FETÖ'cü albaydan 'halkı yararak ilerleyin' emri
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Maltepe'deki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda yaşananlara ilişkin yürütülen soruşturma 27 sanığın yargılanmasına sanık savunmalarıyla devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Maltepe'deki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda yaşananlara ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda 17’si tutuklu, 1'i firari 27 sanığın yargılanmasına sanık savunmalarıyla devam edildi.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki salonda görülen duruşmada savunma yapan tutuklu sanık eski üsteğmen Murat Karakaş, darbe girişimine alet edilen bir subay olduğunu, darbenin bastırılmasında yardımcı olduğunu iddia etti.
Darbe girişiminden önce Maltepe 2. Zırhlı Tugayı’nda bulunan birliklerin Suriye’ye gideceğinin konuşulduğunu belirten sanık Karakaş, “14 Temmuz’da birliğimizde toplantıya girdik. Telefonları dışarıda bırakmamız istendi, bu birlikte ilk defa böyle bir istek oldu. 15 Temmuz’da tabur komutanımız arayarak 4 unimog aracı Kuleli’ye göndermemizi istedi. Öğrencilerin intibakı için dedi.” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz akşamı alışveriş yaptığı esnada mesaj yoluyla alarm verildiğini ve bunun üzerine kışlaya gittiğini söyleyen sanık Karakaş, savunmasına şöyle devam etti.
“Bizim Üsküdar Çevik Kuvvet’e desteğe gideceğimiz söylendi, terör saldırısı nedeniyle. Tanklara bindik ve önümdeki tankta albay vardı. Onu takip ediyordum. Kışladan dışarı çıktığımızda vatandaşlar ‘asker kışlaya’, ‘darbeciler kışlaya’ demeye başladı. İlk defa gerçekleri duymuştum. Elim ayağım titremeye başladı. Telsizle diğer tanktakilere seslendim, herkesin darbe girişiminden uzak durması gerektiğini belirttim.”
Albaydan “halkı yararak ilerleyin” emri
Önündeki tankta bulunan Albay İsmail Girgin’in “Halkı yararak ilerleyin” emriyle farklı bir çıkış noktasından çıkmak istemesine rağmen, kendisinin kesinlikle geri çekilme emri verdiğini öne süren sanık Karakaş, FETÖ ile bir bağlantısının bulunmadığını belirterek tahliyesini istedi. Tutuklu sanık eski yüzbaşı Yüksel Koçak da darbe girişiminin iç yüzünü öğrendikten sonra hiçbir şekilde eylemi olmadığını belirterek, hiçbir er ve erbaşa emir vermediğini iddia etti.
Tugay komutanı ve birlik personeliyle diyaloğunun olmadığını aktaran sanık Koçak, kendisinin 03:30’da nizamiyede teslim olması sonucu gözaltına alındığını, darbeci askerlerin ise sabah saatlerinde operasyonla gözaltına alındığını kaydetti.
WhatsApp mesajlarını reddetti
Tutuklu sanık eski teğmen Süleyman Polatöz de kendisinin darbe girişimiyle ilgili bir ilgisinin olmadığını, 15 Temmuz’da aldığı kanuni emirleri yerine getirdiğini ileri sürdü.
Kendisinin teğmen olarak subayların en alt kısmında olduğunu ifade eden Polatöz, darbeci askerler yerine kendilerinin haksız yere gözaltına alındığını savundu.
Duruşma savcısı tarafından sanık Polatöz’e 15 Temmuz darbe girişimi esnasında telefonundan attığı “Beyler olay bende”, “Sabah her şey farklı olacak”, “Canlı kanlı”, “Birazdan internet kapanır”, “Kimse direnemiyor”, “İstanbul tamam gibi” içerikli WhatsApp mesajları hatırlatıldı.
Tutuklu sanık Polatöz de bu mesajları kendisinin atmadığını, bu mesajlara anlam veremediğini iddia etti.
Davanın ilk duruşması 11 tutuklu sanığın savunmasını tamamlamasının ardından yarına ertelendi.