Kılıçdaroğlu, 'Ortak paydamızın adı demokrasi'
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Parlamenter demokratik sistemin olgunlaşma emaresi olarak görüyorum ben bunu. Güçlü bir ortak paydamız var artık. Bu ortak paydanın adı demokrasi." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir şekliyle Türkiye bugün yeni bir noktaya geldi. Parlamenter demokratik sistemin olgunlaşma emaresi olarak görüyorum ben bunu. Güçlü bir ortak paydamız var artık. Bu ortak paydanın adı demokrasi." dedi.
Kılıçdaroğlu, TRT Genel Müdürü Şenol Göka'ya geçmiş olsun ziyaretinde bulundu, stüdyoları gezdi. Kılıçdaroğlu, bütün TRT ailesine "geçmiş olsun" dileklerini iletti.
Göka'dan darbe girişimi sırasında TRT'de yaşananlar hakkında bilgi alan Kılıçdaroğlu, daha sonra özel yayında, TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Yaşar Taşkın Koç'un gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
"TBMM'yi bombalamak 'ben milleti bombalıyorum' demektir"
Darbenin doğrudan doğruya parlamenter demokratik rejime yapıldığının altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bugüne kadar hiçbir zaman TBMM bombalanmamıştır. TBMM'yi hangi gerekçeyle bombalarsınız? Milli iradenin tecelligahı dediğimiz bir mekandır. Her siyasi partiden insan var orada ve bu insanların tamamı da milletin oylarıyla seçilip oraya geldiler. Sizin orayı bombalamanız demek bir anlamda 'ben milleti bombalıyorum' demektir. Dolayısıya parlamento, iradesine sahip çıkarak, parlamentoya sahip çıkarak, bombaların altında sorumluluğunu yerine getirerek, parlamentoyu açık tutmuştur. Bir anlamda parlamenter demokratik rejimimiz darbeyi püskürtmüştür."
"Özgür medya" vurgusu
Tüm vatandaşların darbeye karşı tavır aldığının dile getirilmesi üzerine de Kılıçdaroğlu, "Biz hangi çağda yaşıyoruz. 21'inci yüzyılda, AB'ye üye olmak için bekliyoruz. NATO'nun üyesiyiz. Burası bir aşiret, bir kabile devleti değil, bir Latin Amerika ülkesi değil. Sabah eline silah alanın darbe yaptığı bir ülke değil. Her silah alan gelip darbeye yapmaya kalkarsa bu ülkenin ekonomisi de siyaseti de üniversiteleri de bilim yuvaları da hepsi zarar görür." diye konuştu.
Bir toplumun büyümesinin ve gelişmesinin tek yolunun demokratik olup olmadığından geçtiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, Kore örneğini verdi. Kılıçdaroğlu, Güney ve Kuzey diye ikiye ayrılan ülkenin güneyinde tam demokrasi yaşanırken, kuzeyinde ise totaliter bir rejim olduğunu aktardı.
Kendilerine fazla imkan tanımadığını savunduğu TRT'ye sitemde bulunan Kılıçdaroğlu, özgür medyanın önemine değindi.
Darbe girişimi sırasında medyanın çok önemli bir rol oynadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bu darbenin önlenmesinde en büyük rol medyanındır, medya özgürce direndi." dedi.
"Cemaatçilerin atanmasından rahatsızdık"
Parlamentonun Kurtuluş Savaşı sırasında bile düşman tarafından bombalanmadığını tekrarlayan Kılıçdaroğlu, "Bir şekliyle Türkiye bugün yeni bir noktaya geldi. Parlamenter demokratik sistemin olgunlaşma emaresi olarak görüyorum ben bunu. Güçlü bir ortak paydamız var artık. Bu ortak paydanın adı demokrasi. Demokrasiyi kurumsallaştırmak, derinleştirmek lazım. Medya özgürlüğü ile taçlandırmak lazım..." değerlendirmesini yaptı.
Kılıçdaroğlu, CHP'nin darbe girişimi karşısındaki duruşu nedeniyle bugün Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'un kendisini arayarak tebrik ettiğini de bildirdi.
