FETÖ'nün kara propaganda oyunu
FETÖ hem tabanındaki dağılmaya engel olmak hem de Türkiye'nin mücadelesini sekteye uğratmak için kara propaganda yöntemlerini kullanıyor.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) hem tabanındaki dağılmaya engel olmak hem de Türkiye'nin mücadelesini sekteye uğratmak için kara propaganda yöntemlerini kullanıyor. Özellikle sosyal medyadan gerçek dışı paylaşımlarda bulunan FETÖ üyeleri, diğer terör örgütleriyle ilgili hesaplardan yapılan paylaşımları da yaymaya çalışıyor.
Alınan bilgiye göre, terör örgütlerinin ortak özelliği propaganda yoluyla kitleleri etkilemek anlayışı, 15 Temmuz'daki hain darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ tarafından da uygulanıyor.
Bertaraf edilen darbe girişimi sonrasında FETÖ tarafından Türkiye'ye karşı propaganda savaşı başlatıldı. Terör örgütü, 15 Temmuz'da başaramadığı yönetimi ele geçirme çabalarına yurt içi ve dışındaki uzantıları aracılığıyla görsel-yazılı basında ve sosyal medyada Türkiye aleyhine kara propaganda faaliyetleriyle devam ediyor.
Terör örgütü kara propaganda yoluyla ayrıca kendi tabanlarındaki dağılmayı da önlemeye çalışıyor. FETÖ'nün kara propagandasının bir başka amacını da devlet üzerinde baskı kurmak, FETÖ ile mücadelenin meşruiyetini zedelemek oluşturuyor.
Özellikle sosyal medyada aktif olmaya çalışan FETÖ, bu kapsamda birçok gerçek dışı içeriği çevrime sokmaya çalışıyor. FETÖ bu yönde terör örgütü PKK ve DHKP-C ile de iş birliği yapıyor. Söz konusu terör örgütlerine bağlı hesaplardan yapılan gerçek dışı paylaşımlar, FETÖ ile bağı bulunan adreslerden de sosyal medyada yayılıyor. Terör örgütü PKK ile bağlantılı bazı hesaplardan cezaevinde kötü muameleye yönelik paylaşımların FETÖ bağlantılı hesaplardan da paylaşılması, bunun önemli kanıtı olarak dikkati çekiyor.
FETÖ, yurt dışındaki mensuplarının etkisiyle Türkiye'yi zor durumda bırakmak için çalışmalarını sürdürüyor. Söz konusu faaliyetler, yurt dışına kaçan firari terör örgütü üyelerince, bunlar aracılığıyla kurulan sözde insan hakları örgütleri ve basın-yayın araçlarıyla yürütülüyor.
Terör örgütünün Türkiye'yi uluslararası alanda insan hakları ihlali yapan konuma getirme çabaları da dikkati çekiyor.
Türkiye'nin uluslararası imajını doğrudan hedef alan FETÖ üyeleri, işkence ve kötü muamele, insan hakları ihlali iddialarını gündeme getirmeye çalışıyor. Uluslararası arenada Türkiye karşıtı dil oluşturma çabalarını sürdüren FETÖ üyelerinin, "Darbe girişiminin ardından 18 bin sivil kadının cezaevlerine yanlarındaki 668 bebekle konulduğu" iddiasını yaymaya çalışmaları da bunun son örneği olarak dikkati çekiyor.
"FETÖ karşısında aynı hataya düşülmemeli"
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Güvenlik Uzmanı Murat Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FETÖ'nün hem tabanındaki dağılmaya engel olmak hem de Türkiye'nin mücadelesini sekteye uğratmak için kara propaganda yöntemlerini kullandığını söyledi.
Özellikle sosyal medyadan gerçek dışı paylaşımlarda bulunan FETÖ üyelerinin, diğer terör örgütleriyle ilgili hesaplardan yapılan paylaşımları yaymaya çalıştığına işaret eden Aslan, şunları dile getirdi:
"Terör örgütlerinin mahir oldukları alanlardan biri de iletişim ve propagandadır çünkü zor kullanarak gerçekleştirilemeyecek hedefler, toplumları etkilemek yoluyla kolayca elde edilebilir. Bu konuda en bariz örnek PKK'dır. 1990'larda Güneydoğu'muzun köylerinde kadın, çocuk, yaşlı demeden katliam yapan PKK, yurt içinde ve dışında kendisini masum gösterecek propagandayı yapabilmiştir.
O dönemlerde maalesef Türkiye, özellikle yurt dışında kendini ifade edememiş ve bugünün ön yargılarını engelleyememiştir. Aynı hataya FETÖ karşısında düşülmemelidir."
Aslan, FETÖ'nün kara propaganda dahil, her türlü iletişim imkanını kullanmasının beklenen bir durum olduğunu vurguladı.
"Çünkü FETÖ'nün Türkiye'de etkisini kaybetmesi, faaliyetlerini sürdürdüğü diğer ülkelerde bekasını olumsuz etkileyecektir." diyen Aslan, şunları kaydetti:
"Bu nedenle Türkiye'yi uluslararası alanda izole etmek ve imajını yıpratmak ve kendini zihinlerde meşrulaştırmak isteyecektir. Bu girişimlerini doğrudan yapması da beklenmemelidir. FETÖ'nün 15 Temmuz hain kalkışması sonrası yurt dışına kaçırdığı kadroları, yabancı üniversitelerde güya akademisyen olmuş, dünya pazarlarına hakim çok uluslu şirketlerde işe girmiş veya kendi ağ yapısı dahilinde örtülü mücadeleye başlamıştır.
Dolayısıyla iletişimin her alanında ya saygın akademisyen ya başarılı iş insanı ya da sosyal medyada güya ezilenin sesiymiş gibi ortaya çıkabilir."
Örgütün kara propagandasına "karşı psikolojik harekat"
Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar da FETÖ'nün özellikle sosyal medya üzerinden toplumun vicdanına hitap eden konuları istismar ederek etki alanı oluşturmaya çalıştığını söyledi.
FETÖ'nün, "dini istismar ederek etki üreten bir yapı" olduğunu belirten Ağar, "FETÖ ile mücadelede 'karşı psikolojik harekatı', doğrudan terör örgütüne ve istismar etmeye çalıştığı tabana karşı başlatmak durumundayız." dedi.
Terör örgütünün yalanlarıyla gerçekler anlatılarak mücadele edilmesi gerektiğine dikkati çeken Ağar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"FETÖ'ye başta sosyal medya olmak üzere her alanda misliyle karşılık vermeliyiz. Bunu amatör, hamasi duygularla değil, gerçek bilgi ve delillerle yapmalıyız. FETÖ, toplumu kazanmaya yani ürettiği yalanlar üzerinden toplumu etkilemeye çalışıyor. FETÖ'nün, özellikle istismar ettiği konular üzerinden tekrar toplumun zihnine sızmasına izin vermeyeceğiz.
FETÖ, beyin takımı, uygulayıcıları ve etkisi altındaki tabana karşı, profesyonel bir yapılanma üzerinden bilimsel, sosyolojik, psikolojik ve etki odaklı mücadele yapılmalıdır. Kurumsal, profesyonel bir yapılanma ve kadro gelecek açısından önem taşıyor. Yalnızca fiziki mücadele değil, kavramsal mücadele de büyük önem taşıyor."