Erdoğan: Gelin Avrupa’yı birlikte inşa edelim
Türkiye-AB zirvesi Varna’da yapıldı. Her iki taraftan da olumlu mesajlar çıktı. Erdoğan, “Türkiye AB ilişkilerinde zorlu bir dönemi geride bırakmış olmayı umuyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarım asrı aşan Avrupa Birliği üyelik sürecinin tamamlanmamasını eleştirerek, "Türkiye’nin aday ülke olmanın ötesinde geldiği bir nokta yok" dedi. Bulgaristan’ın Varna kentindeki Evksinograd Sarayı’nda düzenlenen Avrupa Birliği (AB) - Türkiye Zirvesi dün yapıldı. Zirvenin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve ev sahibi olarak Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, ortak basın toplantısı düzenledi.
Türkiye’den Varna’ya hareketinden önce “AB’ye tam üyelik stratejik hedefimiz olmaya devam ediyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve sonrasında da özetle şunları söyledi:
∂ Türkiye-AB ilişkilerinde zorlu bir dönemi geride bırakmış olmayı umuyoruz. Taleplerimizi yazılı ilettik.
∂ Varna'dan AB ülkelerine seslenmek istiyorum; Gelin, Balkanlar'da istikrar ve refahın sağlanması yönünde birlikte çalışalım. Gelin, Suriye, Irak, Filistin, Kudüs, Yemen, Rohingya, Afrika gibi uluslararası konularda işbirliğimizi derinleştirelim. Gelin, güçlü, müreffeh ve istikrar abidesi Avrupa'yı hep birlikte inşa edelim.
∂ AB ile aramızdaki güvenin yeniden tesisinin ilk adımını bugün burada hep beraber atmış olduğumuzu umuyorum. Ancak, bu adımı attık demek yeterli değil, somut olarak atmak gerekiyor.
∂ Küresel bir güç olma iddiasındaki Avrupa'nın, Türkiye'yi genişleme politikalarının dışına itmesi vahim bir hata olacaktır.
∂ (Vize serbestisi): AB, bu noktada adımını bir an önce atarsa o da bizi rahatlatacaktır. Bu siyasi bir mesele haline getirilmemeli, vatandaşlarımızın AB'ye olan güvenini sarsacak bir hal almamalıdır.
∂ Teröre karşı operasyonlarımız, sadece kendimizin ve Suriyelilerin güvenliğine değil, Avrupa'nın da güvenliğine katkı sağlamaktır. Biz, artık terörle mücadele gibi hassas konularda afaki ve haksız eleştiriler değil, güçlü destek bekliyoruz. Bizim stratejik ortaklarımızın temin etikleri silah ve mühimmat mevcuttur. Flaş bellek ile bu belgeleri sunduk, hatta açtıkları beton hendeklerin altında hastane ve silah mühimmatları mevcut. Bunları stratejik ortaklarımızın vermesi manidardır. Terörle mücadelemiz hem içeride hem dışarıda devam edecek.
∂ Kıbrıs meselesinin seyrinden bağımsız olarak, adanın etrafındaki doğal kaynaklara dair karar alma mekanizmalarına Kıbrıslı Türklerin eşit olarak dahil edilmesi uluslararası hukukun gereğidir.
TUSK: ÇIKARLARIMIZ ORTAK
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk da şunları söyledi: “Bu bir diyalog toplantısıydı. Zor şartlar altında devam etmesi konusunda mutabakata vardık. Bölgenin istikrara kavuşması konusunda ortak çıkarlarımız var. Türkiye’nin üyeliği için inancımızı konuştuk. Türkiye’ye Afrin Harekâtıyla ile ilgili çekincelerimizi ilettik. Türkiye’nin göçmenlerle ilgili çabalarını takdir ediyoruz.”
