'Kurşunların kulağımın kenarından geçtiğini hissettim'
FETÖ'nün darbe girişimine engel olmak için 15 Temmuz gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğüne ailesi ile birlikte giden Milli Eğitim Bakanlığı çalışanı Gülşah Karaca olay yerinde ağır yaralandı.
Milli Eğitim Bakanlığı çalışanı Gülşah Karaca, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine engel olmak için 15 Temmuz gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğüne gidenler arasındaydı.
Darbe girişimi sırasında bacağından dört kurşun alarak yaralanan Karaca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz gecesi saat 23.00'de olayı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde polis memuru olan abisinden duyduktan sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne babası ve kız kardeşi ile gittiğini söyledi.
Tankların ve helikopterin insanları çok hızlı bir şekilde taradığını söyleyen Karaca, "Kurşunların kulağımın kenarından ve bacağımdan geçtiğini hissettim. Babamın koluna yaslanarak yere düştüm. 'Baba ben vuruldum.' dedim. Zannettim ki bacağımı kaybettim." şeklinde konuştu.
"Düşman olsa bunu yapamaz. Resmen bizi öldürmeye çalıştılar. Kafir olan insan bile bunu yapamaz diyorum. Her şeyden yoksunlardı onu yaparken." ifadelerini kullanan Karaca, sol bacağında şarapnel parçalarının dağılmasından dolayı sinir kopması olduğunu, iki merminin ise çıkartılamadığını ve hala bacağında hissiyat olmadığını anlattı.
"Orada olayı yaşayan insanlar, bir defa değil bin defa olsa yine giderler"
Gülşah Karaca'nın babası İzzet Karaca ise "Gülşah kurşun yediğinde, sol tarafıma fırlayarak, üzerime uçar gibi sarıldı. 'Baba ben vuruldum.' dedi. O an nefesim kesildi, şok oldum." ifadelerini kullandı.
Düştükten sonra kızının kurşun isabet eden bacağını kemerle sıkıca sardığını anlatan Karaca, "Gülşah'ı taşıyamadım. Kızım sıyrılarak kucağımdan düşüyordu. Bir araba geldi. O arabaya başka yaralılar da bindi." dedi.
Karaca, arabaya 20 yaşlarında bir gencin yaralı olarak bindiğini ve onu kucağında taşıdığını belirterek, "Çocuk kucağımda bana sarıldı, öptü. 'Amca ben ölecek miyim?' dedi. Kalbinden vurulmuştu. Çok acı vericiydi." diye konuştu. Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsanlar sabah uyandıklarında hadiseyi televizyondan film izler gibi dinlediler. Ama orada olayı yaşayan insanlar aynı şey olsa bir defa değil, bin defa daha yine giderler."