FETÖ mensubu polisler Hurşit Tolon'u sahte belgelerle dinlemişler
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan "Kaset" iddianamesinde, FETÖ mensubu polislerin, sahte belgelerle eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon'un telefonlarını dinledikleri tespitine yer verildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan "Kaset" iddianamesinde, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının, suç örgütleriyle bağlantılı gibi göstererek sahte belgelerle eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon'un telefonlarını dinledikleri tespitine yer verildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin internet ortamında yayımlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 şüpheli hakkında, "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme", "özel hayatın gizliliğini ihlal" gibi 8 ayrı suçtan iddianame hazırladı.
Ergenekon davası sanıklarından eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon da iddianamede müştekiler arasında yer aldı.
İddianameye göre, FETÖ mensupları, değişik suç örgütleriyle bağlantılı gibi göstererek sahte belgelerle eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon'un kullandığı telefonları dinleyerek irtibatlarını öğrendi.
Tolon'un, müştekilerden Gülen Bayıllıoğlu ile ailece görüştüğünü tespit eden FETÖ mensubu şüpheli polisler, Bayıllıoğlu ile boşandığı eşi müşteki İbrahim Erkan Bayıllıoğlu hakkında sahte belgelerle önleme dinlemesi tedbiri talebinde bulundu.
Gülen Bayıllıoğlu'nun Yenimahalle Esentepe Mahallesi'ndeki evinde örgütsel amaç doğrultusunda görüntü ve ses kaydı temin edilmesi amacıyla teknik çalışma başlatan EGM İstihbarat Daire Başkanlığı ve Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde çalışan FETÖ'cü polisler, kimsenin bulunmadığı sırada girdikleri evde televizyona görüntü aktarıcı cihaz yerleştirdi. Şüpheliler, müştekinin yatak odasında bulunan tuvalet masasının ayak ucu tarafına ses alıcı yapıştırdıktan sonra evden ayrıldı.
"Ailece görüşüyoruz"
Gülen Bayıllıoğlu, ididanamede yer alan ifadesinde Tolon ile ailece görüştüklerini belirterek, şunları söyledi:
"10 Temmuz 2009'da kızımın düğününü yaptıktan sonra oturmuş olduğum evin kapısının iç kolunda problem olduğunu gördüm. Her ne kadar ayrı olsam da eski eşime konuyu bildirdim ve gelip ilgilenmesini rica ettim. Kendisi de gelerek ilgilendi. Normal bir arıza zannettik, sonra kapıyı tamir ettirdik. O dönem kullandığım eşyalar halen evimde mevcut. Hatta televizyon o dönem arızalandığı için tamire gönderdim, bu televizyonu da halen kullanmaktayım. Birçok sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak görev aldım. Anadolu Ulusal Uyanış ve Dayanışma Platformunda görev aldığım dönemlerde Hurşit Tolon Paşa ile sıkı bir aile ilişkimiz vardı, çocuklarım onu kendi dayıları gibi görür, bu vesile ile o bizim eve biz de onların evine gider gelirdik. Hurşit Tolon Paşa'nın benim üzerimden hedef alındığını düşünüyorum ancak bugüne kadar şahsıma yönelik herhangi bir kumpas ya da tehdit içerikli bir konu meydana gelmemiştir."
Hurşit Tolon da ifadesinde Gülen Bayıllıoğlu'nu Anadolu Ulusal Uyanış ve Dayanışma Platformunda yönetimde olması nedeniyle tanıdığını ve ailece görüştüklerini, hatta eşi Bayıllıoğlu'nun kızının nikah şahitliğini yaptığını söyledi.
Şüphelilerden şikayetçi olduğunu belirten Tolon, "Gülen Hanımın şahsına ya da ikametine yönelik olarak bahsedildiği gibi bir işlem yapılmış ise bunun benim ile ilgili ya da şahsım hedef alınarak yapılmış olabileceğini değerlendiriyorum. O tarihte kamuoyunda Ergenekon davası olarak bilinen davanın ikinci iddianamesi ile yargılanmaktaydım. Emekli bir asker olarak ülkemin içinde bulunduğu sorunları değerlendiren açıklamalarım ve hassasiyetim dikkate alınarak hedef alındığımı düşünüyorum." dedi.
İtiraf ettiler
İddianamede şüpheli polislerin ifadelerine de yer verildi. Şüphelilerden Gürsel Gündüz, Bayıllıoğlu'nun evine girdiklerini itiraf ederek şunları söyledi:
"Ben, Okan Aytekin, Cengiz Söğüt ile eve çıktık. Kapıyı Okan Aytekin açtı. Kapıyı açarken 10-15 dakika kadar uğraştığını ve hatta kapı kilidini kırdığını hatırlıyorum. C bürodakiler, İstihbarat Daire Başkanlığından gelen Cengiz Söğüt'e cihazı yatak odasına uygun bir yere yerleştirilmesini söylediler. Cengiz ile biz yatak odasına baktık. Yerleştireceğimiz cihaz görüntü aktarma işi de yaptığından enerjiye ihtiyacı vardı. Bu nedenle enerji kaynağına yakın bir yere yerleştirmek gerekiyordu. Yatak odasının bunun için uygun olmadığı sonucuna vararak cihazı salon kısmındaki televizyonun hoparlör kısmına Cengiz ile birlikte yerleştirdik. Ben bu çalışmalar bittikten sonra ayrılacağımız sırada vitrinde televizyonda da tanıdığım Hurşit Tolon Paşa'nın birileriyle çektirdiği fotoğrafını gördüm ve buranın bir örgüt evi olamayabileceğini ve Ergenekon Örgütü kapsamında bir faaliyet olabileceğini düşündüm. Bu nedenle de dönem itibarıyla da pek kimseye bu olaydan bahsetmedim."
Şüpheli Cengiz Söğüt de ifadesinde, 2008-2009 yıllarında Yenimahalle Esentepe Mahallesi'ndeki bir eve Okan Aytekin, Gürsel Gündüz, Ertan Arslan ve Özgür Türker ile gittiklerini, Okan Aytekin'in evin kapısını açtığını içeriye birlikte girdiklerini, televizyonun içerisine cihaz yerleştirdiklerini söyledi.