FETÖ'nün İstanbul'daki 'ana darbe' davası karar için ertelendi
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, aralarında 4 generalin de bulunduğu tutuklu 14 sanığın yargılandığı İstanbul'daki "ana darbe" davasında, sanıkların savunmaları tamamlandı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin aralarında 4 generalin de bulunduğu tutuklu 14 sanığın yargılandığı İstanbul'daki "ana darbe" davası, karar açıklanmak üzere 17 Nisan Salı gününe ertelendi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ndeki büyük salonda yapılan duruşmada, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunması alınan Maltepe'deki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda kurmay başkanı olarak görev yapan eski kurmay yarbay Fatih Karakaya, hakkındaki tüm suçlamaları reddetti.
Darbe gecesi, hiç kimseye emir veya talimat vermediğini ileri süren Karakaya, "Dışarı çıkış emrini benim vermediğim idari tahkikat raporuna göre sabittir. Hiçbir personelim ve astım ifadelerinde kendilerine kışla dışında bir görev verdiğimi iddia etmemektedir. O gece bir yerleri kontrol altına alma gibi bir emri olmayan bir kişinin, insanlara ateş emri vermiş olması saçma. Bana bağlı birliklerden dışarı çıkanları emniyet almak maksadıyla görevlendirdim, darbe kastıyla hareket etmeleri için değil." şeklinde savunma yaptı.
Sanık Karakaya, 13 Temmuz'da tugayda yapıldığı iddia edilen toplantıya katılmadığını savunarak, "O görüşmenin darbe için yapıldığına şahit olmadım. Benim toplantıya katıldığımı gösteren, odaya girdiğimi, orada kaldığımı gösteren bir kamera görüntüsü 20 aydır bulunmuş değildir. Ortada somut maddi gerçek yoktur. Benim odam toplantının yapıldığı iddia edilen odanın 2 oda yanındadır. O koridoru gösterir kamera görüntüsü benim için delil sayılamaz. O günkü toplantılar karargah binasında değil de başka bir binada yapılsaydı bu suçlama olmayacaktı." ifadelerini kullandı.
"Darbeye yönelik kesinlikle bir emir vermedim"
"Yurtta Sulh Biziz" izimli WhatsApp grubuna bilgisi ve rızası dışında üye yapıldığını ileri süren Karakaya, "Grupta hiçbir yazışmam bulunmadığı, sahadaki eylemlerle ilgili bilgim bulunmadığı açıktır. Benden emir alan astlarımın hiçbiri bu gruba üye değildir. Yazışmalarda ne ismim, ne de unvanım geçmemektedir. Herhangi bir yazışmam, okunan iletişimim de yoktur. Benim bu olaya dahil olduğuma dair, grubun kurulma aşamasında olduğuma dair bir delil bulunmamıştır. Grubu kuranlar arasında ben yokum." şeklinde konuştu.
Sanık Karakaya, 15 Temmuz'da yaptığı tüm işlemlerin emir komuta hiyerarşisi dahilinde aldığı emirlerin gereği olduğunu savunarak, "Emirleri tugay komutanından aldım ve birinici amirleri olduğum astlarıma verdim. Verdiğim emirlerin hiçbirisi kanunsuz değildir. Kanun dışı emir almadım, vermedim. Darbeye yönelik kesinlikle bir emir vermedim. Sıkıyönetim direktifini görmedim. Sözde bu direktife dayanarak kimseye bir iş yaptırmadım. Aldığım ve verdiğim emirlerin tek kapsamı vardı. O da muhtemel bir terör eylemine karşı kışladaki emniyetin artırılmasıdır. Fenerbahçe Orduevi, 1. Ordu Karargahı ile kendi kışlamızın bu kapsamda tedbirlerini aldım." ifadelerini kullandı.
FETÖ ile hiçbir alakası ve iltisakının olmadığını iddia eden Karakaya, "Geçen 20 ayda benim FETÖ’yle iltisakımı gösterir tek bir maddi somut gerçek ortaya çıkmamıştır. O akşam kışlada olan herkese FETÖ'cü damgası yapıştırılmıştır." şeklinde savunma yaptı.
Duruşmada, sanık avukatları da son savunmalarını tamamladı.
Mahkeme heyeti, duruşmayı karar açıklanmak üzere 17 Nisan Salı gününe erteledi.