Kılıçdaroğlu'ndan namus sözü

Konuşmasına alandakileri selamlayarak başlayan Kılıçdaroğlu, "Güzel bir gündeyiz, birlikteyiz, gönül gönüleyiz. 7 Haziran’da sandığa gideceğiz. Türkiye’nin kaderini değiştereceğiz. Daha güzel bir Türkiye, daha huzurlu bir Türkiye, kendi içinde barışık bir Türkiye, şanlı bir Türkiye, hepimizin gönlünde var olan herkesin işi herkesin aşı olan bir Türkiye... Bu Türkiye için 7 Haziran’da sandığa gideceğiz. Seçim bildirgesini açıkladık. İktidarda olanların ezberleri bozuldu. Arkasından ’Merkez Türkiye’ projesini açıkladık, kimyaları bozudu. Şimdi bize iktidar olma görevi düşüyor. Türkiye’yi içinde bulunduğu bataktan çıkarıp, çağdaş Türkiye’yi kurmak için yeniden hareket geçmemiz gerekiyor. Anadolu’yu, İstanbul’lu şaha kaldırmamız gerekiyor. Kendi içinde sorunu olmayan, sorularının çözen güçlü bir Türkiye için yola çıkmamız gerekiyor. O yolculukta ben sadece ve sadece sizlere güveniyorum" diye devam etti.

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"13 yıldır iktidardalar. 13 yıl... Ülkenin hiçbir sorununu çözmediler. Kendi sorunlarını, yakınlarının, yandaşlarının sorunları çözdüler. Vatandaşın sorununu çözmediler, vatandaştan koptular. Şunu söyleyeyim. Meydanlarda diyorlarki, ’Neden hükümeti eleştirmiyorsun, neden yanlışlarını söylemiyorsun?’ Ben de diyorum ki; ben siyasi kavga istemiyorum. Ne yaptılar millet biliyor. Biz ne yapacağız onu anlatacağım. Söz veriyorum refahı tabana yayacağım. Söz veriyorum asgari ücreti bin 500 lira yapacağım.

Söz veriyorum emekliye 2 maaş ikramiye veceğim. Söz veriyorum taşeron uygulamasını bitireceğim. 17 milyon yoksulumuz var. 4 yılda bu güzel ülkede yoksulluğu tarihe gömeceğim."

"HER EVE BEREKETİ GETİRECEĞİM"

"Aramızda çok sayıda genç var. Sevgili gençler size inanıyorum. Size güveniyorum. Sizin için çalışacağım, sizin için mücadele edeceğim. Sizi görmeyen, sizi işsizliğe mahkum eden bir zihniyetle mücadele edeceğim. Sizin alın terinizin karşılığı olan, emeğinizin karşılığı olan iş bulma vaadini yerine getireceğim. Her 5 gencimizden biri işsiz. Ama işsizlik sorununu çözmek benim boynumun borcudur. Yüz yılın projesini hazırladık. Merkez Türkiye Projesi... Anadolu’yu güçlendireceğiz. 2 milyon 2 yüz bin gencimize iş imkanı sağlayacağız. Proje bittiğinde her yıl 147 milyar dolar katma değer oluşturacak. Anadolu’yu güçlendireceğiz.

Artık insanlar ülkelerinden, bölgelerinden, köylerinden kopup büyük kentlerin varoşlarunda gelmeyecekler. Herkese bulunduğu yerde işi, aşı getireceğiz. Gencecik çocuklarımız taşeron uygulaması içinde iş bulmaya çalışıyorlar.

800 bin taşeron isçisi var. Gencecik çocuklarımız, fidan gibi çocuklarımız; ama iş güvenceleri yok. Onlara sözüm var. Taşeron uygulamasını kaldıracaığım, kadrolu iş vereceğim. Böylece her eve huzuru, her eve bereketi getireceğim.

Mücadelem sizin, gençlerin, emeklilerin, işçinin, çiftçinin, köylünün mücadelesidir. Mücadelem Bülent Ecevit’in bıraktığı yerden devam eden bir mücadeledir. Mücadalem ne ezen, ne ezilen insanca hakca bir düzeni kurmaktır. Mücadelem insanlık mücadelesidir. Mücadelem ekmek mücadelesidir. Mücadelem alınteri mücadelesidir."

"MEYDANLAR ÖZGÜRLÜK ALANI OLACAKTIR"

"2002’de iktidar oldular. Ne diyorlardı; ’Yoksullukla mücadele edeceğiz’ diyorlardı. Ne diyorlardı, ’Yolsuzlukla mücadele edeceğiz’ diyorlardı. Ne diyorlardı, ’Yasaklarla mücadele edeceğiz’ diyorlardı. Buradan sadece İstanbul’a değil, bütün Türkiye’ye sesleniyorum. CHP iktidarında hiçbir meydana yasak gelmeyecektir. Meydanlar özgürlük alanı olacaktır.

