İdlib ile 105 yıllık bağın sırrı Çanakkale Şehitliği’nde
105 yıl önce başlayan I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale’ye gelerek vatan savunmasına katılan 121 İdlibli Mehmetçik, Çanakkale Şehitliklerinde anılmaya devam ediyor. Çanakkaleli Araştırmacı Yazar Bünyamin Nami Tonka, İdlib’in vatan toprağı olduğunu belirterek, Türk tarihinden koparılamayacağını söyledi.
İdlib’de yaşanan gelişmeler Çanakkale Şehitliklerinde yatan 121 İdlibli kahraman Mehmetçiği yeniden gündeme getirdi. 105 yıl önce yaşanan ve tarihe altın harflerle yazılan Çanakkale savunmasına Suriye’den gelerek katılan ve bu uğurda canlarını feda yüzlerce İdlibli vatanseverler, bugün Çanakkale Şehitliklerinde isimleriyle yad edilmeye devam ediyor.
Çoğunluğu 77. Alaya mensup olan İdlibli şehitlerin isimlerini; Karayörük Deresi, Çatal Deresi ve Kesik Deresindeki şehitliklerde sık sık görmek mümkün. Çanakkale Şehitliklerine gelerek İdlibli Mehmetçiklerin yattığı toprakları ziyaret eden Çanakkale’nin önde gelen araştırmacı yazarlardan Bünyamin Nami Tonka, İdlib’in vatan toprağı olduğunu ve Türk tarihinden koparılamayacağını vurguladı.
"KARAYÖRÜK DERESİ ŞEHİTLİĞİ’MİZDE YAKLAŞIK 45 KADAR İDLİPLİ ŞEHİDİMİZ VAR"
Çanakkale Savaşları sırasında yalnızca İdlib’den değil, Suriye’nin birçok yerinden vatansever insanların vatan savunmasına katıldığını dile getiren Bünyamin Nami Tonka, “İdlib’den, Bab’tan, Halep’ten Çanakkale’ye birçok insan geldi. Onlar da bu topraklarda şehit düştüler. 2006 yılında yapmış olduğumuz şehitliklerimizi ziyaret ettiğimiz zaman; Karayörük Deresi, Çatal Deresi ve Kesik Deresindeki şehitliklerimizde İdlib’den, Bab’tan ve Halep’ten şehitlerimizi görüyoruz. Karayörük Deresi Şehitliği’mizde yaklaşık 45 kadar İdlibli şehidimiz var. Bab’tan 35 kadar şehidimiz var. Halep’ten de 50’ye yakın şehidimiz var. İdlib’deki yerleşim yerlerinin eski adlarına bir baktığımız zaman yüzde 90’ı Türk köyüdür. Oğuz boyları Anadolu’ya ilk geldikleri zaman da genellikle Konya-Karaman bölgesine geliyorlar. Bunların nüfusları fazla olduğu için de Osmanlı bunları değişik yerlere dağıtmış. Bu dağıtılmalar Toroslar’da olmuş, Doğu Karadeniz’de olmuş, Ege Bölgesi’nde olmuş, bir kısmı da Balkanlar’a gönderilmiş. Ama büyük bir kısmı da Halep, İdlib, Bab, Lazkiye bölgesine gitmişler. Biz onlara Bayırbucak Türkmenleri diyoruz. Bunlar sünni inanç içinde olan insanlardır. Bunlar da bizim bir parçamızdır” ifadelerini kullandı.
“ŞEHİTLİKLERİMİZİN HEPSİNDE İDLİB, HALEP, BAB’DAN İNSANLARI GÖRMEK MÜMKÜN”
İdlib’in Türk tarihi için önemine değinen ve bu bölgenin Türkiye’den bağımsız bir şekilde düşünülemeyeceğini vurgulayan Tonka, “Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini Çanakkale’de attık diyoruz. Buradaki şehitliklerimizin sayısı şu an 12. Bu şehitliklerimizin hemen hemen hepsinde İdlib’ten, Halep’ten ve Bab’tan insanları görmek mümkündür. O dönemde bu toprakları savunmak için gelen insanların dara düştüklerinde de bugün Türklerin oraya gitmemesi abestir. Biz oraya yine yardıma gidiyoruz. Onlar bizi çağırıyorlar, biz de gidiyoruz. Çağırmalarına da lüzum yok. Zaten bu topraklar bizim. Biz kendi topraklarımıza gidiyoruz. ‘İdlib’le ilgimiz yoktur’ diyen varsa bu şehitliklerimizi ziyaret ederek gerekli bilgiyi de alabilirler. Bu topraklar bizim topraklarımız. ‘Türk askerinin Halep’te, İdlib’te, Bab’ta ne işi var?’ gibi sözlere Türk tarihini bilmeyen, Türk tarihiyle ilgisi olmayan ve biraz da Türklükten nasibini alamamış insanların söylemi olarak bakıyorum” dedi.