JUNCKER: MÜZAKERELER SÜRECEK
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ise görüşlerini şöyle dile getirdi: “Müzakerelerin sonlandırılması konusunda demogojiler yapılıyor; hayır müzakerelerin devam edeceğinin garantörüyüm. Göçmenlere yaptıkları için Türkiye'ye teşekkür ederiz. Bizi birleştiren hususlara değinmeliyiz. Aslında ortak çıkarlara ve ortak zorluklara sahibiz ve bunlara birlikte cevap bulmalıyız. Güvenlik konularıyla ilgili olarak jeostratejik çıkarlara sahibiz. 15 Temmuz darbe girişimi kabul edilemez. Türkiye, Kıbrıs (Rum kesimi) ve Yunanistan'la ilişkilerini düzeltmeli.”
Türkiye ile AB arasında Temmuz 2018’de yeni bir zirve yapılmasının planlandığı da kaydedildi.
Başaramazlarsa gerekeni yaparızBulgaristan'daki AB zirvesine katılmak üzere dün Varna’ya giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, havaalanında düzenlediği basın toplantısında hem terörle mücadele hem de AB konularında önemli mesajlar verdi. PKK/PYD terör örgütünün yuvalandığı ve "İkinci Kandil" yapma gayreti içerisinde olduğu Sincar'da Irak hükûmetinin operasyonlara başladığı bilgisinin kendisine ulaştığını söyleyen Erdoğan, "Kısmi olarak bir müdahaleleri olmuş olabilir. Nitekim bugün (dün) de Irak'tan bu konularla ilgili olarak bir yetkili zaten Türkiye'ye gelecek. Onlarla da MİT Müsteşarımızın görüşmesi olacak. Bu görüşmelerden sonra çok daha sağlıklı bir neticeyi alırız. Temennimiz o dur ki, Irak Merkezî Yönetimi gerçekten Sincar'da bu operasyonu hakkıyla versin. Eğer başaramazlarsa, Sincar'da gereğini biz yaparız. Çünkü Sincar'a da bizim öyle çok fazla tahammülümüz yok" dedi.
60-70 KM'LİK MESAFE
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Bildiğiniz gibi 60-70 kilometrelik bir mesafede, bu kadar yakın bir mesafede olan ve terör örgütünün girip çıkmalarının olduğu böyle bir yerde ismin şu olması, bu olması, artık bunlara biz yabancı değiliz, alıştık. PKK'ydı, PYD, YPG'ydi, yeni yeni isimlerle bazı uydurma isimlerin çıkmasıydı, bunları artık biliyoruz. Bundan sonra zaten çıkacak isimlere de pek yabancı olmayız. Bütün mesele o bölgeden yapılacak, bize yapılabilecek herhangi bir tacize karşı, şunu bilecekler ki Türkiye gereğini her an yapacaktır."
MENBİÇ HEDEFİMİZ BELLİ
"ABD'den gelen, Menbliç'ten çıkmayız, tarzı yaklaşımlar Trump'ın kendi iradesi değildir. Tillerson, Türkiye ziyaretinde kendisiyle konuştuğumuzda da bize Menbiç'in güvenliğini beraber sağlayalım teklifiyle geldi. 'Güvenliğini beraber sağlayalım' dediği zaman bundan ne anlaşılır? Buralara bizim girmek gibi niyetimiz yok, buradan bu terör örgütlerini çıkaralım ve buranın güvenliğini ABD-Türkiye birlikte sağlayalım. Bizim şu anda bulunduğumuz nokta bu. Tillerson ile yaptığımız görüşmeyi dile getiriyorum, onu ABD'nin bir teklifi olarak düşünüyorum, bizim buradaki düşüncemiz belli. Türkiye olarak buralarda bir işgal kuvveti olarak bulunamayız. Sahipleri kimse sahiplerine teslim edelim, bu konuda yardımcı olalım. ABD'nin üzerine düşen bizim üzerimize, İran'ın Rusya'nın üzerine düşen görev budur. Hep birlikte bunu yapmalıyız."