Enkaz altında helallik isteyen depremzede dehşet anlarını anlattı: Vicdan azabı çekiyorum
Kahramanmaraş merkezli depremlerde ailesiyle enkaz altındayken bir yakınına olan borcu ve kendisinde kalan yardım parası nedeniyle video çekerek helallik isteyen Fatma Kurt, dehşet dolu anları anlattı. Enkaz altında ölmekten çok kul hakkıyla hayatını kaybetmekten korktuğunu söyleyen Kurt, bir oğlunun enkaz altında kaldığını ve bunun onu son görüşleri olduğunu ifade ederek "Babası kolundan tuttu, yatağın dibine çekecekti ki ev üzerimize yıkıldı. İlk andan itibaren öldüğünü düşündük. Şimdi vicdan azabı çekiyorum ya ölmediyse diye" dedi.
Kahramanmaraş depreminde Onikişubat ilçesi Şazibey Mahallesi'ndeki Serap Apartmanı'nında henüz 5 ay önce aldıkları yeni evleri yerle bir olan Fatma Kurt çektiği videoda istediği helallikle Tüm Türkiye'yi ağlatmıştı. Depremde bir oğlunu kaybeden acılı anne Kurt, enkaz altındayken çektiği ve yetim çocukların ailelerine buzdolabı almak için topladıkları yardım parasının kendisinde kalması nedeniyle arkadaşlarından helallik istediği anlarla ilgili konuştu.
'VİCDAN AZABI ÇEKİYORUM'
Depremde iki çocuğunun uyandığını ancak hayatını kaybeden Bilal Efe'nin uyanmadığını söyleyen acılı anne, babasının seslendikten sonra oğlunun uyandığını ancak kendisini yanlarına çekecekelri sırada evin yıkıldığını söyledi. Anne Kurt, bunun çocuklarını son görüşleri olduğunu da kaydederek "Enkaz altında kaldık, betonlar onun üzerine düştü. Biz daha iyi konumdaydık. Onun hiç sesi çıkmadı. İlk andan itibaren öldüğünü düşündük. Şimdi vicdan azabı çekiyorum ya ölmediyse diye" ifadelerini kullandı.
Enkaz altında birkaç saat boyunca telefon ışığıyla başlarındaki, ayaklarının üzerindeki taşları temizlediklerini ve yaşam alanı oluşturduklarını belirten Kurt, bu süre zarfında oğlu Bilal'in hiç sesini duymadıklarını ve onun öldüğünden eminmiş gibi davrandıklarını kaydetti.
Diğer çocukları hayatta kalsın diye güçlü olmaya çalıştıklarını ifade eden Kurt, şöyle konuştu:
"Ambulans sesleri duyuyorduk, bu bize ümit olmuştu. Dışarıdan ses gelince, 'Çalışmalar başlamış' dedik. Biraz gürültü de duyduk enkazda. Ümidimiz vardı. Sonra gürültüler kesilmeye başladı. Artık ümidimizi kaybetmiştik. Tavan yavaş yavaş üzerimize iniyordu, çatlamıştı. Ezileceğiz diye artık ümidi kestik. Oğlan, 'Anne video çekelim.' dedi. Sonra video çektik, helallik istedik. İçimizden o an ne geldiyse onları konuştuk. Telefonu da oğlum kıyafetinin içine sakladı. 'Ölürsek enkazda bulamazlar' dedik. Artık Allah'a teslim olduk. Sonra köyden gelen akrabalarımızın sesleri geliyordu. Son gücümüzle bağırıyorduk ama bizi kimse duymuyordu. 10 saat sonra duydular, orada olduğumuzu bildiler."
CANSIZ BEDENİ SONRAKİ GÜN ÇIKARILDI
Çalışmalar sonucu çıkarıldıklarını belirten anne Kurt, "Ama yavrum orada kaldı. O gün onu çıkaramadılar. Bir gün sonra gittiler, 15 kişiyle iki saat çalışıp cansız bedenini çıkarmışlar. Ölmediyse ya? Sabaha kadar orada acı çektiyse? 'Annem çocukları aldı gitti beni bıraktı.' dediyse? Vicdan azabı beni nasıl yaşatır bilmiyorum. Allah emanet verdi yavrumu, zamanı doldu aldı yavrumu. Takdiri ilahi ama vicdan azaplarım var işte" dedi.
YARDIM PARALARI
Bağrıaçık İlkokulunda temizlik görevlisi olarak çalıştığını belirten anne Kurt, okuldaki yetim çocuklar için arkadaşlarıyla zaman zaman onlara yardım topladıklarını söyledi. Böyle bir durumdaki çocuğun ailesine buzdolabı almak için yardım parası topladıklarını ve deprem sırasında o paranın kendisinde olduğunu dile getiren Kurt, şöyle devam etti:
"Paramız eksikti, 15 tatilden dönünce alacaktık. O para bendeydi. Ölmekten çok çocukların hakkıyla giderim diye korkmuştum. Çocukları da düşünüyordum, acaba evleri yıkıldı mı diye. Orada kendiliğinden oluşan bir şey. Hayatta her günahtan korkuyordum ama kul hakkıyla ölmekten çok korkuyordum. Telefon çekmiyordu biz herkese mesaj attık. 'Bizi kurtarın' dedik, Whatsapp gruplarına gönderdik. Biz enkazdan çıktıktan sonra telefon çekmeye başlayınca bizden haber alamamışlar o yüzden enkaz altında olduğumuzu düşünüp bir yerde paylaşmışlar. İnsanlar bizim için çok üzülmüş. Video yayıldığında biz çıkmıştık."
Baba Adil Kurt ise vefat eden oğlu Bilal'in yeni aldıkları evi kendisine vermesini istediğini belirterek, "Çocuğum evi alamadan, ev çocuğumu aldı" dedi.