Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan suikast girişimi davasına müdahil olmak için başvuruda bulundu.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin 3'ü firari, 44'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam ediliyor. Muğla E Tipi Kapalı Cezaevinde tutulan sanıklar, Sabah saatlerinde yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde davanın görüldüğü Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'na getirildi
Duruşmanın yapılacağı salon önünde ellerinde Erdoğan'ın fotoğrafı ve bayraklarla toplanan bir grup, cezaevi araçları ile getirilen tutuklu sanıklara 'idam ipi' ve yumurta fırlattı. Mahkeme çevresinde yaklaşık 300 kişi kişilik bir grup, ellerinde Türk bayrakları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan posterleri ile toplandı. Kalabalık, 'Vatan bölünmez, ezan susmaz', 'Ne olursa olsun dünya karşısında olsa bile arkanda koşmaktan vazgeçmeyeceğiz Başkan Recep Tayyip Erdoğan', 'İdam istiyoruz' yazılı pankartlar açtı. Kalabalık, cezaevi aracıyla getirilen tutuklu 44 sanık indirilirken, 'İdam isteiz' sloganı atıp, ellerindeki 'idam ipi' ve yumurtaları fırlattı. Kalabalık arasından bazı kişiler bariyerlerin üzerinden atlayarak sanıklara saldırmak istedi. Polis, müdahale ederek öfkeli gruba izin vermedi.
Kalabalıktakiler, FETÖ terör örgütünün lideri Fethullah Gülen'in portresi ve idam ipiyle poz verdi. Ardından Gülen'in portresini parçalayıp, ayaklarıyla ezdi. Bu arada tutuklular grup grup indirilerek duruşma salonuna alınırken, toplanan kalabalığın protestolarının artması üzerine kalan tutuklular, cezaevi aracıyla mahkeme salonunun altındaki garaja götürülüp, buradan içeri alındı.
Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının konferans salonunda görülen 3'ü firari, 44'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında tüm sanıkların savunma işlemlerinin tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti, sanık avukatlarının talepleri ve dava dosyasına gönderilen delilleri inceledi. Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığının deposundan askeri hat üzerinde yapılan telefon görüşme kayıtlarının mahkemeye gönderildiğini söyledi. TC-Ata uçağının radar görüntülerinin yer aldığı CD'nin de mahkemeye gönderildiğine işaret eden Baştoğ, soruşturma aşamasında yazılan yazıya istinaden sanıkların kullandığı araçların plaka kayıtlarıyla ilgili dokümanların geldiğini kaydetti. Baştoğ, sanık askerlerden bazılarının daha önce görev yaptıkları 3. ve 4. Kara Havacılık Alay Komutanlıklarının depolarında bulunmayan ve olay sırasında kullanıldığı değerlendirilen malzemelerin listesinin de ellerine ulaştığını bildirdi.
Ankara Kriminal Polis Laboratuvar Müdürlüğünce silahlar üzerinde yapılan biyolojik inceleme raporu dosyasının gönderildiğini belirten Baştoğ, bazı sanıkların telefonlarının SIM ve hafıza kartlarıyla ilgili yapılan incelemelerin de tamamlandığını ifade etti.Mahkeme Başkanı Baştoğ, inceleme sonunda sanıklardan Haydar Murat Özden ve Cenk Bahadır Avcı'nın SIM kart ile hafıza kartlarında "ByLock", "Eagle" ve "Kakaotalk" gibi programlara rastlanmadığı ancak söz konusu kelimelerle ilgili kalıntı izinin görüldüğünü belirtti.
Adresi belli olması nedeniyle davanın bir numaralı sanığı Fetullah Gülen'in ABD'den iade edilmesine ilişkin Adalet Bakanlığınca yazı gönderilmesi talebinde bulunulduğunu ifade eden Baştoğ, ayrıca firari sanıklar Burkay Karatepe ve Özcan Karacan'ın yakalanması için kırmızı bülten çıkartıldığını söyledi.
