Tgrt Haber

İsmet Yılmaz, 'TSK savaşa hazır'

05 Mart 2016 09:04
İsmet Yılmaz, 'TSK savaşa hazır'

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, 'Şundan emin olunuz ki bugün Türk Silahlı Kuvvetleri dünden çok daha güçlü ve savaşa hazır.' dedi.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Çözüm Süreci'ni  başlatmanın doğru olduğunu belirterek, "Bu doğru, dün de doğruydu, bugün de  doğrudur, yarın da doğru olacaktır. Çözüm Süreci, kavga olmasın, silahlar  bırakılsın, demokratik mücadele süreci içerisinde her şey tartışılsın, Meclis de  nihai kararı versindi. Ülkeden teröristlerin çıkması doğruydu, yurt dışında  bilinen gelişmeler nedeniyle bu süreç durduruldu" dedi.

TSK SAVAŞA HAZIR

2016 yılı bütçesinin hayırlı olmasını dileyen Bakan Yılmaz sözlerini  "Şundan emin olunuz ki bugün Türk Silahlı Kuvvetleri dünden çok daha güçlü ve  savaşa hazır ve hiç şüpheniz olmasın ki Türkiye'nin yarınında da Türk Silahlı  Kuvvetleri bugünden daha güçlü ve hazırlıklı olacaktır" diye tamamladı. Yılmaz, TBMM Genel Kurulu'nda 2016 yılı bütçesi görüşmeleri sırasında  Bakanlığının bütçesi üzerinde konuşma yaptı.
 
 Milli Savunma Bakanlığının bütçe rakamları hakkında bilgi veren  Yılmaz, Bakanlığın Türk Silahlı Kuvvetlerinin daha nitelikli; beka kabiliyeti  yüksek; modüler, esnek ve her türlü ortamda kesintisiz görev yapabilecek  caydırıcı bir kuvvet yapısına sahip olmasını amaçladığını vurguladı.
 
Savunma harcamalarının, halkın güven içinde özgürce yaşaması için  gerekli olduğunu dile getiren Yılmaz, güvenliğin bedeli olmadığına dikkati çekti.  Güvenliği, "en öncelikli kamu hizmeti" olarak tanımlayan Yılmaz, NATO'nun 2014'te  Galler'de yapılan Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde, üye tüm ülkelerin  savunma harcamalarının milli gelirlerinin yüzde 2'sine kadar yükseltilmesini  taahhüt ettiklerini belirtti.
 
Türkiye'nin de bu taahhüdünü önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğini  bildiren Yılmaz, 2014 yılı kesinleşen rakamlarına göre savunma harcamasının  gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 1,7'si olarak gerçekleştiğini söyledi.
 
Dünyadaki gelişmelere bunun savunma ve güvenlik üzerindeki etkilerine  işaret eden Bakan Yılmaz, Türkiye'nin küresel rekabetin yoğun olarak yaşandığı  Afro-Avrasya coğrafyasının kalbinde, birçok kriz bölgesinin yakınında kritik ve  zorlu bir coğrafyada bulunduğuna dikkati çekti.
 
   Yılmaz, 2012 yılı Mart ayından bu yana devam eden Suriye kriziyle  bölgenin kanlı çatışmalara sahne olduğunu belirterek, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu  yana yaşanan en büyük göç ve insanlık felaketiyle karşı karşıya kalındığını,  uluslararası toplumun önleyici tedbirleri zamanında almaması nedeniyle durumun  daha da vahim bir hale geldiğini aktardı.
 
  Yılmaz şu değerlendirmelerde bulundu:
 
  "Rusya Federasyonu'nun Suriye'de sivillere yönelik gerçekleştirdiği  bombardımanlar nedeniyle binlerce sivil, Türkiye sınırına akın etmektedir.  Sınırda yaşanan gelişmeler neticesinde ülke güvenliğinin üst seviyede koruma  altına alınması, ayrıca söz konusu bölgede konuşlu güvenlik güçlerinin görevini  icra ederken karşılaşabileceği risklerin en aza indirilmesi maksadıyla sınır  fiziki güvenlik sistemi çalışmaları başlatılmıştır. Suriye rejimi ve PYD'nin  Halep'in çevresinde ve kuzeyinde Suriye halkına yönelik saldırıları devam  etmektedir. Suriye'deki iç savaş ve insanlık dramı birçok Suriyeliyi mülteci  durumuna düşürmüştür. Halihazırda 5 milyon Suriyeli, çoğunluğu komşu ülkelerde  olmak üzere, Suriye dışında yaşamaktadır. Türkiye 2,5 milyonun üzerinde Suriyeli  barındırmaktadır. Bu rakam tek bir ülkedeki en büyük sığınmacı sayısıdır. Türkiye  tüm zorluklarına rağmen insani gerekçelerle Suriyeliler ve Iraklılar için açık  kapı politikasını sürdürmektedir. Ateşkese rağmen saldırıların devam etmesi  durumunda 1 milyona yakın insanın bölgeden kaçarak sınırımıza yönelmesi  kaçınılmaz olacaktır. Bu hem Türkiye'nin hem de Avrupa'nın istikrarına bir  tehdittir."
 
