Kadınların kabusu! Cep telefonu ile tacizde ne yapmalı?
Günümüzde pek çok kadının korkulu rüyası kamuya açık alanlarda gizlice fotoğrafının çekilmesi ya da görüntüsünün kaydedilmesi. Son zamanlarda sıklıkla bu tarz olayların yaşandığına dikkat çeken Avukat Cem Duman, bu durumla karşılaşan kadınların izlemesi gereken noktaları anlatarak “Haklıyken haksız duruma düşmeyin, 6 ay içinde savcılığa başvurun” uyarısında bulundu.
Kamuya açık alanlarda gizlice çekilen fotoğraflar kadınların kabusu olmuş durumda. AVM’de, parkta ya da otobüs durağında habersiz fotoğrafı çekilen kadınların pek çoğu, görüntüsünü sosyal medyada gördüğünde bu durumdan haberi oluyor, bazıları ise olay anında fark edip müdahale ediyor. Peki, izinsiz fotoğraf çekildiğini anlayan kişi ne yapılmalı, hangi yolları izlemeli? Fotoğraf çeken kişinin telefonuna el koymak suç mu? Son zamanlarda izinsiz fotoğraf çekimi olaylarının sıklıkla yaşandığını belirten Avukat Cem Duman, bu durumla karşılaşan kadınların izlemesi gereken yolları anlattı.
SOSYAL MEDYADA HIZLA YAYILIYOR
İzinsiz fotoğraf çekimi olaylarının sıklıkla yaşandığının altını çizen Cem Duman, “Sanal dünyanın denetlenememesi, sansürün istisnai olarak uygulanması ve yabancı ülke menşeili sosyal medya platformlarının yasal mevzuatlar gereği kullanıcıların kimliklerinin devletimiz ile paylaşmaması gibi hususlar ne yazık ki birçok suç teşkil eden fiilin failinin meçhul kalmasına olanak sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Kamuya açık alanlar ile özel hayatı teşkil eden alanların ayrımına dikkat çeken Duman, “Yargıtay tarafında özel hayat ‘Kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir’ şeklinde tanımlanmaktadır. Dolayısıyla kişinin kamuya açık alanda olması halinde dahi ‘kalabalığın içinde tanınmazlık’ prensibi gereği kişi sürekli olarak denetim ve gözetim altına tutulamayacak ve ayrıca kişinin rızası halinde üçüncü kişilerin bilebileceği gizli olarak nitelendirilebilecek fotoğraf yahut video çekilemeyecektir” diye konuştu.
5 YILA KADAR HAPİS CEZASI
Duman, izinsiz olarak kamuya açık alanda özel hayatın gizliliğini ihlal edecek nitelikte fotoğraf/video çekimi yapılması fiilinin ‘Özel hayatın gizliliği’ suçunu oluşturduğu söyledi. “Bu suçun cezası ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasının bir kat arttırılmış halidir” diyen Duman, konuya ilişkin şunları söyledi: “Çekilen fotoğraf/videoların ifşa edilmesi yahut basın ve yayın yolu ile yayımlanması halinde ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilir. Ayrıca ‘Kişilerin huzur ve sükununu bozma, Kişisel verilerin kaydedilmesi ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme’ suçlarının oluşabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.”
HAKLIYKEN SUÇLU OLMAYIN!
İzinsiz olarak fotoğraf/video çekimine maruz kalan kişiler, tepki olarak çekim yapılan telefonu kırabiliyor ya da kişiyi darp edebiliyor. Böyle bir olayda mağdur olan kişinin suç işlemiş duruma düşebileceğini kaydeden Duman, “Hukukumuzda meşru müdafaa hükümlerinin uygulanması için haksız saldırının engellenmesi amacıyla yapılacak orantılı bir müdahale gereklidir. Kanaatimizce mağdur kişinin teknolojik cihazı kırması yahut fiili gerçekleştiren kişiyi darp etmesi ve kişinin şikayetçi olması halinde ‘Mala zarar verme’ ya da ‘Kasten yaralama’ suçunu işlediği gerekçesiyle ceza alması kuvvetle muhtemel olup şartların sağlanması halinde kişinin ‘Haksız tahrik’ hükümlerinden faydalanarak cezasında indirime gidilebilecektir” dedi.
6 AY İÇİNDE MUTLAKA BAŞVURUN
Duman, fotoğrafının çekildiğini anlayan kişinin izleyeceği yolları şöyle açıkladı: “Kişinin izinsiz olarak özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte fotoğraf/video çekimine maruz kalması halinde 6 ay içerisinde Cumhuriyet Başsavcılığına yahut kolluk kuvvetlerine şikayetini bildirmesi gerekmektedir. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılacak soruşturmada şüphelinin fiilinin suç teşkil ettiği kanaatine varılırsa şüpheli hakkında iddianame düzenlenerek ceza davası açılabilir. Ceza yargılamasında şüphelinin üzerine atılı fiili işlediği sabit hale gelirse sanık mahkemece cezalandırılacaktır. Şartların sağlanması halinde sanığa verilecek ceza ertelenebilir yahut hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.”