Hidayet Karaca 'FETÖ çatı davası'nda telekonferans sistemiyle dinlendi
Darbe girişiminden önce açılan ve aralarında terör örgütü elebaşı Gülen'in de yer aldığı 73 sanığın yargılandığı FETÖ/PDY çatı davasında sanık Hidayet Karaca ile İstanbul'da tutuklu bulunduğu cezaevinden telekonferans sistemiyle bağlantı kuruldu.
Darbe girişiminden önce açılan ve aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de yer aldığı 73 sanığın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasına devam edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar İlhan İşbilen, Dilaver Azim, Abdulkadir Aksoy, Ali Çelik, Alaeddin Kaya, Kazım Avcı ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Sanık Hidayet Karaca ile İstanbul'da tutuklu bulunduğu cezaevinden telekonferans sistemiyle bağlantı kuruldu.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde söz alan Hidayet Karaca, Ergenekon davası kapsamında "mühimmat gizlediği" iddiasıyla Silivri'de 5 yıl 2 ay hapis yatan emekli Yarbay Mustafa Dönmez'in geçen celse mahkeye sunduğu Zir Vadisi'nde yapılan kazılarda FETÖ yayın organlarının yaptığı haberlere ilişkin hakkındaki iddialara yanıt verdi.
Dönmez'in mahkemeye sunduğu görüntülerin yaklaşık 8-9 yıl önce çekildiğini kaydeden Karaca, kanunlarda televizyon kanallarında yayımlanan görüntülerle ilgili itiraz hakkının 60 gün olduğunu söyledi.
Samanyolu Haber'in Zir Vadisi'nde yapılan kazıyı önceden bilerek haber yaptığı iddialarını kabul etmeyen Karaca, "Rus Büyükelçi Karlov cinayetinde Türk habercileri savcıyı beklemeden yayın yaptı. Gar patlamasında savcı mı geldi de herkes haber yaptı? Olay olur olmaz herkes canlı yayına başladı." dedi.
Dönmez'in geçen duruşmada, "kendisine kumpas kurulduğunu, suç duruyurusunda bulunacağını" söylediğini aktaran Karaca, "Dönmez, kendisinin hapiste yatmasına sebep olan konu ile ilgili neden bugüne kadar suç duyurusunda bulunmamış? Samanyolu Haber için neden suç duyurusunda bulunmamış?" diye sordu.
Samanyolu Haber'in herkesten sonra haber vererek tescilli bir yayın yaptığını savunan Karaca, kanalın hiçbir dönemde örgütsel bir iş birliği içinde bulunmadığını iddia etti.
"Aytaç ve Özdil'i tanımıyorum"
Sanıklardan avukat Ali Çelik, söz alarak, 17-25 Aralık sürecinden sonra polis aleyhinde yürütülen soruşturmalarda görev alıp almadığının sorulmasını istedi. Çelik, "Çok sayıda polis tanıdığım var ama hiç dava almadım. Tavır koydum. Aynı tavırla Bank Asya'daki hesabımı da kapattım." diye konuştu.
Çelik, ByLock kullanmadığını, telefonunun bu programı yüklemeye müsait olmadığını öne sürdü.
Hayatında sadece bir kez Asya Termal otelde kaldığını savunan Çelik, bunun tesisin yetkililerinden sorulmasını isteyerek, "Aynı tarihte otelde kaldığı öne sürülen Önder Aytaç ve Osman Hilmi Özdil'i tanımıyorum." ifadesini kullandı.
Çelik, koruma görevini yürüten iki polis memurunun tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Sanıklardan Kazım Avcı da sağlık sorunları bulunduğunu, bu şartlar altında kaçmasının mümkün olmadığını belirterek tahliye ve beraatini istedi.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in akrabası olmaktan dolayı tutuklu bulunduğunu, örgüt ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını savunan Avcı, şöyle konuştu:
"Gülen tarafından bir vazifeyle görevlendirilmişsem bunu söylerim. Mahrem imam olsam, kod adım olsa söylerim. Doğruları konuşan bir insanım. ByLock kullanmamışım, herhangi bir gizli iş yapmamışım. Ben bu dosyanın adamı değilim. Gülen'in akrabası olduğum için bu dosyaya eklendim. Bu hukuka da ahlaka da aykırı."
Beyanların ardından duruşma yarın devam edilmek üzere tamamlandı.