"DEAŞ, insanlığın ortak düşmanıdır"
 
  Irak'ın ise çok uzun zamandan beri artan terörist faaliyetler ve  mezhepsel çatışmaların sebep olduğu istikrarsızlıktan etkilendiğini belirten  Yılmaz, "Irak'ın etnik, dini ve mezhepsel temelde kutuplaşması, ülkenin  istikrarlı hale gelmesini olumsuz olarak etkilemektedir. Koalisyon güçlerinin  harekatlarıyla güç kaybetmesine karşın Irak'taki DEAŞ varlığı ve etkinliği devam  etmektedir. Yine, bölgemizde İran ve Suudi Arabistan arasındaki en son kriz de  Ortadoğu'daki durumun kırılganlığını göstermektedir. Bu gelişmelerin bölgede yeni  bir mezhepsel çatışmaya yol açmasından kaygı duyulmaktadır. Türkiye, iki ülke  arasındaki gerginliğin azaltılmasını taraflardan talep etmiş, bu doğrultuda  yapılan tüm çabaları da desteklemektedir" diye konuştu.
 
Özellikle Suriye ve Irak başta olmak üzere, bölgedeki otorite boşluğu  ve kaos durumundan istifade eden radikal terör örgütlerinin, kapasitelerini ve  eylem alanlarını gün geçtikçe artırmakta, bölgesel ve küresel seviyede ülkelerin  güvenliğini tehdit etmekte olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "DEAŞ terör örgütü  ülkemizin ulusal güvenliğine ve tüm dünyaya yönelik doğrudan bir tehdit  oluşturmaktadır. DEAŞ, insanlığın ortak düşmanıdır. Bölgedeki Şii, Sünni ayrımı  ve etnik fay hatlarının mevcudiyeti DEAŞ'ın beslendiği önemli istismar  alanlarıdır. Türkiye, DEAŞ'le mücadeleye başından beri destek vermektedir" dedi.
 
 "PKK meşruiyet kazanmak için Suriye ve Irak'taki krizi istismar  etmektedir"
 
Eylem alanlarını ulusal düzeyden uluslararası düzeye kaydıran,  teknolojik ve bilişim imkanlarını azami oranda kullanan, suç ve terör  örgütleriyle dünya geneline yaygınlaşan terörizmin, eskiye oranla daha fazla  şiddet içeren küresel ve asimetrik bir tehdit haline geldiğini belirten Yılmaz,  bunun en açık göstergelerinden birinin de 17 Şubat'ta Ankara'da meydana gelen  terör saldırısı olduğunu söyledi.
 
Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
 "PKK terör örgütünün Suriye'deki uzantısı PYD, YPG Suriye'deki  karışıklıktan istifade ederek bölgedeki alan dışı aktörlerin ve ülkelerin de  desteğiyle mevzi kazanmaya çalışmaktadır. PKK ise uluslararası kamuoyunun gözünde  meşruiyet kazanmak için Suriye ve Irak'taki krizi istismar etmektedir. PKK ve PYD  aynı terörist havuzunu ve lider kadroyu paylaşmaktadır. PKK'nın PYD'yle olan  ilişkisi aralarındaki pek çok temas ve iş birliğinden kolaylıkla anlaşılmaktadır.  PYD'ye yapılacak silah ve teçhizat yardımlarının, Türkiye'de terörist eylemler  yapan PKK'lı teröristlere ulaştırıldığına dair bulgu ve istihbari bilgiler  mevcuttur. Bu, ülkemiz için ciddi bir tehdittir. Türkiye uluslararası hukuktan  kaynaklanan haklarını kullanarak DEAŞ, PKK ve PYD dahil olmak üzere her türlü  terör örgütüne karşı gerekli tüm tedbirleri almaya devam edecektir."
 
