Esra Hankulu davasında şaşırtan gerekçe: Ümitcan Uygun öldürme kastıyla hareket etmemiş!
Ankara’da arkadaşının evinde Ümitcan Uygun ile birlikte kaldığı odada ölü olarak bulunan Esra Hankulu’nun ölümüne ilişkin görülen davada gerekçeli karar açıklandı. Uygun’a ağırlaşmış yaralama suçundan 10 yıl, sanık arkadaşlara ise suç delillerini kararttıkları gerekçesiyle 1,5 yıl hapis cezası verilen davada Hankulu ailesinin avukatı, gerekçeli karara itiraz etti.
Ankara Mamak’ta Esra Hankulu’nun ölü olarak bulunmasına ilişkin sanık Ümitcan Uygun ve arkadaşlarının yargılandığı davada gerekçeli karar açıklandı. Uygun’un darp ettiği maktulün bayıldığı ancak bir süre sonra ayılarak sanıklarla çay içip sohbet ettiği belirtilen kararda, Uygun’un öldürme kastının olmadığı ifade edildi. Hankulu ailesinin avukatı, gerekçeli karara itiraz edeceklerini açıkladı.
'HAYATINI KAYBEDECEK KADAR DARP VE CEBİR'
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında, olay günü sanıklar ile Esra Hankulu'nun aynı evde bulundukları, Ümitcan Uygun'un, birlikte kaldıkları odada Hankulu'na hayatını kaybetmesi sonucunu doğuracak biçimde darp ve cebir uyguladığı, bunun sonucu Hankulu'nun fenalaştığı ve baygınlık geçirdiği aktarıldı.
Gerekçeli karara göre, sanık Ümitcan Uygun, baygınlık geçiren Hankulu'nu diğer iki sanıkla beraber banyoya taşıdı. Uygun, burada Hankulu'nu ıslatarak kendine getirmeye çalıştı. Bir süre sonra kendine gelen Esra Hankulu, çay demledi, sanıklarla sohbet etti.
‘KASTEN ÖLDÜRME’ DEĞİL ‘AĞIRLAŞMIŞ YARALAMA’
Ümitcan Uygun'un, daha sonra Esra Hankulu ile tekrar odaya gittiği belirtilen gerekçeli kararda, "öleni banyoda ıslatıp kendine getirilmeye çalışmış olması, hemen arkasından ölenin çay demleyip bir müddet sohbet etmiş olması, ölenin sanığa olumsuz bir tavrının olmaması, birlikte tekrar odaya gidilmiş olması" hep birlikte düşünüldüğünde öldürme kastı olmadığı kanaatine varıldığı, bu nedenle "kasten öldürme" suçundan değil, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan hüküm kurulduğu vurgulandı.
Gerekçeli kararda, diğer iki sanığın da suç delillerini kararttığı belirtildi.
‘SANIK EVDEYKEN KAFA TRAVMASI SONUCU ÖLDÜ’
Adli tıp kurumundan alınan raporlara değinilen gerekçeli kararda, Hankulu'nun kafa travması sonucu hayatını kaybettiği, fakat bu travmanın kafaya sert ve künt bir cisimle vurulması sonucu mu, yoksa sanığın Hankulu'nu düşürmesiyle kafasının zemine çarpması sonucu mu oluştuğunun tam olarak belirlenemediği kaydedildi.
Gerekçeli kararda, raporlara göre Hankulu'nun sanığın evde olduğu bir saatte öldüğünün tespit edildiği de aktarıldı.
AVUKATTAN KARARA İTİRAZ
Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından Hankulu ailesinin avukatı Nuran Özdemir, kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesine taşıdı. Avukat Özdemir, itiraz dilekçesinde, mahkemenin yargılama sonunda adil bir karar vermediğini, sanığa "kasten öldürme" suçundan ceza verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etti.
NE OLMUŞTU?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesine göre, 3 Ağustos 2021'de Mamak ilçesi Akdere semtindeki eve giden emniyet ekipleri, 25 yaşındaki Esra Hankulu'nun hayatını kaybettiğini belirledi.
Bunun üzerine olay gecesi Hankulu ile aynı evde kalan Ümitcan Uygun, Furkan Gürgil ve Dilan Civelek gözaltına alındı. Savcılık sorgusunun ardından nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Uygun, "kasten öldürme" suçundan tutuklanırken, Gürgil ile Civelek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca haklarında dava açılan sanık Uygun'un, "kendisini savunamayacak durumdaki kişiyi kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, tutuksuz sanıklar Gürgil ve Civelek'in de "suç delillerini karartmaktan" 5'er yıla kadar hapsi talep edildi.
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 13 Nisan'daki karar duruşmasında, cumhuriyet savcısının ağırlaştırılmış müebbet hapis istediği Ümitcan Uygun'a, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan 10 yıl hapis cezası verildi. Kararda, takdir indirimi uygulanmadı. Hükümle beraber sanığın tutukluluğunun devamına karar verildi.
Tutuksuz sanıklar Furkan Gürgil ve Dilan Civelek'e ise "suç delillerini karartma" suçundan 1 ay 6'şar gün hapis cezası verilerek, hükmün açıklanması geri bırakıldı.