Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “ABD’nin yaptırım kararlarına karşıyız”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Tek taraflı yaptırımları ve komşularımızla nasıl ilişki kuracağımız konusundaki dayatmaları kabul etmiyoruz" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Belçika Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Didier Reynders ile bir araya geldi. İlk olarak basına kapalı bir görüşme gerçekleştiren ikili, daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Dışişleri Bakanlığında düzenlenen basın toplantısında bir konuşma gerçekleştiren Bakan Çavuşoğlu, ''Aramızda bazı mekanizmalar var. Üçlü toplantıları daha önce gerçekleştiriyorduk. Her iki tarafından İçişleri, Dışişleri ve Adalet Bakanlığının katıldığı mekanizmamızın bir sonraki toplantısının Belçika'daki seçimlerden sonra gerçekleştirilmesi konusunda hemfikir kaldık. Ortak ticaret ve ekonomik komisyonu JETCO'yu da en kısa zamanda toplamamız gerekiyor. Değerlendirmemiz gereken birçok mesele var. Bugün birçoğunu gözden geçirdik'' ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, son zamanlarda özellikle Avrupa ülkelerinde dışarıdan imamların gelmesine karşı bir akım olduğunu belirterek, bu konuda ortak uzlaşıya varılması gerektiğini vurguladı. Avrupa’da radikalleşen bir tane bile Türk olmadığına dikkat çeken Çavuşoğlu, bunun gerçek sebebinin oradaki Türk vatandaşlarının dil eğitiminin Diyanet İşleri Başkanlığının oradaki kuruluşları sayesinde, Türkiye'den gönderilen imamlar tarafından öğretilmesi olduğunu kaydetti. İslam düşmanlığından en çok etkilenen kesimin Avrupa’da yaşayan Türkler olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, şunları söyledi:
''İkili ticaret hacmimiz giderek artıyor ama potansiyelimizin gerisinde olduğumuzu biliyoruz. Önümüzdeki süreçte ticaretin içindeki ürünleri çeşitlendirebilirsek, yatırımları teşvik edersek ve özellikle üçüncü ülkelerdeki şirketlerimiz arasındaki iş birliğini sağlayabilirsek bu rakamları çok daha yüksek seviyelere çıkarabiliriz. Belçika'da yaşayan Türkleri, iki ülke arasında köprü olarak görüyoruz. Avrupa’da yaşayan tüm vatandaşlarımızın yaşadıkları ülkelere entegrasyonuna önem veriyoruz. Türkçenin de en iyi şekilde öğretilmesi gerekiyor. Gerçek İslamın doğru bir şekilde öğretilmesi de önemli. Bugün Belçika'da, Avrupa’da radikalleşen bir Türk yok. Bunun gerçek sebebi vatandaşlarımızın dil eğitimini Diyanet İşleri Başkanlığımızın oradaki kuruluşları sayesinde, bizim gönderdiğimiz imamlar tarafından öğretilmesidir. Zaten bizim sistemimiz radikalleşmeye karşı. Son zamanlarda özellikle Avrupa ülkelerinde, dışarıdan imamların gelmesine karşı bir akım var. Ülkeler kendi kararlarını alabilirler ama bu ortak bir sorun ve buna çare bulmamız lazım. Biz, o ülkelerde görev yapacak imamların o ülkede eğitilmesine de varız. Bu konuda ortak çalışmamız gerekiyor. Bir tane bile radikalleşen Türk olmamasına rağmen, İslam düşmanlığından en çok etkilenenler de Avrupa’da yaşayan Türkler. Buna birlikte bir çözüm bulmamız gerekiyor.''
''Önümüzdeki süreçte hem AB ile hem Avrupa Konseyiyle reform konusunda iş birliğimizi sürdüreceğiz''
Avrupa konseyi Genel Sekreterliği için adaylığını açıklayan, Belçika Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Didier Reynders'e başarılar dileyen Çavuşoğlu, Parlamenter Mecliste artık değerler yerine ideolojilerin hakim olduğunu hatırlatarak, ''Didier Reynders, Avrupa konseyi Genel Sekreterliği için adaylığını açıkladı. Şu anda mecliste oylamaya sunulacak listede iki kişi olarak yerini alıyor. İki yıl Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin Başkanlığını yapmaktan da onu duydum. O süreçte İnsan Hakları mahkemesi dahil, kurulun tamamının reformuna ağırlık vermiştik. Devam eden bir süreçtir reform. ben inanıyorum ki eğer seçilirse Didier de, bu reform sürecini devam ettirecektir. Maalesef Parlamenter Meclis, eski bildiğimiz Parlamenter Meclisten çok uzak. Değerler yerine ideoloji hakim oldu. Birlikte kenetlenerek var olan sorunları aşabiliriz. Hem reform sürecine hem şu anda yaşadığımız sorunların çözümüne Türkiye olarak katlı sağlayacağız. Yargı Reformu Stratejisini Adalet Bakanlığımız bizlerin de desteğiyle hazırlıyor. İlk çerçeveyi Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyiyle de paylaştık. Reform Türkiye’nin önceliğidir. Önümüzdeki süreçte hem AB ile hem Avrupa Konseyiyle bu anlamda iş birliğimizi sürdüreceğiz'' şeklinde konuştu.