Türkiye'nin coğrafyasında yaşayan tüm halkların dostu olduğunu dile  getiren Bakan Yılmaz, "En zor dönemlerinde Türkiye bu kardeşlerinin hepsine  kapılarını açmıştır, bundan sonra da açmaya devam edecektir. Suriye'deki  Kürtlerin de kardeşidir, dostudur. Bu nerede gösterildi? Kobani üç taraftan DEAŞ  ile sarıldığında 200 binden fazla insanı Türkiye'ye kabul eden Türkiye'dir ve  oradaki mücadeleye destek verip de Kobani'nin kurtulmasını sağlayan da  Türkiye'dir, dolayısıyla oradaki Kürt halkının koruyucusu Türkiye'dir. Ancak  oradaki Kürt halkının hiçbir şekilde terör örgütüyle bir bağlantısının olmaması  da gerekmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
 
 Bölgede yaşanan krizlerin, uluslararası ilişkilerde menfaatlerin  ittifak ruhunun önüne geçebildiğini gösterdiğini belirten Yılmaz, bu nedenle  milli sanayi ve politikalara dayanan milletin bağrından çıkmış güçlü bir silahlı  kuvvetlere her zamankinden daha çok ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
 
  "Politikamız, savunma sanayinde millileşmeyi sağlamaktır"
 
Yılmaz, savunma sanayinin önemine de işaret ederek, bu alandaki  çalışmalar hakkında bilgi verdi.
 
 "Temel politikamız, savunma sanayisinde yerlileşme, bağımsızlaşma ve  millileşmeyi sağlamaktır. Dünyanın en büyük 100 savunma sanayisi firması arasında  2 firmamız bulunmaktadır, bu sayıyı önümüzdeki dönemde artırmayı hedeflemekteyiz"  diyen Yılmaz, gerçekleştirilen dönüşüm neticesinde yürütülen projeler sayesinde  bugün yerli yapım gemi, helikopter, insansız hava araçları, uydu ve elektronik  sistemlerin kullanıldığını anlattı.
 
 Yılmaz, "Çok yakın bir zaman içerisinde yerli yapım tankımızı, yerli  yapım tüfeğimizi, yerli yapım uçağımızı da Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine  alacağız. Savunma sanayisi ürünlerimizin sadece Türk Silahlı Kuvvetlerinin  ihtiyaçlarını karşılamak üzere değil aynı zamanda, dost ve kardeş ülkelere de  ihraç ediyoruz" dedi.
 
"Çözüm Süreci gizli ve saklı bir süreç değildir, Meclis'te yasası  çıkartılmıştır"
 
Konuşmasında Çözüm Süreci'ne de değinen Yılmaz, şunları söyledi:
 
 "Çözüm Süreci'ni başlatmak doğruydu. Bu doğru, dün de doğruydu, bugün  de doğrudur, yarın da doğru olacaktır. Çözüm Süreci, kavga olmasın, silahlar  bırakılsın, demokratik mücadele süreci içerisinde her şey tartışılsın, Meclis de  nihai kararı versindi. Ülkeden teröristlerin çıkması doğruydu, yurt dışında  bilinen gelişmeler nedeniyle bu süreç durduruldu. Bugün bize terörle mücadelede  hukuk devletinin kamu düzenini sağlama gereğinin dışında başka bir alternatif  bırakılmadı. Türkiye'nin hukuka saygısı, zaafiyet olarak algılanmamalı, Türkiye,  hukuk devleti içerisinde terörle mücadelesine devam edecektir."
 
 Güvenlik güçlerinin kendine verilen teröristle mücadele görevini,  şehitler verme pahasına kanunlar çerçevesinde yerine getirdiğini söyleyen Yılmaz,  "Başta aziz Türk milleti olmak üzere, devletimiz, milletimiz, Güneydoğu'da  Mehmetçiğimize çay veren ve Mehmetçiğimizin gözlerinden öpen halk da  göstermektedir ki teröristle mücadelede görev alan Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve  emniyet güçlerinin sonuna kadar milletimiz arkasındadır. Çözüm Süreci gizli ve  saklı bir süreç de değildir, Meclis'te yasası çıkartılmıştır, uygulamaya dair  Bakanlar Kurulu kararı çıkartılmıştır, Resmi Gazete'de yayımlanmıştır, bu da  halkın gözü önünde yapılmıştır, Meclis'te bu konuya dair araştırma komisyonu da  kurulmuştur."
 

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...