Meydanlar enerjimizi boşaltığımız meydanlar, özgürce boşalttığımız meydanlar, bir siyasal iktidar tarafından yasaklanıyorsa bilin ki o siyasal iktidarın gidiş yolu görünmüştür. Korktuğu için yasaklamaktadır. Çekindiği için yasaklamaktadır. Düşünce özgürlüğünden korktuğu için yasaklamaktadır. Biz her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı bir Türkiye’yi sizlerle beraber inşa edeceğiz, korkmayacağız, yılmayacağız."

"KILIÇDAROĞLU HALK İÇİN ÇALIŞIR"

"13 yıldır iktidardalar. 13 yılda ne yaptılar? Efendim ’Yol yaptık’ yol yapmayan hükümet mi var? Herkes yol yapar. ’Köprü yaptık’ köprü yapmayan hükümet mi var? Hükümet olmanın ve halk için çalışmanın belli göstergeleri vardır. 13 yılda yoksulluğu bitirememişsen, sen halk için çalışan bir hükümet değilsin. Sen 13 yılda işsizliği bitirememişsen, sen halk için çalışan bir iktidar değilsin. Sen 13 yılda iktidar olup aylığı bin liranın altında olan 8 milyon emekli oluşturmuşsan, sen halk için çalışmamıssın. Sen 13 yıllık iktidarında iki Trakya büyüklüğünde alanı çiftçi ekmesin politikasını uygulamışsan, sen halk için çalışan bir iktidar değilsin. Buradan bütün halkıma sesleniyorum. Onlar kendileri, yandaşları ve çocukları için çalıştılar. Unutmayın CHP halk için çalışır, sizin için çalışacağız. Ve bir şeyi daha unutmayın. Her yerde söyleyin, anlatın. Davutoğlu, Erdoğan için çalışır. Kılıçdaroğlu halk için çalışır"

"YOKSULLUĞU ONLAR BİLMEZLER"

"Aramızda annelerimiz var. Çok sayıda annelerimiz var. CHP iktidara gelecekse kadınların sayesinde gelecek. Size inanıyor ve güveniyorum. Sizin hangi zorluklar altında evinizi geçindirdiğinizi de çok iyi biliyorum. Ben sizden birisiyim. Yoksulluğu onlar bilmezler, ben bilirim. Onlar issizliği bilmezler, ben bilirim. Eğer bir evde işşiz varsa o evde huzur olmaz. Eğer akşam tencere kaynamamışsa en büyük acıyı yine anneler çeker. 17 milyon yoksul oluşturdular sevgili anneler. 17 milyon yoksul, 3 milyon 750 bin hanede oturuyor.

Sevgili anneler, CHP iktidarında ilk 4 yıl içinde hiçbir ailenin geliri aylık 720 liranın altında olmayacaktırb Hiçbir aile ben yoksulum demeyecektir. Hiçbir aile benim sosyal güvencem yok demeyecektir. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir. Onların yaptığını ben yapmayacağım. Ben sizin için çalışacağım. Ben sizden birisiyim. Ben sizin dernidini çok iyi bilen birisiyim. Ben kendim, çocuklarım, akrabalarım için köşeyi dönsünler diye çalışmadım. Hep alınterimle kazandım. Onlar da alınteriyle kazandılar.

Ama ödenen her kuruş verginin yerinde harcanmasını istiyorum. İnsan için harcanmasını istiyorum. Bu ülkede herkesin mutlu olması için harcanmasını istiyorum. O nedenle anneler sizin oyunuza ihtiyacım var, sizin oyunuza. Oyunuzu bölmeyin, parçalamayın"

"SÖZ NAMUS SÖZÜ"

"Sevgili gençler çoğunuz asgari ücretle çalışıyorsunuz. Aldığınız aylık 949 lira. Dedimki refahı tabana yayacağım. Herkes nasibini alacak. Yoksulluk silinecek. Hiç kimse yoksul olmayacak. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. 21. yüzyılın Türkiyesi’nde.

Elbetteki yoksulluğu bitirecek, elbetteki aile sigorsatını getireceğiz. Yeterli mi? Hayır yeterli değil.

Asgari ücreti 949 liradan bin 500 liraya çıkaracağız. Söz Kılıçdaroğlu sözü. Söz namus sözü. CHP iktidarında asgari ücret net bin 500 lira olacak. Ankara’da oturan beylerin hoşuna gitmedi. Ankara’da oturan beyler önce birisi konuştu. Efendim, ’İşçiye bin 500 lira vermek işçi için zulümdür’ diyor. Ama o beyefendi ayda 14 bin lira nakit alıyor. 14 bin lira alırken zulüm değil. Ben işçiye bin 500 lira verince zulüm oluyor."