''Terör örgütlerinin hepsiyle mücadele ediyoruz ve mücadelemizi sürdüreceğiz''
Belçika’da bazı mahkemelerin PKK'yı aklamaya çalıştığını dile getiren Çavuşoğlu, terör konusunda çok hassas olunması gerektiğini, FETÖ ve PKK’nın Avrupa ülkeleri tarafından desteklenmesinin doğru olmadığını kaydederek, ''Belçika’da bazı mahkemeler PKK'yı aklamaya çalışıyor. Savcılar PKK’nın terör listesinde kalmasını istiyor ama maalesef siyasi akınlara meyil gösteren hakimlerin bu konudaki tutumlarının farklı olduğunu görüyoruz. Terörle ilgili konularda hassas olmamız lazım. Bugün FETÖ ve PKK’nın Avrupa ülkeleri tarafından desteklenmesi doğru bir şey değildir. Biz terör örgütlerinin hepsiyle mücadele ediyoruz ve mücadelemizi sürdüreceğiz'' açıklamasında bulundu.
''Uluslararası forumda da çok yakın bir iş birliği gerçekleştiriyoruz''
Belçika Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Didier Reynders ise ''JETCO ile ilgili olarak hazırlık toplantıları yapmaya hazır olduklarını açıklayarak, ''Belçika'daki Türk iş insanlarının yatırımlarını yapması, iki ülke arasındaki yakın temas için çok önemli. Herhangi bir ayrım yapılmaksızın mücadele yapmamız lazım. Belçika’dan Mart ayındaki terör saldırısından sonra Türkiye’nin desteğini hemen aldık. Uluslararası forumda da çok yakın bir iş birliği gerçekleştiriyoruz'' diye konuştu.
''ABD’nin yaptırım kararlarına karşıyız''
Çavuşoğlu ve Reynders, konuşmaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu, ABD tarafından Suriye'ye 200 adet askeri yardım malzemesi gönderilmesinin ve aynı gün İran konusunda muafiyete ilişkin açıklama yapılmasının, Türkiye ve ABD'nin gelecek ilişkilerini nasıl etkileyeceğine dair soruyu, ''Bugüne kadar ABD ile ilişkilerimizi olumsuz etkileyen unsurlardan bir tanesi de, ABD'nin YPG'ye verdiği destek. Özellikle silah desteği. Bugün çekilme kararı almıştır. Birlikte koordine etmeye çalışıyoruz. Bir görev gücü oluşturduk. Bu görev gücü üç defa bir araya geldi. Karşılıklı tekliflerimizi değerlendiriyoruz. Öyle görünüyor ki ABD, belli sayıda askerlerini bırakmak istiyor özelikle Güney'de. İran'ın bir koridor oluşturmasına karşı olduklarını da söylüyorlar. Bugün Suriye’ye getirilen her silah Suriye’nin istikrarı için tehlikelidir ve terör örgütlerine verilen her silah bizim içinde ciddi bir tehdittir. ABD'nin çekilme sürecinde birlikte çalışıyoruz. ABD'nin İran yaptırımları sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir konu değil. Biz yaptırımların her türlüsüne karşıyız. Yaptırımlardan bir sonuç alınamayacağını gördük. ABD’nin yaptırımına, AB karşı olduğunu söyledi. Şu anda bu yaptırımlardan etkilenen birçok ülke var. Biz, hukuk kuralları üzerinde kurulan bir uluslararası sistemi ve çok taraflılığı destekliyoruz. Bir ülkenin bunu tek başına bozarak aldığı kararlara herkesin uyması yönünde baskı yapması uluslararası hukuk sistemini zedeliyor, tehlikeye atıyor. Bu hem tehlikeli hem gerçekten uluslararası diplomatik olgunluğa yakışmayan bir hareket. Neden tüm ülkeler senin tek taraflı aldığın kararlara uymak zorunda? AB ülkelerine hatta NATO müttefiklerine yönelik de buna benzer baskıların geldiğini görüyoruz. ABD’nin yaptırım kararlarına karşıyız'' şeklinde yanıtladı.
Reynders de ''Belçika olarak ABD’nin yaptırımlarını nasıl karşılıyorsunuz?'' sorusuna, ''Bununla ilgili bir yol bulmaya çalıştık. Birçok şirket bununla ilgili problemler yaşıyor. ABD'nin kararlarının farklı iş aktörlerine uygulanması kararlarına karşıyız. Bu şekilde yaptırımların uygun olmadığını söylüyoruz'' yanıtını verdi.