devam ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iftar sofrasının maliyetine ilişkin bilgiler verdiği sırada, salonda bulunan ekranlardan iddialara konu yemek masasının hazırlanışı gösterildi.
"Cumhurbaşkanlığını tanımayan milleti tanımamış olur"
Cumhurbaşkanlığı makamının milletin en üst düzeydeki temsil makamı olduğuna vurgu yapan Erdoğan, "Cumhurbaşkanını tanımayan milleti tanımamış olur, cumhurbaşkanının meşruiyetine saldıran milletin iradesine saldırmış olur, cumhurbaşkanına saygısızlık yapan milletine saygısızlık yapmış olur. Meşruiyetini anayasadan, milletin desteğinden alan Cumhurbaşkanlığı makamının itibarını korumak sadece benim değil, tüm siyasi partilerin, tüm kurumların ortak sorumluluğudur. Bu konuda önümüzdeki dönemde çok daha hassasiyet gösterileceğine inanıyorum" diye konuştu.
"Sevinç çığlıkları atanları hep birlikte takip ediyoruz"
Türkiye'yi terör örgütleriyle aynı çizgide gösterme çabasından, seçimlerde yaşananlara kadar her konuda çok fazla bilgi kirliliği oluşturulduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Seçim sonuçlarına bakıp, 'Türkiye sıkıntıya düştü' diye adeta sevinç çığlıkları atanları hep birlikte takip ediyoruz. Kendi çıkarlarını, ülkenin çıkarlarının önüne koyanların yüzlerindeki memnuniyet ifadesinin gayet iyi farkındayız. İnşallah ya en kısa sürede yeni hükümeti kurarak ya da seçimleri yenileyerek, bu heves sahiplerini bir kez daha hüsrana hep birlikte uğratacağız." dedi.
"Hükümet meselesi bir an önce çözülmeli"
Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan tabloyu herkes gibi saygıyla karşıladıklarını söyledi. Milletin iradesinin asıl olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Mevcut meclis yapısı içinde en kısa sürede bir koalisyon hükümetinin çıkmasını temenni ediyorum. Bu konuda tüm siyasi partilerimize, onların genel başkanlarına büyük görev düşüyor. Türkiye'nin geçmişini tartışan değil, geleceğini aydınlatan bir koalisyon hükümetine ihtiyacı var. 1990'lı yıllarda şahit olduğumuz koalisyon tecrübelerinin ülkemize yaşattığı sıkıntıları tekrarlatmaya kimsenin hakkı yok."
Erdoğan, "Cumhurbaşkanı olarak, ben milletimin arzusu doğrultusunda hareket etmeye, ön açıcı, teşvik edici olmaya gayret ediyorum. İçeride ve dışarıda yaşamakta olduğumuz kritik dönem, hükümet meselesinin bir an önce çözülmesini zorunlu kılıyor. Siyasi partilerimiz bu konuda üzerlerine düşeni yapmazlarsa çözüm mevki yine milletimizdir." ifadelerini kullandı.