Tgrt Haber

Erdoğan'dan çarpıcı açıklama, 'Amerika'ya ilk gidenler Müslümanlar'

15 Kasım 2014 15:33
Erdoğan'dan çarpıcı açıklama, 'Amerika'ya ilk gidenler Müslümanlar'

Latin Amerika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi kapanış toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika kıtasını keşfedeninin bilindiği Kolomb olmadığını, 12. yüzyılda Müslümanların kıtaya ulaştığını söyledi.

İstanbul'da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dini Liderler Zirvesi'nde 41 Ülkeden gelen katılımcılara hitap etti. Erdoğan ; Bu zirvenin sadece Türkiye için sadece Latin ABD ülkeleri için değil tüm islam coğrafyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını tekrar Allah'tan niyaz ediyorum. Diyanet işleri başkanlığımızın son derece gayretli son derece isabetli bu çalışmaları neticesinde bu zirve vesilesi ile 41 ülkeden 71 temsilci İstanbul'a geldiler.
Latin ABD ülkelerine inşallah 2015 yılı içerisinde daha ağırlık vereceğiz. Bu hafta Cezayir ve Ekvator Ginesi'ne gidiyoruz. İşimizin tüm dünyada ne kadar ağır olduğunun idraki içerisindeyiz. Tabi sorumluluğun içinde olmak yetmiyor, icraat gerekiyor netice gerekiyor. İslam Dünyası'nda bu noktada sıkıntımız çok büyük. Şiirle konuşmak bazen zor oluyor. Tercümede zorluklar olduğu için bizde bunlar aslında güzel ifadedir. Konuyla ilgili olarak da gönül diliyle konuşmak çok farklı oluyor şairlerimiz onu da güzel telaffuz etmişler. Biz bu şekilde anlatmaya gayret edeceğiz. Gönlümüzden geçenleri gönüldaşlarımızla paylaşacağız. İslam, insanın kendi tercihi ile kendi iradesi ile inanması ile birlikte Allah'ın kişiye bahşettiği en büyük hediyedir. Yani hidayettir. Eğer kalplerine kulaklarına damga vurulmuş ise gözlerine de perde inmişse ne kadar anlatırsanız anlatın onlar inanmayacaklardır. Yine de bize düşen son nefesimize kadar hakkı anlatmaktır, insanlarımızı hakka davet etmektir. İşte bu şehir İstanbul özellikle de Latin Amerika ülkeleri nezdinde anlatma hakka çağırma hakkıyla yerine getirmiş bir şehirdir. Bu şehrin böyle bir özelliği var.

"İSLAM DİNİ SÖMÜRGENİN KÖLELEŞTİRME ARACI OLMADI"

İki osmanlı Gemisi okyanusa açılmış ancak yollarını kaybederek hocamında ifade ettiği gibi Brezilya'nın Rio sahiline varmışlar. Gemide bulunan ve alim bir zat olan Abdurrahman Efendi Brezilya'da kaldı ve oralarda hep İslam'ı anlattı. İnsanlara tebliğ vazifesinde bulundu. 19-20. YY'larda çok sayıda müslüman Latin Amerika'ya göç ettiler. Bu göçmenler Osmanlı pasaportuna sahip oldukları için bugün hala El Turko olarak anılırlar. Gayet güzel büyük dikili çeşmelerimiz var oralarda bunu görürsünüz. Yaklaşık 100 yıl önce Türkiye'nin Kurtuluş savaşı sırasında başta Arjantin olmak üzere aralarında yardım toplamış ve bunu Kızılay ile Türkiye'ye yollamışlardı. Latin Amerika'nın İslam ile tanışması 12. YY'a dayanır.

