Cumhurbaşkanlığı'ndan İsrail'e çok sert yanıt
Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada İsrail Başbakanı Netanyahu'dan ırkçı açıklamara son verilmesi istendi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın'ın İsrail Başbakanının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözlerine yazılı bir açıklamayla cevap verdi. İşte o açıklama: "Sayın Cumhurbaşkanımız, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile birlikte 12 Ocak’ta Ankara’da düzenledikleri basın toplantısında Filistin’de geçen yıl yaşanan yıkım ve katliamın hafızalarda tazeliğini koruduğuna işaretle, binlerce masum Filistin vatandaşının hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına yol açan saldırıların etkilerinin bugün de devam ettiğine dikkati çekmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız, İsrail Başbakanı’nın İsrail’in Gazze’de katlettiği kadın, çocuk ve gazetecilerin hesabını vermek yerine Fransa’da yaşanan elim terör olayını kınamak üzere gerçekleştirilen yürüyüşe katılma cüretini gösterebilmesini anlaşılamaz bulduğunu ifade etmiştir. Dünya kamuoyunun bildiği gibi İsrail’in 2014 yılının Temmuz ve Ağustos aylarında, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ne karşı sivil, kadın ve çocuk ayrımı gözetmeksizin gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda 1483’ü sivil 2205 Filistinli hayatını kaybetmiş, 11 binden fazla Filistinli yaralanmıştır. Ölenlerin 521’i çocuk, 283’ü kadındır. İsrail’in saldırıları sonucunda 20 bin Filistinlinin evi tahrip edilmiş, 110 bin kişi evsiz kalmıştır. İsrail’in saldırıları neticesinde 14 gazeteci de hayatını kaybetmiştir. İsrail; BM binalarını, okulları ve hastaneleri bombalamış, yaralıların tedavi edildiği kliniklere bile saldırmaktan geri durmamıştır. Sahilde oynayan çocukların hunharca katledilmesi, 21. yüzyılda insanlığın hafızasına kara bir leke olarak kazınmıştır. Ayrıca, İsrail hükümeti Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda saldırmış ve 10 vatandaşımızı katletmiştir.
UTANÇ VERİCİ VE İKİ YÜZLÜ
Bu katliam bütün dünya tarafından en şiddetli şekilde kınanmıştır. Bu tablo ortadayken, İsrail Başbakanı’nın, Paris’te teröre karşı düzenlenen yürüyüşü kendi siyasi amaçları için istismar etmeye çalışması, Gazze’de öldürülen masum sivillerin hatıralarına saygısızlık olduğu gibi, uluslararası kamuoyuna karşı da zavallıca bir siyasi şov yapma arzusundan başka bir anlam taşımamaktadır. Bu çerçevede, İsrail Başbakanı’nın 14 Ocak günü Sayın Cumhurbaşkanımızın beyanının kınanması yolunda çağrıda bulunması ve Gazze’de işlediği suçları unutturmaya çalışması, insanlık adına utanç verici ve ikiyüzlü bir durumdur.
Öte yandan, başta Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Hollande olmak üzere önde gelen tüm dünya liderlerinin Paris’teki terör olaylarını İslam ile ilişkilendirmekten özenle imtina ettiği bir dönemde, Netanyahu’nun “İslami terör” ifadesini kullanarak bu saldırıları açıkça İslam’la ilişkilendirmeye çalışması tek kelime ile İslamofobik bir tavırdır ve kabul edilemez.
İsrail Başbakanı’nın Paris saldırısını ve terör karşıtı yürüyüşü kendi siyasi çıkarları için kullanmaya çalışması esef vericidir ve herkes tarafından kınanmalıdır. İsrail hükümeti, anti-Semitizmin arkasına sığınarak başkalarına saldırmak yerine kendi saldırgan ve ırkçı politikalarına son vermeli ve Filistin halkının hak ve hukukuna saygı göstermeyi öğrenmelidir.