Gençlerin yeni endişesi 'boşuna okuyorum' hissi
Sosyal medyada ürün linki vererek üniversite mezunlarının yıllarca biriktirdiği parayı gölgede bırakan fenomenler gençlerde sendroma yol açıyor. Uzmanlar uyarıyor: Eğitim sadece kazançla ölçülmemelidir...
'Saygın meslek' tercihi gençler arasında artık ilk sırada değil. Son yıllarda gençlerin en gözde mesleği ise sosyal medyada fenomenlik. Uzun emek ve eğitim almadan kısa yoldan zengin olmak için fenomen olmak istiyorlar.
O mecralarda daha kolay para kazanılıyor ve eğer takipçi sayınız çoksa meşhur olmanız da mümkün. İnternete bir ürün linki veren fenomenler üniversite mezunun yıllarca biriktirdiği parayı 1-2 ayda kazanıyor. Bu gösterişli hayatlar gençler üzerinde negatif bir algı oluşturuyor.
'BOŞUNA MI OKUYORUM' HİSSİ
Türkiye Gazetesi'nden Mahmut Özay'ın haberine göre; üniversite öğrencileri, alınan düşük maaşların yanı sıra, çalışma hayatları boyunca sağlam bir eve ve iyi bir arabaya sahip olamayacağı kaygısı taşıyor.
Bu tahribat gençler arasında 'Boşuna mı okuyorum' hissi doğuruyor. Gençleri uyaran Altınbaş Üniversitesinden Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen "Eğitim sadece kazançla ölçülmemelidir" dedi.
GENÇLERE UYARI
Dilek Şirvanlı Özen ayrıca "Boşuna okuyorum hissiyle başa çıkmak zor olabilir. Ancak şu hiçbir zaman unutulmamalıdır ki, her birey biriciktir. Dolayısıyla kişilerin kendi düşünce ve stratejileri ile hareket etmesi önceliktir. Bunun için;
1) Gençler kendi hızlarında ilerlemeli. Başkalarının hikâyelerinden etkilenmek yerine, kendi hedeflerini belirlemeleri ve bu hedeflere ulaşmak için çalışmalı.
2) Öğrenmenin değeri asla göz ardı edilmemeli. Eğitim sadece kazançla ölçülmemeli. Bilgi ve beceri edinme sürecinin kendisi bir değerdir.
3) Sosyal medyanın farklı bir platform olduğu anlaşılmalı. Paylaşılan bilgilerin çoğunlukla yüzeysel olduğu unutulmamalı. O kişilerin o paraları kazanmak için ne gibi işler yaptıkları, hangi riskleri aldıkları, o paranın ne kadar legal olduğu tartışmalı. Bu formatının anlaşılması önemli.
Eğitim, bireylerin düşünsel kapasitelerini artırarak analitik düşünce, problem çözme yetenekleri ve toplumsal bilinçlerini geliştirmelerine olanak tanır.
Aynı zamanda eğitim, bireylerin kendilerine duydukları güveni artırırken toplumları daha bilinçli, adil ve sürdürülebilir bir geleceğe hazırlar. Sonuç olarak, asla 'boşuna okumuyoruz'!..