1178 Müslüman gemiciler Amerika Kıtası'na ulaşmışlardı. Ben şimdi Kübalı kardeşimle bunu konuşuruz. O dağın tepesine bir cami de bugün yakışır. Yeterki böyle birşeye bugün de müsade etsinler. Yani, Kolomb daha Amerika kıtasını keşfetmeden İslam kıtası yayılmıştı. Burada çok önemli bir farkı da sizlerle paylaşmak isterim. Osmanlı Devleti ve diğer ülkeler Latin Amerika'daki tebliğ faaliyetlerini siyaset aleti olarak kullanmadılar. İslam, hiç bir zaman köleleştirmenin bir aracı olmadı. Müslümanlar ve islam devletleri sadece tebliğ peşinde oldular, gönülleri fethetmedin peşinde oldular. Afrikalılara atfedilen şu söz çok manidardır. Misyonerler geldiklerinde bizim toprağımız vardı onların da ellerinde İncil, şimdi bizim elimizde İncil var toprak ise onların ellerinde. Bu çok manidar. Afrika da bunu yaşadı Latin Amerika da bunu yaşadı. Bizim tarihimizde böyle bir sömürgeleştirme süreci göremezsiniz. Dini sömürge aracı olarak kullanıldığına asla şahit olamazsınız. Osmanlı insanları islama davet etmiş ama zorla müslümanlaştırmanın taraftarı olmamış diğerlerini de hoş görü ve teminat altında tutmuşlardır.

Bizim dinimizde cebir yoktur. Kılıç zoruyla silah zoruyla mal mülk para zoruyla müslümanlaştırmak yoktur. İslam en çok da az önce zaten Kur'an-ı Kerim'i tilavet ederken bu davetin nasıl olduğunu da ifade etti. İslam en çok da gariplerin, kölelerin, yolda kalmışların dinidir. İşte onun için İslam sömürmenin aracı olmamış, aksine zulme sömürüye başkaldırının ifadesi olmuştur. Bizim dinimizde cebir yoktur. Kılıç zoruyla silah zoruyla mal mülk para zoruyla müslümanlaştırmak yoktur. İslam en çok da az önce zaten Kur'an-ı Kerim'i tilavet ederken bu davetin nasıl olduğunu da ifade etti. İslam en çok da gariplerin, kölelerin, yolda kalmışların dinidir. İşte onun için İslam sömürmenin aracı olmamış, aksine zulme sömürüye başkaldırının ifadesi olmuştur.

"DÜNYANIN HER YERİNDE BARIŞIN EGEMEN OLMASINI İSTİYORUZ" 

İnşallah dayanışma içinde birbirimize sımsıkı sarılarak kardeşlik hukuku içerisinde her yerde varlığımızı sürdürmeye, barışın dinini yani İslam'ı yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceeğiz. Türkiye olarak bugün omuzlarımızda taşıdığımızın mesuliyetin idrakindeyiz. Türkiye asırlar boyunca İslam'ın sancaktarlığını yaptı, İslam'ı şanla şerefle asırların idrakine anlattı. Endülüs'teki insanların hakkını bizim dedelerimiz savundular. Mekke'nin Medine'nin Kudüs'ün izzetini ve şerefini Osmanlı Devleti ve bizim dedelerimiz savundu hizmetkarlığını yaptılar. Yüzyıl önce birinci dünya savaşında Osmanlı devleti dünyanın en güçlü orduları karşısında savaştı ve çok sayıda düşmana karşı kahramanca mücadele etti. Sonuçta şimdiki sınırlar içerisinde de Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduk, var olmanın mücadelesini verdik. İçerden ve dışardan gelen tehditlere karşı mücadele ettik. Türkiye içerde ve dışardaki bu sorunların bir çoğunu bertaraf etti. Tarih sahnesindeki yerini yeniden almaya başladı. Güçlü ve daha da büyüyen ekonomimizle, demokrasimizle dünyanın her karışında savunmuş olduğumuz barış, dostluk, kardeşlik mesajlarımızla bu bölgede ve yer yüzünde biz de varız. Türkiye hiç kimse için hiç bir ülke için tehdit ihtiva eden bir ülke değildir. Türkiye'nin hiç bir ülkenin sınırları ve iç işlerinde gözü, emeli ve niyeti yoktur. Tarih boyunca üstlendiğimiz misyon barışı egemen kılmak ve zulme karşı çıkmaktı. Bugün yine dünyanın her yerinde barışın, adaletin egemen olmasını istiyoruz. Sahip olduğumuz kuruluşlarla da var olduğumuz her ülkede barışın, dostluğun, dayanışmanın ve kardeşliğin temellerini atıyoruz.  

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...