Mahkeme dosyalarının binlerce sayfaya ulaştığını ve bu nedenle sanıklara bunların ulaşması konusunda sıkıntılar yaşandığına dikkati çeken Mahkeme Başkanı Baştoğ, sadece telefon HTS kayıtlarının dahi 100 bin sayfadan fazla olduğunu vurguladı. Bunun üzerine sanıklar, cezaevinde kullanabilmeleri için bilgisayar talebinde bulundu.
FETÖ elebaşı Gülen'in bir numaralı sanık olduğu duruşmada bugüne kadar eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, eski Tuğgeneral Ünsal Coşkun, eski Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Binbaşı Şükrü Seymen, eski Binbaşı Taner Berber ve Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığının "üs imamı" olarak anılan eski Astsubay Zekeriya Kuzu, eski Özel Kuvvetler Tim Komutanı Yüzbaşı İsmail Yiğit, helikopter pilotları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski Başyaveri Albay Ali Yazıcı'nın da arasında bulunduğu tutuklu sanıkların tamamı dinlendi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatları, müvekkilleri adına müdahillik talebinde bulundu.
Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının konferans salonunda devam eden duruşmanın öğleden sonraki oturumunda mahkeme heyeti, delillerin toplanmasına devam edildiğini, sanık avukatlarının esas hakkındaki savunmalarını daha sonra yapmaları gerektiğini belirtti. Duruşmada söz alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Halit Çokan, suçtan etkilenen müvekkillerinin kamu davasına katılmasına karar verilmesini talep etti. Çokan, "Sayın Cumhurbaşkanı, doğrudan doğruya zarar görmüştür. Sadece şahsı adına değil, devletin başı olduğu için bu suç devlete karşı da işlenen bir suçtur. Bu nedenle devletin başı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına davaya müdahil olmak istemektedir. Milletimiz ve Türk demokrasisi adına bu davaya müdahil olma talebi vardır. Şahsı hedef alındığı için kişisel olarak da davaya müdahil olmak istemektedir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında ara savunmasını ilk yapan yargılanan suikast timi lideri Darbeci general Gökhan Şahin Sönmezateş oldu. Sönmezateş, duruşma salonuna getirilirken güvenlik endişe yaşadıklarını söyleyerek, “Kimsenin bize gül atmasını, kırmızı halı sermesini ve sevmesini beklemiyoruz. Yaşanan olaylar artık şiddet ve hakarete ulaştı. Ben ne dediğimi biliyorum ve suçumu kabul ediyorum. Ama FETÖ’cü değilim. Bana burada ‘FETÖ’cü olduğunu kabul et bir saat sonra serbest bırakalım deseler’ 90 bin yıl yatarım yine de FETÖ’cü vatan hainliğini kabul etmem. Bütün belgeler devletin elinde. Vakti gelince somut deliller ile adalet önünde hesaplaşacağız. Biz duruşma salonuna getirilirken Kubilay’ı şehit eden, Reina’da insanları katleden zihniyet ile karşı karşıya kalıyoruz. Bunun bir sonraki aşaması silahla vuracaklar, vuran kişiye meczup ilan edecekler. Hepsi esrar çekmiş gibi. Tekbir ile küfür aynı ağızda. Kimseden korkum yok. Fakat olan bizi korumaya çalışan bu gencecik asker ve polislere olacak. Canımdan korkmuyorum, onlardan endişeliyim” dedi.
Tutuklu yargılanmak istediğini belirten Gökhan Şahin Sönmezateş, “Serbest bırakılma gibi bir talebim yok. Suçumu kabul ediyorum. Delilleri bekliyorum. Tutuklu yargılanmak istiyorum” dedi.
Sanıkların savunmaları öncesi Cumhuriyet Savcısı dava ile ilgili mütalaasını verdi. Savcılık makamı Muğla Valisi Amir Çiçek ve İl Jandarma ve Garnizon Komutanı Kıdemli Albay Yavuz Özfidan’ın tanık olarak dinlenmesini, sanıkların somut deliller göz önünde olması sebebiyle, serbest kalma hallerinde yoğun bir kaçma şüphesi olduğu, sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesini talep etti.
#n-168198#
#n-168178#
#n-168132#