Tgrt Haber

Enkazdan can kurtaran madencinin sözleri yürekleri dağladı: Kampta birbirimize sarılıp ağladık

Editör: Baran Aksoy / Kaynak: İhlas Haber Ajansı
04 Mart 2023 09:00 - Güncelleme : 04 Mart 2023 09:17
Enkazdan can kurtaran madencinin sözleri yürekleri dağladı: Kampta birbirimize sarılıp ağladık

Kahramanmaraş depremlerinden en çok yıkımın görüldüğü illerden biri olan Hatay'a gönüllü olarak giden maden işçisi Mustafa Aldırtmaz'ın yaşadıkları herkesi duygulandırdı. Kurtarma çalışmalarından sonra akşam kampa geldiklerinde ekip olarak birbirlerine sarılıp ağladıklarını gündüz ise bunu belli etmediklerini belirten Aldırtmaz, "Çünkü biz orada düşmemeliydik. Biz düşersek yanımızdakiler düşecekti. Halk düşecekti" dedi.

Kahramanmaraş​'ta meydana gelen ve 11 etkileyen depremlerin ardından Türkiye​ hüzne boğuldu. Binlerce binanın tuzla buz olduğu felakette 45 binin üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti. Depremlerin hemen ardından yaraların sarılması için devlet ve millet el ele vererek büyük bir seferberlik başladı. Türkiye'nin dört bir yanından binlerce kişi gönüllü olarak deprem​ bölgelerine gitti. Zonguldak'tan bölgeye sevk edilen maden işçileri 350 vatandaşı enkaz​ altından canlı kurtarmayı başardı. 4 bine yakın depremzedenin ise cansız bedenine ulaştı.

TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü'nden Hatay'a gönüllü giden 14 yıllık maden işçisi Mustafa Aldırtmaz, maden ocaklarında soğukkanlı olmayı öğrendikleri için enkazlarda da can kurtarabilmek için riski göze alarak mücadele verdiklerini anlattı.

"ASLINDA MADENCİ KORKTUĞU İÇİN CESARETLİ VE TEDBİR ALIR"

Arama kurtarma çalışmaları sonrası istirahat etmek için geldikleri kampta birbirlerine sarılıp ağladıklarını ancak gündüz arama kurtarma çalışmalarında dirayetli olduklarını söyleyen Aldırtmaz, "Ben gönüllü olarak Hatay Antakya bölgesinde 12 gün kaldım. Psikolojik olarak da zordu. Hayatlar kayboldu. Çocuklar babasız, eşler kocasız. Orası çok değişik bir duygu. Bizim amacımız belli. Üzüntümüzü, moral bozukluğumuzu içimize atıp bir can daha fazla çıkartmaya gittik. İçimiz kan ağladı. Bebekler çıktı, anneler çıktı, çocuklar çıktı, bacılarımız çıktı. Ama biz dirayetli olmak zorundaydık. Görevimiz oydu. Madende serin kanlı olmayı öğrendik. Ama madenci derler ya çok cesaretli mi değil. Aslında madenci korktuğu için cesaretli ve tedbir alır. İçimize attık, yüreğimize attık. Akşam kampa gelip birbirimize sarılıp ağladık ama gündüz belli etmedik. Çünkü biz orada düşmemeliydik. Biz düşersek yanımızdakiler düşecekti. Halk düşecekti. Halka çok teşekkür ediyorum. Komutanlarımıza, güvenlik güçlerimize, devletimize, AFAD'a, Kızılay'a kim bizimle ilgilendiyse hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum" dedi.

"AÇTIĞIMIZ ÇUKURDA BEBEĞİN BİZE EL SALLAMASI MORAL OLDU"

Yarısı yıkılan bir binanın enkazına yıkılma tehlikesine karşı tedbir alarak girdiklerini anlatan Mustafa Aldırtmaz, açtıkları çukurda bir bebeğin kendilerine el salladığını görünce büyük bir mutluluk yaşadıklarını söyledi.

"Allah bana iki bebek ve bir anne çıkartmayı nasip etti" diyen Aldırtmaz, "Depremden 4-5 gün sonra anne ve iki çocuğunu kurtardım. Bina yarım çökmüş, bir tarafı ayakta duruyor. Biraz cesaret istiyordu. Biz sesi duyduk. Ses de çok uzaktan ve ince geliyor. Artık bitmek üzere. Ben onu küçük çocuk sandım. Yalova Çiftlik Belediyesi gönüllüleri geldi yanımıza. Biz beraber girmeye karar verdik. Bina riskliydi. Mini bir toplantı yaptık aramızda. Binaya girme kararı aldık. Kepçeyi evin dışına ön taraf göçmesin diye dayadık. İçine direk çaktık. Yaşam çukuru denilen küçük bir delik açtık. Deldiğimiz yerin hemen altında çocuğun elini gördük. Bize el salladı. Onu tek sanırken arkasında anne ve çocuk vardı kucağında. Çocuk da üç aylık falandı. Bizim için de şaşırtıcı oldu. Türkçe bilmiyordu. Ama o bebeğin el sallaması bizi çok motive etti. Karşısında anne ve bebeği görünce şaşırdık. Üçüncü Allah'ın izniyle burunları bile kanamadan aldık" ifadelerini kullandı.

Enkazdan can kurtaran madencinin sözleri yürekleri dağladı: Kampta birbirimize sarılıp ağladık

"KURAN'AN-I KERİM SAYFALARINI TOPLAMAYA GİTTİĞİMİZDE KIZIMIZIN SESİNİ DUYDUK"

12 Şubat günü Antakya ilçesinde yaşadıklarını anlatan 15 yıllık maden işçisi Özkan Bekmezçi, depremden 5 gün sonra sağ kurtarılan 17 yaşındaki Asya Nur Öksüz'ün kurtarılma anını anlattı. İş makinesinin çalışması sonrası Kur'an-ı Kerim sayfalarını toplamak için girdikleri enkazda Asya Nur Öksüz'ün sesini duyduklarını anlatan Bekmezci, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Deprem bölgesine gittiğimizde ilk başta böyle bir enkazla karşılaşmamıştık. Oraya gidince insan duygusal olarak çöküntü yaşıyor. Gördüğü manzaradan dolayı. Çok zor bir süreçti. İki canlı vatandaşımızı kurtardık. İnsan gurur duyuyor. Hele bir tanesinin hikayesi gurur vericiydi. Babası şehir dışındaymış. Geldi bize yattığı odaları tarif etti. Sabah 8'den 16'ya kadar iş makinesi çalıştı. Bir an durdu. Saat 16.30 gibi Kur'an-ı Kerim sayfaları döküldü. Biz o sayfaları almaya gittiğimizde kızımızın sesini duyduk. Hepimiz çok duygulanmıştık. O sesin sayesinde kızımızı canlı kurtardık. İlk sesimizi duyuyor musun? 

Kaynak: İhlas Haber Ajansı
500
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...