Gaziantep'teki faciayla ilgili yeni detaylar ortaya çıktı: O hızla bir binaya çarpsa yerle bir ederdi
Gaziantep'te İhlas Haber Ajansı'nın muhabirleri Muhammed Abdulkadir Esen ve Umut Yakup Tanrıöver'in de aralarında bulunduğu 16 kişinin hayatını kaybettiği kazaya ilişkin yeni detaylar gelmeye devam ediyor. Otobüs şoförü Abdülkadir M.'nin hız limiti 130 olmasına rağmen 160’la gittiği, takografın ise 130 kilometrede kilitlendiği aktarıldı. Ayıca yolda yağ veya başka bir akışkan maddeye de rastlanmadığı bildirildi. Kazaya ilişkin konuşan Kara Yolu Trafik ve Yol Güvenliği Derneği İstanbul İl Başkanı Selçuk Dedeoğlu da "O hızlarda 5 katlı bir binaya çarpsa direkt yerle bir ederdi" dedi.
Türkiye, Gaziantep'te ve Mardin'de meydana gelen facia gibi kazalarla gözyaşlarına boğuldu. İki şehirde de kaza yapan araçlara yardıma gidenler başka araçların çarpması sonucu faciayı yaşadılar.
Mardin’deki kazada 20, Gaziantep’teki kazada ise İhlas Haber Ajansı'nın muhabirleri Muhammed Abdulkadir Esen ve Umut Yakup Tanrıöver'in de aralarında bulunduğu 16 kişinin hayatını kaybetti. Facia gibi kazada onlarca kişi de yaralandı. İki ilde yaşanan felaketler sonrası başlatılan soruşturma kapsamında kazalara neden olan 3 şoförde tutuklandı.
130'LA DEĞİL 160'LA GİDİYORDU
Gaziantep’te yaşanan kazanın kazanın soruşturması üç savcı tarafından yürütülürken yeni detaylar da gelmeye devam ediyor.
Tükiye Gazetesi'nin haberi göre, otobüs şoförü Abdülkadir M, hız limiti 130 olmasına rağmen 160’la gittiği takografın ise 130 kilometrede kilitlenmiş olduğu aktarıldı. Ayırca yolda yağ veya başka bir akışkan maddeye ise rastlanmağı bildirildi.
KONTROLEN ÇIKIP ZİKZAK ÇİZDİ
Kazayı yaralı olarak atlatan bazı yolcular da şoförün aşırı süratli gittiğini söyledi. Yolcular, sürücünün tespih veya telefonunu düşürdüğünü, onu ararken aracın kontrolden çıkıp zikzak çizdiğini iddia etti.
Elim kaza ile ilgili en kilit isim ise şoför koltuğunun hemen arkasında oturan ve iki çocuğunu kaybeden kadın yolcu... Hastanede komada olan kadının, vereceği ifade soruşturmanın seyri için önem arz ediyor.
tıklayın..."O HILZA BİR BİNAYA ÇARPSA YERLE BİR EDERDİ"
Öte yandan, kazaya ilişkin değerlendirmede bulunan Kara Yolu Trafik ve Yol Güvenliği Derneği İstanbul İl Başkanı Selçuk Dedeoğlu, hiçbir otobüsün o hızlarda gidemeyeceğini söyledi. Dedeoğlu “Şayet o sınırları aşarsa otobüs bir tahrip kalıbına döner ve her ne kadar fren bakımları, fenni muayeneleri, lastikleri iyi de olsa 250-300 metreden aşağı duramaz. Yolcu ve bagaj ile otobüs en az 10 tonluk bir ağırlığa ulaşır. Ortalama 70-80 kiloluk bir yolcu dâhi üç tonluk etki gücüne sahip olur. Aracın 150-160 kilometrelik hız limitlerine ulaşması 1.000 tonluk bir tahrip kalıbına dönüşmesi demektir. Şoförün durma refleksi ile otobüsün ağırlık transferi kolay bozulur ve tekerlekleri üzerinde kalması imkânsız hâle gelir. Bu noktada sürücünün eğitimsizliği de çok önemli bir faktör. O süratle giderken kısa mesafede durma şansının olmayacağını bilmesi ve ona göre davranması gerekirdi. Şayet o hızlarda 5 katlı bir binaya çarpsa direkt yerle bir ederdi” dedi.
"TAKOGRAFLARDA HİLELİ İŞLEMLER YAPILIYOR"
Selçuk Dedeoğlu, daha önceden kullanılan kâğıt takografların yerini elektroniklerinin aldığını, bunlarda da hileli işlemler yapıldığını belirtti. Dedeoğlu, bu yönteme başvuranlara 8 ila 10 bin TL ceza kesildiğini aktardı. Sürüş uzmanı Dedeloğlu, kaza yerindeki ihmallere de değinerek “Ambulans, itfaiye dâhil olay yerinde duran araçlar ters yönde kalmalıydı. İşlemler mümkün olduğunda bariyerin ardında devam etmeliydi. Böyle durumlarda kimse yol kenarına araç park edip etrafında dolanmamalı. En önemli kısım, kesinlikle en az 800900 metre mesafede uyarı işaretleri konularak yol ulaşıma kapatılmalı ya da kontrollü geçiş sağlanmalıydı” ifadelerini kullandı. Bazı sektör temsilcileri de özellikle Doğu ve Güneydoğu firmalarına ait araçların Adana sonrası hız limitlerini yükselttiğini kaydetti.
