İmamoğlu, 'depremin eşiğindeyiz' diyerek uyardı: 100 bin üzerinde yapımız tehlikede

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı​ Ekrem İmamoğlu​, Bakırköy'de Türkiye İş Bankası Konutları'nın yıkımında TGRT Haber muhabiri Hanifi Bayar'a özel açıklamalarda bulundu. İmamoğlu deprem​ öncesi için tüm yöneticilerin ortak bir seferberlikte buluşması gerektiğini söyledi. Parti ayrımı gözetmeden dayanıklı bir şehir inşaa etmeleri gerektiğini söyleyen İmamoğlu, "Kurumların birbirine taş atmaması, sağda solda konuşmak yerine tek bir masada konuşularak çözülmesi gereken bir konu. Bu, bir seferberlik projesidir" dedi. 

1999 yılında meydana gelen büyük Gölcük depreminden önce inşaa edilen yapıların yaklaşık 100 bininin tehlikede olduğu konusunda uyarıd bulunan İmamoğlu, "Bu konuda şansa güvenmemeliyiz. Güçlü bir yapı, İstanbul için zorunluluktur" açıklamasında bulundu.

"DEPREMİN EŞİĞİNDEYİZ"

Deprem frekansının 100 yıla bir denk geldiği dönemde olduğumuzu ifade eden İmamoğlu, "İstanbul'da 1999 yılında yaşanan deprem, bu gerçeği fark etmemize neden oldu ve onu daha da büyüttü. Deprem gerçeğiyle yüzleştik ve bu deneyimden öğrendik. Tarihsel olarak, depremler genellikle 100 yılda bir frekansta meydana gelir ve şu anda bu eşiği yaşıyoruz. Herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya devam ediyor ve hiçbir kurumu suçlamak gerekmiyor. Herkes üzerine düşeni yapıyor" dedi.

İBB Başkanı göreve geldiğinde yürütülen deprem çalışmalarının yavaş olduğunu ve sistemin tek elden görülmesi gerektiği konusunda dikkat çekti. İmamoğlu, "Göreve geldiğimde ilk olarak deprem çalıştayını düzenledim. Ancak mevcut hızda devam edersek, 80-90 yıl sürecek bir süreçle karşı karşıya olduğumuzu anladık. Bu durumu küçümsememek gerek, çünkü bu bir bilimsel gerçek. O gün, farklı bir teklif benim ilgimi çekti ve önemli buldum. Bu konunun tek bir elden ve tek bir sistemden yönetilmesi gerektiğine inanıyordum. Bu, merkezi bir yapı olarak algılanmamalı, tam tersine bütün kurum ve kuruluşların bu sürecin bir parçası olması gerekiyor. Valilik, belediye, vatandaşlar, bankalar, hukuki zemin vb. tüm paydaşlar bu süreçte yer almalıdır" dedi. 

"BAKANIMIZ 'MÜZAKERE SÜRECİNİ BAŞLATALIM' DEDİ"

Yeni dönemde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile müzakere ederek çalıştıklarını söyleyen İmamoğlu, "Bu öneriyi daha önceki dönemde bakanımıza sundum ancak karşılık bulamadım. Yeni dönemde ise bakanımız bizi davet etti ve teklifimi sundum. 'Bütün meseleyi kurumsal yapı içinde bir araya getirebiliriz' önerimi ilettim ve kendisi 'müzakere sürecini başlatalım' dedi, bu da bizi mutlu etti. Sayın bakanımızla bu konuda bir kez daha oturup, gerekiyorsa kanunlaşması için de tartışacağımızı söyledi. Ancak şu ana kadar yeni bir gelişme olmadı.

Sonuç olarak, ortaya bir kanun çıktı ve adı 'kentsel dönüşüm başkanlığı' oldu. Bu konuda doğru veya yanlış bulduğumuz noktalar olabilir, ancak ben bütünlük içinde bir değişimden bahsediyorum. Kurumların birbirine taş atmaması, sağda solda konuşmak yerine tek bir masada konuşularak çözülmesi gereken bir konu. Bu, bir seferberlik projesidir" dedi. 

"METROLARIMIZI VE YOLLARIMIZI GÜÇLENDİRİYORUZ"

"AFAD, depremin eylem planının baş yöneticisi olarak belirlendi. Bu organizasyon bünyesinde yer almamız gerekiyor. Bir dayanıklı şehir inşa etmeliyiz. Her açtığımız metro, depreme karşı dayanıklı ve deprem anında yürüyebileceğimiz bir alan oluşturuyor. İstanbul'daki ilk metrolarımızı güçlendiriyoruz. Kontrolümüzdeki yolları güçlendirmekteyiz ve viyadükleri daha sağlam hale getiriyoruz."

"100 BİN YAPI TEHLİKE ALTINDA"

1999 yılından önce inşaa edilen 100 bin yapıda sorun olduğunu söyleyen İmamoğlu, "Önümüzdeki bina 1960'lı yıllarda sağlam bir mühendislik projesiyle inşa edildi. Ancak, sadece 1 saat gibi kısa bir sürede yıkılabilir bir durumda. 1999 depreminden önceki yapılar ciddi bir problemle karşı karşıya. İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz hızlı tespit çalışmasıyla, 100 binin üzerinde binanın depreme dayanıklı olmadığı sonuçlarına ulaştık. Bu konuda şansa güvenmemeliyiz. Güçlü bir yapı, İstanbul için zorunluluktur" ifadeleri kullandı.