Feyzioğlu, 'Kavga etmekten mutluluk duyan biri değilim'
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, ülkesinin cumhurbaşkanı ve başbakanı ile kavga etmekten mutluluk duyan bir insan olmadığını söyledi.
Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret eden Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Trabzon'da bulunmaktan son deneme mutlu olduğunu söyledi. Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgut Özdemir de, Feyzioğlu'na cemiyet ziyaretinden dolayı memnuniyetini dile getirdi.
Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Feyzioğlu, şike iddialarıyla ilgili sürece ilişkin soru üzerine, "Biz özel görevli mahkemelerin kararlarından ve uygulamalarından rahatsızız. Bu Fenerbahçelilerin yargılandığı dava olabilir, komutanın yargılandığı bir dava olabilir. Veya herhangi bir dava olabilir. Özel görevli mahkemelerde adil yargılama yoktur. Ben 2 yıl Tahkim Kurulu üyeliği de yapmış biriyim. Spor hukukun ispat standartları başkadır, ceza hukukunun ispat standartları bambaşkadır. Bu iki davanın yani spor hukuku ile ilgili kısmı ceza hukuku ile kısmı ile birleştirilmesi doğru değil. Bizim dediğimiz özel görevli mahkemelerde adil yargılama yapılmadı. Bu sadece Fenerbahçe davası için söylesem haklısınız. Hepsi için söyledim. Fakat camialar kendi ilgi çekenleri alıyorlar kullanıyorlar" dedi.
Bir basın mensubunun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisiyle ilgili açıklamalarının hatırlatması üzerine Feyzioğlu, "Ben ülkemin Cumhurbaşkanı ile, ülkemin Başbakanı ile kavga etmekten mutluluk duyan bir insan değilim. Ben ülkemin Cumhurbaşkanı'nın 77 milyonun cumhurbaşkanı olmasını hayal ederdim. Ülkemin Başbakanı'nın kendisine oy vermeyenlerin de Başbakanı olmasını hayal eden biriyim. Her vesile ile bunu söyledim. Bugün Sayın Başbakan'ın doğrusu olduğunda 'doğru yaptı' derim, yanlışı olduğunda 'yanlış yaptı' derim. Sayın Cumhurbaşkanının doğrusuna doğru derim yanlışına yanlış derim. Sorun şu. Zati muhteremler artık bırakınız yanlışlarına yanlış denilmesine tahammülü, basit önerileri bile hakaret olarak kabul etmeye başladılar. Bu bir korkarım iktidarın getirdiği önlenebilirken bir sebeple önlenmemiş olan bir güç zehirlenmesi. Allah hiç kimseyi bu dünyada kendisine hatasını söyleyecek gerçek dostlardan mahrum etmesin. Herkese de etrafında doğruyu söyleyecek insanları mutlaka dört elle sarılıp bulunduracak aklı fikri versin. Bugün akıl tutulmaması yaşamamızın sebebi istişare mekanizmalarının Türkiye Cumhuriyeti'nde çökmüş olması. Zerre kadar korkmuyorum. Allah'a can borcum var, başka da borcum yok. Çok şükür yok. Kaderimizde ne varsa onu yaşarız. Nasibimiz ne ise bu dünyada onu alırız" ifadelerini kullandı.