Hücre arkadaşından Sarraf'a 'tecavüz' davası
Rıza Sarraf, Manhattan'da cezaevinde beraber kaldığı hücre arkadaşı tarafından "Sarraf'ın kendisine iki kez tecavüz etmek ve cinsel tacizde bulunmak iddiasıyla" dava edildi.
New York'ta tutuklu bulunan Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın yargılandığı davada savcılığın tanığı olan iş adamı Rıza Sarraf'ın, Manhattan'da beraber kaldığı hücre arkadaşı tarafından "Sarraf'ın kendisine iki kez tecavüz etmek ve cinsel tacizde bulunmak iddiasıyla" dava edildiği bildirildi.
Amerikan medyasında yer alan haberlere göre 62 yaşındaki Faouzi Jaber isimli mahkum, Çarşamba akşamı Sarraf aleyhine "tecavüz" davası için başvuruda bulundu.
Buna göre söz konusu mahkum Jaber, avukatı Alexei Schacht aracılığıyla, Manhattan'da beraber aynı hücreyi paylaştıkları sırada Sarraf'ın kendisine iki kez tecavüz etmek ve cinsel tacizde bulunmak iddialarıyla dava açtı.
Sarraf'ın avukatları yazılı açıklamayla söz konusu tecavüz iddiasının doğru olmadığını ve halen New York'ta devam eden davayla herhangi bir ilgisinin bulunmadığını savundu.
İlk incelemede hapishane yetkililerinin olayın doğru olup olmadığını tespit edebilecek yeterli delile sahip olmadıkları sonucuna ulaştığı, ancak davaya dönüşen süreçte konunun netlik kazanmasının beklendiği kaydedildi.
Olayın, Kasım 2016 ile Mart 2017 tarihleri arasında Sarraf'ın Manhattan'daki kaldığı hapishanede meydana gelmiş olabileceği belirtildi.
"Terör grubuna malzeme desteği sağlamak için komplo kurmak"la suçlanan davacı mahkûmun geçen Temmuz ayında suçunu itiraf ettiği ve hakkında verilecek kararı beklediği öğrenildi.
Sarraf marihuana içtiğini de kabul etmişti
Duruşmalarına devam edilen dava süreci içinde Sarraf, tutuklu bulunduğu cezaevindeki bir gardiyana, Türk avukatı vasıtasıyla, yaklaşık 45 bin dolar rüşvet verdiğini belirtmişti.
Türkiye'den diğer masraflarıyla birlikte gönderilen para ile bu rüşvetin ödendiğini anlatan Sarraf, "45 bin dolar karşılığında bu gardiyan bana alkol getirdi. Birkaç kere de gardiyanın cep telefonunu kullandım ... Eşimle, kızımla görüntülü, Türkiye'deki bir avukatımla, bir kere de dayımla ve ablamla görüştüm, hatırladığım kadarıyla." demişti.
Ayrıca Sarraf, cezaevinde her mahkuma tanınan ayda 300 dakikalık telefon görüşme hakkının bitmesinin ardından başka mahkumların da dakikalarını kullandığını anlatmış ve uyuşturucu madde olan sentetik marihuana içtiğini de kabul etmişti. Sarraf, "Bunun kanunen bir suç olduğunu bilmiyordum. Cezaevi kuralı olabilir." şeklinde konuşmuştu.
Sarraf'ın yalan ifade görüşmesi
Sarraf'ın "hapishaneden çıkmak ya da daha az ceza almak için işlemediğin suçları kabul etmek zorundasın" dediği ortaya çıkmıştı.
Atilla'nın avukatları, Sarraf'ın hapishanedeki telefon görüşmelerinin kayıtlarına ilişkin mahkemeye bir mektup sunmuştu.
Savunmanın avukatlarının sunduğu mektupta, 15 Eylül 2016'da Sarraf ile Ahad isimli bir kişi arasında geçen telefon konuşmasında Sarraf'ın "ABD'de hapishaneden çıkmak ya da daha az ceza almak için işlemediğin suçları kabul etmek zorundasın" dediği belirtildi.
Mektupta Sarraf'ın "daha az ceza alabilmek için yalan ifade vermekte istekli olduğu" belirtildi. Taraflar arasında tartışma konusu olan görüşme tutanağının üzerindeki gizlilik kararı kaldırılarak mahkeme sistemi üzerinden erişime açılmıştı.
İran'a yönelik yaptırımları delme, banka dolandırıcılığı ve kara para aklamak gibi 6 ayrı suç atfedilen Sarraf geçen yıl mart ayında ABD'de tutuklanmıştı.
Atilla ise 27 Mart'ta JFK Havalimanı'ndan Türkiye'ye gitmek üzereyken gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı.