Yurdun birçok yerinde her gün irili ufaklı depremler yaşanırken, vatandaşları en çok korkutan ise beklenen büyük İstanbul depremi. İstanbul'un yangın riski, Meclis'te masaya yatırıldı. TBMM Kartalkaya Otel Yangınını Araştırma Komisyonu'na bilgi veren uzmanlar, megakentte beklenen 7 ve üzeri büyüklükteki olası bir depremin, İstanbul'da 500 doğalgaz servis kutusunda aynı anda yangın çıkarma ihtimali bulunduğuna dikkat çekti.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri Türkiye'nin belleğinde derin izler bırakırken, büyük bir uyanışın da tetikleyicisi oldu. Deprem sonrası kentsel dönüşüm çalışmaları hız kazandı. Ancak depremin en çok tehdit ettiği şehir Türkiye'nin kalbi olarak değerlendiren 'İstanbul'.
TBMM Kartalkaya Otel Yangınını Araştırma Komisyonu, Meclis'teki çalışmalarını sürdürüyor. Komisyonun son toplantısında İstanbul'daki yangın riski masaya yatırıldı.
İstanbul Üniversitesi'nden akademisyenler Dr. Ali Derdar Gültek ile Dr. Uğur Emre Temelli, megakenttin yangın riskine ilişkin, milletvekillerine bilgi verdi.
Dr. Gültek, doğal afetlerin birbirini tetikleyebileceğine dikkat çekerek, İstanbul'da olası 7 ve üzeri büyüklükte bir depremin 500 doğalgaz servis kutusunda aynı anda yangın çıkarma olasılığı bulunduğunu söyledi.
Buna yönelik hazırlık ve yatırımların 1999 yılından bu yana yapılmaya çalışıldığını anlatan Gültek, Şişli, Maslak ve İkitelli gibi otel, rezidans ve iş merkezlerinin yoğun olduğu bölgelerde İstanbul İtfaiye Daire Başkanlığı ile birlikte yaptıkları ortak bir çalışma olduğunu söyledi.
Türkiye gazetesinin haberine göre; birçok söndürme ve algılama sisteminin kurulduğu gibi bırakıldığını anatan Gültek, "Bizimle beraber binayı gezen yönetici, teknik kişi 'Bizde böyle sistem mi vardı?' diye tepkiler veriyordu." şeklinde konuştu.
Tarihi Yarımada'daki ahşap yapı stokunun yarattığı yangın riskine dikkat çeken Gültek, olası bir depremde meydana gelebilecek yangınlar için Boğaziçi Üniversitesi'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle birlikte çalıştığı bir hasar tespit simülasyonu olduğunu kaydetti.
İstanbul'da meydana gelecek olası bir depremle yaşanacak yangının ülke ekonomisine verebileceği ciddi zarara dikkat çeken Gültek, 10 yıl önce 60 büyük fabrikada inceleme yaptıklarını, bu fabrikaların büyük bölümünde basit bir yangın duvarı bile olmadığını kaydetti.
İncelenen fabrikaların yüzde 70'inde algılama sistemlerinin bozuk olduğunu söyleyen Gültek, neredeyse tamamına yakınında aydınlatma sistemlerinin de çalışmadığını ifade etti.
Dr. Uğur Temelli ise tarihi yapılarda çıkabilecek yangınlarda müdahale ve koruma işlemlerinin zorluğuna dikkat çekip, "Bu yapıların kullanım amacı çeşitlendi. Konut, okul ve müze gibi kullanım hâllerinin her birinde yangın yükü ve riski arttı." dedi.
İstanbul'daki tarihi mekanlarda çıkan yangınları anımsatan Temelli, "Buralarda yangın geri dönüştürülebilir bir risk değil. Özel önem gerektiren bir süreç." şeklinde konuştu.
Acilen ulusal yangın veri sistemi kurulması gerektiğini anlatan Temelli, "Yangın yönetmeliği geliştirilmeli, iş yeri ve konutlar birbirinden ayırmalı, Yangın Güvenliği Koordinasyon Merkezi ve Ulusal Yangın Laboratuvarı kurulmalı." diye konuştu.