"ADAM GİBİ SÖYLEDİĞİNİN ARKASINDA DUR"

"Gidiyorlar beni işverenlere şikayet ediyorlar. Diyorlarki, ’Kılıçdaroğlu dediki asgari ücreti 1500 liraya yapacağım. Siz niye itiraz etmiyorsunuz?’ Sen neden itiraz etmiyorsun. Cesaretin mi yok? Çık milletin önüne de ki ’Ben asgari ücreti artırmıyacağım’ Diyemiyor, korkuyor. Oy kaybederim diyor. Ya adam gibi söylediğinin arkasında dur. Ya da çık adam gibi de ki, Kılıçdaroğlu doğruyu söylüyor."

"8 HAZİRAN’DA O Kaçak SARAYA BAĞLANAN BÜTÜN HORTUMLARI KESECEĞİM"

"Diyorlar ya emekliye ikramiyeyi nereden vereceksiniz. Madem hortum dediniz hiç merak etmeyin. 8 Haziran’da o kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim ve emeklilere vereceğim. Şimdi beni iş verenlere şikayet ediyorlar. Ama parlamentoya bir yasa getirmişler. Yabancıların çalıştırılması hakkında kanun tasarısı 6 milyon 250 bin işsizimiz var, yabancıları çalıştıracaklar. 6 milyon 250 bin işsiz ve onların ailelerine sesleniyorum. Senin çocuğun işsizliğini düşenen benim. Ona iş bulunması için proje üreten benim. Onun için çabayalan emek harcayan benim. Onun iş bulması için alın teri döken benim. İssiz kardeşim artık sen de uyan ve sen de deki ’Ülkeyi bataktan ancak CHP kurtarabilir’" diye konuştu.

"SANA SOM ALTINDAN YAKIŞIR"

"Sevgili gençler size de sözüm var. Hiç endişe etmeyin. Yasak diye bir kavram CHP iktiddarın olmayacaktır. Üniversite gençleri siz de endişe etmeyin. 13 yılda yurt sorunun çözemediler. Sözüm söz 1 yıl içinde hiçbir öğrenci benim yurdum yok demeyecektir. Gençler bizim geleceğimizdir. Onlara güveniyorum. Ankara’daki beyler gençlerden hoşlanmazlar, özgürlükten hoşlanmazlar. Ankara’daki beyler ’Ülkede yoksulluk var’ dediğimiz zaman ondan da hoşlanmazlar. Neden hoşlanırlar? Altın kaplı klozetten hoşlanırlar. Diyorki ’Altın kaplı klozetim yok’. Sana som altından yakışır arkadaş. Altın kaplıyı ne edeceksin sen? Som altın. Senin neler yaptığını ben bilmiyor muyum? Diyorlar ya ’Kılıçdaroğlu bunları nasıl yapacak?’ Söyleyeyim de o beyefendi de duysun, Türkiye duysun. Türkiye’nin vicdanına sesleniyorum. Sağduyusuna sesleniyorum. İrfanına sesleniyorum. Ve söz veriyorum. CHP iktadarında, ben sabahın altısında oğluma telefon edip ’Oğlum paraları sıfırladın mı?’ demeyeceğim, söylemeyeceğim.

Benim bakanlarımın çocuklarının yatak odalarında boy boy paralar, boy boy kasalar olmayacak. Herkes namuslu olacak. Her kuruşun hesabını soracağım. Kimse endişe etmeyecek. Benim genel müdürlerimin evlerinde, ayakkabı kutularında dolarlar olmayacak; izin vermeyeceğim. Kul hakkı yemeyeceğim ve yedirmeyeceğim."

"BUNLAR YOLDAN ÇIKTI"

"Bütün dindar kardeşlerime sesleniyorum. Elini vicdanına koy ve beni dinle kardeşim. İsraf almış gidiyor. Milyarlık arabalara çerez parası diyorlar. ’İsrafı biz yapmıyoruz’ demek için de Papa’yı örnek gösteriyorlar. Dindar kardeşlerime sesleniyorum. Bunlar yoldan çıktı. Ne söylediklerini bilmiyorlar. Bütün dünyaları para. Bütün dünyaları bu dünya. Eğer sen israf konusunda örnek gösterceksen, sevgili peygamberimizi göster. Onun mütevazı hayatını göster. İsrafın haram olduğunu oradan öğreneceksin. Senin inançlarını, manevi dünyanı acımasızca sömürdüler."