Tgrt Haber

Doktor ve hastaların ortak talebi 'ilgi'

Editör: Fetih Kökten / Kaynak: Türkiye Gazetesi
08 Temmuz 2022 06:03 - Güncelleme : 08 Temmuz 2022 06:21
Doktor ve hastaların ortak talebi 'ilgi'

Konya’da Doktor Ekrem Karakaya’nın öldürülmesi bardağı taşıran son damla oldu. Sağlık çalışanları tehdit altında hasta bakmak istemediklerini ve şiddete karşı çözüm bulunmasını isterken vatandaşlar ise yeterli ilgi ve güler yüz görememekten şikayetçi.

Konya Şehir Hastanesi’nde 2020 yılından beri çalışan kardiyoloji uzmanı Dr. Ekrem Karakaya, hasta yakını Hacı Mehmet Akçay tarafından silahla vurularak öldürüldü. Görevi başında öldürülen Karakaya’nın ölümü bütün Türkiye’deki sağlık çalışanlarını ayağa kaldırdı. Hekimler farklı şehirlerde protesto yürüyüşleri ve basın açıklaması yaparken 7-8 Temmuz günü işi bırakma kararı aldı.

RANDEVU İLE HASTANEYE GİDENLER MUAYENE OLAMADI

Dün daha önceden aldıkları randevu için hastanelere giden vatandaşlar, muayene olamayınca duruma tepki gösterdi. Birçok hastanede vatandaş ve sağlık personeli karşı karşıya geldi. Mağduriyet yaşayan vatandaşların tepkilerini ve hekime şiddetin nasıl önlenebileceğini konunun tarafları Türkiye​ gazetesine konuştu.

KANUN HEKİMİ KORUMUYOR

Sağlık personeline yönelik şiddetin birçok kaynağı olduğunu söyleyen İstanbul Aile Hekimliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Serkan Özbakış, en önemli faktörün Türkiye’de kanunların yetersiz olması olduğunu belirtti. Yakın zamanda çıkan Şiddet​ Yasası’nın işlevsiz olduğunu ifade eden Dr. Özbakış “Kanunda ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’ uygulanıyor. Yani kişiye cezası okunmuyor ve kişi beş yıl boyunca başka bir suç işlemediği takdirde ceza almamış oluyor. Bu olduğu sürece çıkarılan yasanın herhangi bir karşılığı yok. O yüzden katalog suçlara da ekleseniz, oraya da buraya da ekleseniz önemi yok” dedi.

3 DAKİKADA BİR HASTA BAKIYORUZ

Vatandaşın sağlık hizmetlerindeki en önemli şikâyetlerinden biri hekimlerin ilgisizliği ve güler yüz göstermemesi. Vatandaşa yeteri kadar zaman ayıramadıklarını ifade eden Dr. Özbakış, Sağlık Bakanlığının 5 dakikada bir hasta muayenesi açtığını belirterek “Ben pazartesi günü 120, salı günü 105, çarşamba günü 100 hasta baktım. Bakanlık randevulu hastalar dışında kontrol hastaları, film göstermeye gelenler ve randevusuz hastalara da bakmamızı istiyor. Böyle olunca mesai saatleri içinde bir hastaya 1,5-3 dakika ayırabiliyoruz. Üç dakikada hastayı dinleyip teşhis koyup ilaç yazmak imkânsız oluyor. Bu arada kapıda bekleyen kalabalığı da öfkelendirmemek gerekiyor. Sonuçta hasta memnun olmuyor. Ölüm tehditleri altında işimizi yapmaya çalışıyoruz. İstediği antibiyotiği yazmadık, rapor vermedik diye SABİM üzerinden ölüm tehdidi yapan hastalar ve hasta yakınları var” diye anlattı.

Vatandaşın mağdur edilmediğini söyleyen Dr. Özbakış, bütün kuruluşlarda acil sağlık hizmetinin devam ettiğini belirterek “Biz de işi bırakmak istemeyiz ama defalarca diyalog yoluyla, basın açıklamalarında da bakanlıkla görüşmelerde sıkıntılarımızı dile getirdik ve getirmeye de devam ediyoruz. Ama bizim sıkıntılarımız çözülmezse, biz ölürsek, ölme korkusuyla poliklinikte çalışabilir miyiz?” ifadelerini kullandı.

Dr. Özbakış, sağlık personeline şiddetin önüne geçilmesi için önerileri de şöyle sıraladı:

  • Şiddet Kanunu’ndaki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kaldırılmalı.
  • Sadece fiziki şiddetin değil, sözel şiddetin de Kabahatler Kanunu kapsamına alınmalı.
  • Hastaya ayrılan sürenin 15-20 dakika olması gerekir.
  • Toplumun sağlık okuryazarlığının yükseltilmesi, usulsüz rapor, reçete isteklerinin önlenmesi gerekir.

Üyeleri Dr. Ekrem Karakaya’nın öldürülmesinden büyük üzüntü duyduklarını söyleyen Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan “Meslektaşımız hepimizin gün içinde yaptığı işlemleri yaparken görevi başında katledildi. Belli donanımları kazanmış bir hekim​ kolay yetişmiyor. Onun hayat tecrübesi onun vaka deneyimi; bu bilgisayar değil ki, belli donanımları yükleyesiniz. Böyle insanların kaybı toplum kaybı sağlığı için de çok büyük kayıp” dedi.

GÜVENLİK KORKUSU

Sağlıkta şiddeti önlemek için toplumsal bilincin yükseltilmesi gerektiğini söyleyen Okuyan “Toplumun şunun farkında olması lazım. Hiçbir hekim hastasını kaybetmek istemez. Ama tıpta her zaman 2 kere 2 dört etmiyor. Ölümü engellemek her zaman mümkün olmuyor. Özellikle kardiyoloji alanında travmalarda, aort yırtılmasında beyin kanamalarında kalp krizlerinde ölüm riski zaten çok yüksek olan olaylar var. Bu alanlarda çalışan meslektaşlarımız çok riskli işler yapıyorlar ve birçok hastanın hayatını kurtarıyorlar. Ama bazen de kurtulamıyor hasta. Biz doktorlar, kalp krizi ile gelen ve ölüm riski olan hastaya stent takarken, eğer hasta ölürse ki; ölebilir, ‘Dışarıda bekleyen 20 hasta yakını çıkışta bana ne yapacak’ diye düşünerek ameliyat yapmak istemiyoruz. Ya da sokakta yürürken, ‘Hastası zarar görmüş bir hasta yakını peşimden gelip bana saldırır mı’ diye arkamıza bakarak yürümek istemiyoruz. Böyle bir ortamda hiç kimse işini sağlıklı olarak yapamaz. Bu ortam Türk toplumunun sağlığını olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu.

VATANDAŞ KAPIDAN DÖNDÜ

Fahri Saydam(38) : İki ay beklediğim dişçi randevum için hastaneye gittiğimde bugün muayene olamayacağımı öğrendim. Yeni randevu alsam ne zamana verecekler. Doktorlar tepkilerini ortaya koyarken biraz da vatandaşı düşünmeli.

Fatma Yıldız (52): Devlet hastanesinden göz muayenesi için 5 ay önce randevu almıştım. Doktorların grevini bilmiyordum. Sabah erkenden evden çıktım ama hastanenin kapısından döndüm.

Kaynak: Türkiye Gazetesi
500
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...