"FETÖ'nün darbe girişimine şaşırdınız mı?" sorusuna, Kılıçdaroğlu, "O yapıyla ilgili bizim endişelerimiz çok eski. Biz Yargıtay'ın, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısının değiştirilip, oraya ağırlıklı olarak cemaatçilerin atanmasından son derece rahatsızdık." karşılığını verdi.
"Ordu kendi yarasını sarmalı"
"Bu süreçte en çok yıpranan kurumlardan biri Türk Silahlı Kuvvetleri. Bununla ilgili yapılması gerekenler var, neler öneriyorsunuz" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ordunun, "gözbebeği" gibi korunduğunu, halkın gözünde çok farklı bir yerinin olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, er ve eratın, komutan emir verdiğinde yapmak zorunda olduğunu belirterek, bunların linç edilmesinin doğru olmadığının altını çizdi.
Linç olayına karışanların darbecilerden farkının olmayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, er ve erbaşları linç edip öldürenlerin yargının önüne çıkarılması gerektiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, "Tankın üzerine çıkılmalı, protesto edilmeli, engellenmeli hiçbir şey yok ama cinayet işlenmemeli. Bu, vatandaşın gösterdiği direnme hakkına gölge düşüren bir olaydır. Direnme kanlı olmamalıdır, tam tersine insanlar demokratik yollardan direnmeli. Sayın Başbakan da hak verdi ve bu olayın soruşturulması gerektiğini' söyledi, bu önemli. " dedi.
Ordu içindeki bir cuntacı grubun, ordunun araçlarını, askerleri kullanarak parlamenter demokratik sisteme darbe girişiminde bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu yarayı, ordunun kendi içinde sarması gerektiğini söyledi.
"Cumhurbaşkanının selamını ilettim"
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşmeniz oldu mu?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı, Meclis toplantısından sonra aradı, teşekkür etti CHP'nin tutumu dolayısıyla. 'Milletvekili arkadaşlarınıza ve camianıza teşekkürlerimi iletirseniz.' dedi. Ben de kapalı grup toplantısı yapmıştık, Sayın Cumhurbaşkanının selamını milletvekili arkadaşlara ilettim." dedi.
Siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Biz kendi varlığımızın sürmesini, diğer siyasi partilerin olmasını istiyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye'deki darbe hukukundan dolayı demokrasinin aksayan yönlerinin bulunduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, darbe hukukunun değiştirilmesi, medya özürlüğünün sağlanması gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, yaşanan sürecin medya özgürlüğünün önemini bir kez daha ortaya çıkardığını ifade etti.
"Demokrasi bu ülkenin ortak paydası"
"Partililerinizin olaya bakışı nasıl?" sorusuna, Kılıçdaroğlu, "Tüm örgütlerimiz, il, ilçe başkanlarımız, kadın, gençlik kollarımız bütün hep birlikte demokrasiyi savunuyoruz. Demokrasi artık bu ülkenin ortak paydası olmak zorunda." yanıtını verdi.
"Anayasa değişikliği konusunda ortak hareket düşünüyor musunuz?" sorusuna karşılık, Kılıçdaroğlu, "Tabi bu konuda bizim hazırlığımız var. Salt anayasayı değiştirerek demokrasiyi getirmiyoruz, anayasa ile eş zamanlı darbe hukukunun da değişmesi lazım." dedi.
Partililerinden, farklı siyasi görüşten kişilerle oturup, sohbet etmelerini istediğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Farklı siyasi görüş olabilir, niye olmasın? Bu, biz bir araya gelmeyeceğiz anlamına gelmez ki. İşte bakın darbe konusunda ne oldu? Dört siyasi parti bir araya geldi. Güzel mi? Güzel. Kim kazandı? Demokrasi, ülke, TBMM, siyasi partiler kazandı. Kim kaybetti? Sadece cuntacılar. Bu kadar güzel. diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, gelinen noktada darbe sürecinin bittiğini, hukuk içinde kalınarak darbecilerle mücadele edilmesi gereken bir sürece girildiğini belirterek, devletin kin, nefret, önyargıyla yönetilemeyeceğini, darbecilerin, hukuk içinde yargılanmaları gerektiğini söyledi.