Depremde 8 yakınını kaybeden adam, dehşet dolu anları tek cümleyle özetledi: Kıyamet kopuyor zannettim
Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adıyaman’da 8 yakının kaybeden adam, dehşet dolu anları anlattı. Eşinin kendisini uyarması ve gelen çığlıklarla uyandığını belirten adam, "Depremin uğultusunu duyduğumda kıyametin koptuğunu zan ettim” dedi.
Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 10 ilde büyük bir yıkıma neden olan depremlerin üzerinden tam 21 gün geçti. 'Asrın felaketi' olarak nitelendirilen depremlerde on binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. Yaşanan felaketin ardından Türkiye tek yürek oldu ve deprem bölgelerinde yaraların bir an önce sarılması için var gücü ile seferber oldu. Depremden en fazla etkilenen illerden biri olan Adıyaman'da 8 yakınını kaybeden Serkan Elverir, dehşet dolu anları anlattı. Adıyaman’ın Musalla Mahallesi’nde ikamet eden 2 çocuk babası Serkan Elverir, Kahramanmaraş Pazarcık merkezli depreme, 3’üncü katta uyuduğu sırada yakalandı.
Depremde halasını, halasının eşini, teyzesini ve teyzesinin çocukları olmak üzere 8 yakınını kaybeden Elverir, eşinin kendisini uyarması ve gelen çığlıklarla uyandığını belirterek, "Sersem halimle ne yapacağımı bilemedim ve çatıya çıktım, o an insanların bağrışmaları ve depremin uğultusunu duyduğumda kıyametin koptuğunu zan ettim” dedi.
"İNSANLARIN ÇIĞLIKLARI, İNSANLARIN ÇARESİZLİĞ..."
Depreme yakalanma anını İHA muhabirine anlatan Serkan Elverir, "Eşimin beni uyandırmasıyla birlikte uyandım, o an ne yapacağımızı ne edeceğimizi bilemdik. Kendimizi zor dışarı attık. Dışarı çıkana kadar duvarlara çarpa çarpa, üzerimize düşen eşyalardan kurtularak dışarı attık kendimizi” dedi.
Yıkılan binaların sesi ve insanların çığlıklarını duyduğunda kıyamet koptuğunu zannettiğini’ söyleyen Elverir, "Her yerde yıkılan binalar, insanların çığlıkları, insanların çaresiz olarak bilmeden bir yerlere koşuşturması, enkaz altında kalanların çığlıkları. İşte tüm bunlara şahit olduğumda bu kıyamettir dedim kendi kendime” diye konuştu.
"ÇOCULARIN AYAKLARINDA AYAKKABI YOKTU"
Çaresiz bir şekilde eşi ve 2 çocuğuyla elbisesiz ve ayakkabısız bir barakaya sığındıklarını söyleyen Serkan Elverir, "O gün de yağmur ve hava buz gibiydi, çocukların ayaklarında ayakkabıları yoktu, elbiseleri yoktu, hava aydınlana kadar soğuk havada o barakada kaldık. Hava aydınlandığında, yıkılan binaları ve enkaz altında kalan insanları gördüğümde gerçekten kıyamet kopmuş gibiydi” dedi.
