Dijital oyunlar istihbarat radarında! Gençleri bekleyen tehlikeyi MİT ortaya çıkardı
Eskişehir’de meydana gelen bıçaklı saldırı Türkiye’nin gündemine oturdu. 18 yaşındaki saldırganın oynadığı bir bilgisayar oyunundan etkilenerek, yelek, maske, balta ve bıçakla önüne gelene saldırdı. Yaşanan bu facianın sebepleri, kimler tarafından organize edildiği ve doğacak sonuçları ocak ayında Milli İstihbarat Akademisinin yayınladığı raporda belirtildi. İşte Milli İstihbarat Akademisinin yayınladığı raporun detayları…
Bu sabah Eskişehir'de meydana gelen facianın detayları ortaya çıktı.
Türkiye'nin gündemine oturan vahim olayda, 18 yaşındaki saldırganın oynadığı bir bilgisayar oyunundan etkilenip; Üzerine yelek ve maske giyerek, ceplerinde de balta ve bıçakla sokağa çıktığı ve önüne gelen herkese saldırdığı öğrenildi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en önemli kurumlarından biri olan Millî İstihbarat Teşkilâtının kendi bünyesinde kurduğu MİT Akademisinin hazırladığı ilk rapor Ocak 2024’te yayınlandı.
"MİLLİYETÇİLİĞİ KULLANARAK İSLAMOFOBİK EYLEMLER YAPMAYI HEDEFLEDİLER"
Hazırlanan raporda bugün yaşanan vahim olayın neden olduğu, kimler tarafından organize edildiği ve ne gibi sonuçlar doğuracağı detaylı bir şekilde raporlanmıştı. Avrupa'da, Amerika'da ve İskandinav ülkelerinde artan İslamofobik eylemlerin yanı sıra, Müslüman toplumlarda da İslamofobik eylemler gerçekleştireceği ve bunu yaparken de 13-18 yaşındaki gençleri kullanacakları belirtildi. Bu eylemleri yaptırırken de aşırı Milliyetçi kişileri kullanacakları raporda ifade edildi.
İşte MİT Akademisinin hazırladığı raporun detayları:
Aşırı sağcı gruplar temelde milliyetçilik ideolojisi üzerine inşa edilmeleri sebebiyle uzun yıllar boyunca ulusal seviyede, kendi millet ya da ırklarının korunması üzerine faaliyet göstermişlerdir. Bununla birlikte teknolojik gelişmelerle paralel şekilde grupların uluslararası etkileşimleri de kademeli olarak artmaya başlamıştır.
Özellikle koronavirüs salgınıyla birlikte çevrim içi ağlarla küresel iletişim gücünü kuvvetlendiren aşırı sağcı gruplar, Telegram başta olmak üzere kapalı iletişim kanalları üzerinden iş birliği ve koordinasyon faaliyetlerini ivmelendirmiştir. Bu süreçte grupların ortak etkinlikler düzenledikleri, benzer stratejiler geliştirdikleri ve ortak düşman algısı ekseninde aralarındaki farklılıklar yerine benzerliklere odaklandıkları görülmüştür.
"13-18 YAŞ GRUBUNU HEDEFLİYORLAR"
Avrupa'da aşırı sağ hareketlerin özellikle sanal platformlar üzerinden 13-18 yaş grubunu hedef alması ve genç kesimi ideolojik propaganda süreçlerinin akabinde “yalnız aktör” saldırılarına yönlendirmesi de toplumsal dinamikler açısından dikkate alınması gereken bir konudur. Bu noktada genellikle Müslüman kesimlere yönelik olarak düzenlenen “yalnız aktör” saldırıları terör örgütlerinin intikam duygusuyla eylemsellik seviyesini artırmış, Müslüman toplum nezdinde geniş çaplı bir huzursuzluk oluşturmuştur.
Benzer şekilde, son dönemde başta İskandinav ülkelerinde olmak üzere, Kur’an-ı Kerim ve diğer dini değerlere yönelik provokatif eylemlerin, ülkelerdeki Müslümanlar nezdinde huzursuzluk yarattığı, söz konusu huzursuzluğun karşıt bir tepkisellik meydana getirmesi durumunda da ülkedeki Müslümanların “problemli” bir topluluk olarak kamuoyu nezdinde ön plana çıkarıldığı görülmektedir. Bu durum da aşırı sağcı siyasi partilerin söylemlerinin dolaylı olarak desteklenmesine sebep olmaktadır.
