Gemileri silahlı güvenlik koruyacak
Bölgedeki deniz haydutluğu ve silahlı soygun vakalarına karşı aktif tedbirlerin geliştirilmesine yönelik bir mekanizma oluşturulması için atılacak adımlar masaya yatırıldı.
Gine Körfezi'nde 23 Ocak’ta Liberya bayraklı Mozart gemisine deniz haydutlarının saldırısı sonucu bir Azerbaycan vatandaşının öldürülmesi, 15 Türk vatandaşının da kaçırılması uluslararası denizcilik örgütlerini harekete geçirdi. Denizcilik kuruluşlarının güvenlik uzmanları ve Petrol Şirketleri Uluslararası Deniz Forumu tarafından “Gine Körfezinde deniz haydutluğu ve silahlı soygun ile mücadeleye yönelik strateji dokümanı” hazırlandı. Türk denizcilik şirketlerine de görüşlerinin sorulduğu taslak dokümanda haydutlara karşı alınması muhtemel tedbirler sıralandı. Aynı zamanda Türk denizcilerden de kendi düşüncelerini 23 Şubat’a kadar Uluslararası Deniz Ticaret Odasına iletmeleri talep edildi.
DENİZ HAYDUTLUĞUNA TEDBİR
Hazırlanan taslak dokümanda bölgedeki deniz haydutluğu ve silahlı soygun vakalarına karşı aktif tedbirlerin geliştirilmesine yönelik bir mekanizma oluşturulması için atılacak adımlar değerlendirildi. Tavsiyeler arasında gemilerde sözleşmeli özel silahlı güvenlik personeli bulundurulması da yer aldı. Ancak bunun hukuksal ve teknik boyutunun bütün ülkeler tarafından incelenmesi için mevcut taslağa yazılmaması, ülkeler tarafından alınacak ortak kararın ardından silahlı güvenlik konusunun netleştirilmesi kararlaştırıldı.
İKİ KOLDAN OPERASYON
Hazırlanan strateji dokümanının Nijerya’dan da destek alması için Nijerya Sektörel Çalışma Grubu’na resmî olarak sunulmasına da karar verildi. Taslak strateji planında Nijerya tarafından alınması planlanan tedbirlerin yanı sıra, bölge dışı devletlerin, münhasır ekonomik bölge sınırları içerisi de dâhil olmak üzere tehdit içeren alanlarda havadan ve denizden askeri unsurlarla devriye, refakat ve gerektiğinde müdahaleyi de içeren tedbirleri belirlendi.
BEŞ HAFTADA KURTARILIYOR
Deniz haydutluğu üzerinde çalışan uzmanlara göre bölgede sıklıkla karşılaşılan kaçırma olaylarının ardından rehinelerin kurtarılması ortalama beş hafta sürerken kaçırılan 15 Türk vatandaşının 20 gün gibi bir sürede kurtarılması bölgede bir ilk oldu. Rehinelerin kurtarılması için müzakerelerin zaman zaman altı ay dahi sürdüğü belirtiliyor.