"YURT DIŞINDA YAŞAYAN TÜRKLERİ BASKI ALTINA ALMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Aşırı sağın birçok Batı ülkesi adına ortak bir tehdit oluşturduğu kabul görmektedir. Ayrıca hibrit savaşın bir unsuru olarak aşırı sağ grupların farklı ülkelerce desteklendiği yönündeki iddialar da konunun ülkemize olası yansımalarının dikkatle takip edilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Diğer yandan aşırı sağ hareketlerin Türkiye açısından en önemli bağlantı noktası yurt dışındaki Türk varlığıdır.
Teorik seviyede ev sahibi ülkelerin ifade özgürlüklerine gösterdiği hassasiyet kadar toplumsal adaletsizlik, azınlıkların psikolojik ve fizyolojik güvenliği ile farklılıklara saygı gibi konularda da gerekli özeni göstermesi beklenmektedir. Ancak son yıllarda aşırı sağ hareketlerin siyasi ve toplumsal zeminde kaydettiği ilerlemenin devletlerin göçmenlere ve azınlıklara yönelik politikalarını da menfi yönde etkilediği, nihayetinde çeşitli sebeplerle farklı ülkelerde yaşayan azınlıkların son yıllarda giderek artan bir baskıyla karşı karşıya kaldığı görülmektedir.
Nitekim ırkçı saiklerle Türk varlığına yönelik Avrupa kıtasında gerçekleştirilen birçok saldırı dikkate alındığında, güvenlik birimlerinin gerekli özeni göstermekten uzak bir görünüm sergilediği, olayların faillerinin tespit edilemediği ve/veya olayların ırkçı boyutlarının kamuoyundan gizlenmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır.
Teknolojik gelişmelerin sağladığı fırsatları kullanarak 2023 yılı içerisinde faaliyetlerini ivmelendiren aşırı sağcı hareketlerin 2024 yılında da dünya adına gelişen ve evrilen bir tehdit olmayı sürdürmesi beklenmektedir.
MİT AKADEMİSİNİN HAZIRLADIĞI RAPORDA DİKKAT ÇEKEN MADDELER
*Aşırı sağcı grupların uluslararası seviyede standart örgütsel yapıları ya da ideolojik anlamda bir çatı mekanizmaları bulunmamaktadır.
*Koronavirüs salgınıyla birlikte çevrim içi ağlarla küresel iletişim gücünü kuvvetlendiren aşırı sağcı gruplar, Telegram başta olmak üzere kapalı iletişim kanalları üzerinden iş birliği ve koordinasyon faaliyetlerini ivmelendirmiştir.
*Farklı ideolojilere rağmen ortak düşman algısı perspektifinde benzer stratejiler geliştirildiği ve ulusötesi etkinliklerin ön plana çıktığı görülmektedir.
*Faaliyetlerin büyük çoğunluğu çevrim içi ortamda organize edilmekte olup eylem/etkinliklere fiziki katılım halen sınırlı seviyededir.
"ELEMANLARINI OYUN PLATFORMLARINDAN SEÇİYORLAR"
*Aşırı sağcıların propaganda faaliyetlerinde yoğunlaştığı kitle 13-18 yaş arası gençlerdir. Oyun platformları başta olmak üzere, sosyal medya uygulamaları ve sağlık/fitness kulüpleri (active clubs) aracılığıyla eleman temini faaliyetleri yürütülmektedir.
*Aşırı sağcı gruplar açısından en etkili görülen ortak yöntemler arasında sansasyonel “yalnız aktör” saldırıları yer almaktadır. Bu tarz saldırılar genellikle bireysel olarak gerçekleştirilmekle birlikte, gruplar tarafından teşvik edilmektedir.
*Saldırganın gerçekleştirdiği eylemlerde motifini ve amaçlarını detaylı bir şekilde açıkladığı “manifesto belgesi” propaganda faaliyetleri ve gelecek saldırıların teşviki anlamında önemli görülmektedir.
*Grupların, saldırganları “azizlik” unvanıyla tanımlamak suretiyle özellikle gençleri etkileme çabasında olduğu bilinmektedir
*Gelişen teknolojik imkânlarla birlikte 3D Yazıcılar tarafından üretilmiş silahlar aşırı sağcı gruplar adına önemli bir enstrüman olarak ön plana çıkmaktadır.
*Aşırı sağcı şahısların yalnız aktör olarak düzenledikleri saldırıları kendilerinin finanse ettiği, grupların ise genel olarak yasalara uygun yöntemlerle faaliyetlerine maddi destek aldığı bilinmektedir. Özellikle son dönemde çevrim içi platformlar da dâhil olmak üzere alternatif finans vasıtalarının kullanımı da artış göstermektedir.
*Aşırı sağcıların bir bölümü saha/çatışma tecrübesi kazanmak ve patlayıcı/silah temin etmek amacıyla çatışma bölgelerinde aktif bir şekilde faaliyet göstermektedir.
